X

Moda psikolojisi: Kıyafetlerin büyüleyici gücünden yararlanın

Çoğumuz bunun farkında olmasa da modanın psikolojiyle doğrudan bir ilişkisi vardır. Buna rağmen Mair’e (2014) göre bir araştırma alanı olarak moda, hem bilişsel hem de sosyal psikolojide ihmal edilmiştir. Psikolojinin bir alt disiplini olan bilişsel psikoloji, duyum ve algı, hafıza ve öğrenme, dikkat, iletişim, problem çözme, yaratıcılık ve düşünme gibi zihinsel süreçleri incelemekle ilgilenir (Mair, 2014). Tüm bunlar moda talebiyle yakından ilgilidir. 19. yüzyılda birkaç sosyal bilimci kıyafeti kültür, bireyler ve sosyal gruplarla ilişkili olarak incelemiştir, ancak ev ekonomistlerinin kıyafetin sosyal bilim yönlerine bilimsel bir ilgi duymaya başlamaları 20. yüzyılın ortalarına kadar gerçekleşmemiştir (Roach-Higgins 1993).

Moda psikolojisi genellikle giyim seçimlerinin birbirimizi algılama ve yargılama şeklimiz üzerindeki etkisinin incelenmesi olarak tanımlanır. Daha önce tanışmadığımız bir birey söz konusu olduğunda, giydiği kıyafetler bize hemen onun cinsiyeti, mesleği, uyruğu ve sosyal konumu hakkında bir şeyler söyler ve böylece ona karşı davranışlarımızı önceden ayarlamamızı sağlar (Flugel, 1930). Giysileri yalnızca imajımızı diğer insanlara yansıtma aracı olarak düşünmek eksik bir düşüncedir, çünkü giydiklerimiz kendimizi de etkileyebilir.

Evet giysilerimizin hem kendi duygu durumumuz hem de başkalarının bizi nasıl algıladıkları üzerinde etkileri vardır. Giysilerimiz bize kendimizi güçlü hissettirebilir, öz güven seviyemizi artırabilir. Örneğin, bir iş görüşmesine gittiğinizde giydiğiniz kıyafetler sayesinde kendinizi iyi hissediyor oluşunuz, iş görüşmesinin de iyi geçmesine yardımcı olabilir. Amerika’da kadınlar için olan cam tavanların yavaş yavaş kırılmaya başladığı 1980’li yılların sonunda Donna Karan gibi moda devleri tarafından tasarlanan “power suit” (güç takım elbisesi) gibi kıyafetlerin vaat ettiği tam da budur. Karan’ın o yıllardaki reklamlarında, Karan tarafından tasarlanmış takım elbiselerini giyen iş kadınları kıyafetlerinin etkisiyle kendine güvenen tavırlar sergilerler.

Neyse ki giysilerin özgüvenimiz üzerindeki pozitif etkileri reklamcıların hayallerinde var olan bir durum değil gerçektir. Araştırmalar giysilerimizin duygu durumumuz, ve özgüvenimiz üzerindeki etkilerini gözler önüne sermektedir. Örneğin Northwestern Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma giydiklerimizin düşüncelerimizi ve davranışlarımızı etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Söz konusu araştırmada Adam ve Galinsky giysilerin, giyenin psikolojik süreçleri üzerinde sahip olduğu sistematik etkiyi tanımlamak için “örtülü biliş” terimini ileri sürmüşler ve örtülü biliş bakış açısını laboratuvar önlüklerinden yola çıkarak test etmişlerdir.

“Laboratuvar Önlüğü Araştırması” olarak bilinen araştırmada iki farklı denek grubuna laboratuvar önlüğü giydirilerek bazı görevler yapmaları istenmiştir. Gruplardan birine giydikleri önlüğün doktor önlüğü olduğu söylenirken, diğer gruba giydikleri önlüğün bir ressam önlüğü olduğu söylenmiştir. Doktor önlüğü giydiklerini düşünen denekler kendilerine verilen göreve bir doktor ciddiyetiyle yaklaşıp, diğer gruba oranla daha iyi bir performans sergilemişlerdir (Adam & Galinsky, 2012). Örtülü biliş kavramı kıyafet seçimlerimizin ruh halimizi, kendi imajımızı ve hatta performansımızı etkileyebileceği fikrine dayanır. Kısacası örtülü biliş giydiğimiz (veya başkalarının giydiği) kıyafetlerin düşünce kalıplarımızı değiştirdiğini ileri sürmektedir.

Bu araştırmada gördüğümüz gibi, bir laboratuvar önlüğü zeka ve bilimsel düşünce ile ilişkilidir. Örneğin, resmi kıyafet giyen öğretim görevlileri daha zeki, ancak daha az resmi kıyafet giyen öğretim görevlilerine göre de daha az ilgi çekici olarak algılanırlar (Morris, Gorham, Cohen ve Huffman, 1996).

Bazı araştırmalarda kadın adayların kıyafetlerinin yöneticilik pozisyonları için seçim kararını etkileyen nedenlerden biri olduğu sonucuna varılmıştır. Örneğin 1985 yılında yapılan bir araştırmada kadın adayların kılık kıyafetinin görüşmecilerin yöneticilik pozisyonları için seçim kararlarına etkisini belirlemek üzere 77 personel yöneticisinin işe alım önerileri kullanılmıştır. Personel yöneticileri, farklı kostümler içindeki dört adayın görüntülü görüşmelerini izlemiş ve her aday için işe alım önerilerinde bulunmuştur. Sonuçlar, kadın başvuranın kıyafetinin daha maskülen bir tarzda olmasının görüşmecilerin seçim kararları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu doğrulamıştır. Başvuranın kıyafetinin maskülen tarzıyla  başvuranlar tarafından alınan işe alım tavsiyelerinin olumluluğu arasında pozitif bir ilişki vardır (Forsythe ve ark. 1985).

Kıyafetlerimiz bizi aşağı çekebilir ya da yukarı çıkartabilir. Coco Chanel’in de dediği gibi her güne kaderle randevumuz varmışçasına hazırlanıp, kıyafetlerimizin bizi dış dünyaya olumlu bir şekilde yansıtıyor olmasına özen gösterip giysilerin olası pozitif etkilerinden yararlanabiliriz.

Sizlere kıyafetlerin gücünden yararlandığınız günler diliyorum. Bu arada size bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden bire bir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:

Adam, H., & Galinsky, A. D. (2012). Enclothed cognition. Journal of Experimental Social Psychology, 48(4), 918–925. https://doi.org/10.1016/j.jesp.2012.02.008
Flugel, J.C. (1930). The psychology of clothes. New York: International Universities Press.
Forsythe, S.M., Drake, M.F., & Cox, C.E. (1985). Influence of applicant’s dress on interviewer’s selection decisions. Journal of Applied Psychology, 70, 374-378.
Mair, C. (2014) A Cognitive and Social Psychological Perspective on the Demand for Fashion. In: 18th International Conference of the Association for Cultural Economics International (ACEI), June 24 – 27, 2014, University of Quebec, Montreal.
Morris, T.L., Gorham, J., Cohen, S.H., & Huffman, D. (1996). Fashion in the classroom: Effects of attire on student perceptions of instructors in college classes. Communication Education, 45, 135-148.
Roach-Higgins, ME. (1993). A social science of dress, 1947-1966: A personal view. In SJ Lennon & LD Burns (Eds.), Social science aspects of dress: New directions (pp. 2–24). Monument, CO: ITAA.

İlginizi çekebilir: Aşk mektupları yazan son nesilden bir soru: Biraz yavaşlasak mı?

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale