Çoğumuz için iç huzuru değerli bir duygudur. Her şeyin yerli yerinde olduğu, “her şeyin yolunda” olduğu, evrenle uyum içinde olmanın duygusudur. Bu dinginlik duygusu olmadan, her şey karanlık ve kriz dolu olur; enerjiniz sadece günü kurtarmaya odaklanır. Hayattan zevk almak, karşılayamayacağınız bir lüks haline gelir.
Olumsuz düşünceler pek çok farklı biçimde olabilir: Endişe, özeleştiri, yargılama ve çevrenizdeki insanları küçümseme. Ama hangi biçimde olursa olsun, seni paralize eder veya yaralar. Yaşamda olan her şeye olduğu gibi tepki verdiğimizi düşünmeyi seviyoruz ama gerçek şu ki, zihnimizde var olan dünyaya tepki veriyoruz. İç dünyamız, gerçeği görme şeklimizi şekillendirir. Örneğin, sürekli endişeleniyorsanız, tüm dünya tehlikeli bir yer gibi görünmeye başlar. Kayıp Cennet‘te John Milton: “Akıl kendi başına bir yerdir. Cehennemden bir cennet veya cennetten cehennem yaratabilir.” şeklinde söylemiştir.
Olumsuz düşünceler, etrafınızdaki olumlu her şeyi kelimenin tam anlamıyla yok edebilir. Olumsuz düşüncelerin yerine olumlu düşünceleri koyarak yaşamlarımızı iyileştirebileceğimize inanmak bize cazip gelse de, ne yazık ki bu sandığımız kadar işe yaramıyor.
Olumlu düşünceler, olumsuz düşüncelerin sahip olduğu kadar güce sahip değildir. Olumsuz düşünceler güçlerini umulmadık bir yerden, modern dünya öğretilerinden alır. Modern dünya varsayımları çocukluktan itibaren size hayatın, varlığınıza yönelik öngörülemeyen tehditlerle (depremler, mega fırtınalar, terörizm, otomobil kazaları, virüsler vb.) dolu ve bitmeyen bir hayatta kalma mücadelesi olduğunu söyledi. Bu mücadelenin sonunda ne yaparsanız yapın kaybedip ölürsünüz ve bu mücadelenin hiçbir anlamı kalmaz. Böyle bir kaos ortamında hiçbir insan rahat yaşayamaz. Hayatlarımız üzerinde bir kontrol duygusuna ihtiyacımız vardır. Kulağa ne kadar tuhaf gelse de, endişe bu kontrol duygusunu yaratır. İçten içe, olabilecek her şeyi önceden tahmin edersek gerçekleşmeyeceğine inanırız. Sanki olumsuz düşünceler, kontrolden çıkmış bir evrene karşı koruyucu bir kalkan gibidir.
Olumsuzluğun yaptığı tek şey iç huzurunuzu yok etmektir. Bu düşünceleri savuşturmak için pozitif düşüncelerden çok daha güçlü bir şey bulmak gerekiyor, evrene bakış açınızı hayatta kalmacı bir perspektiften, desteklendiğinizi ve kendinizden daha büyük bir şeye bağlı hissettiğiniz bir bakış açısına dönüştüren bir şey. Bu diğer evrenin var olduğuna inanabilirsiniz, ancak kendinizi gerçekten özgür kılmak için onu hissedebilmeniz gerekir. Bunu hissetmenin en iyi yolu şükran duymaktır.
Minnet Akışı tekniği
Dr. Stutz olumsuz düşüncelerle yaşamayı başımızın tepesinde bulunan bir kara bulutla dolaşmaya benzetiyor. hepimiz olumsuz düşüncelere kapıldığımızda hayatımızda minnet duyacağımız şeyler göremez oluruz. Kendi geliştirdiği ‘Minnet Akışı’ imgeleme tekniği ile uyguladığı yöntemle tepemizdeki bu kara bulutun yani olumsuz düşüncelerin uzaklaştırabileceğini söylüyor. Minnet akışını, ne zaman hayatımızdaki olumlu şeyleri göremez ve hissedemez olursak, sakince oturup, 30 saniye gözlerimiz kapatıp hayatımızda var olduğu için minnet duyduğumuz ve şükrettiğimiz ne varsa varlıklarını hatırlayıp, kara bulutların arasından olumlu hissiyatın iç dünyamıza yayılmasına izin vererek yapabiliriz. Minnet duyduklarınız eşiniz, kediniz, aileniz, işiniz, yaptığınız bir spor dalı, terapistiniz, bir yeteneğiniz olabilir… Tüm bunları olumsuz düşünceleri dağıtmak amacıyla, bize olumlu duyguları hissettirdikleri için akışımıza tekrar tekrar gizlendikleri yerden çağırırız. Böylece olumsuzluk yok etmekle tehdit ettiğinde, var olan akışımızda şükür ve minnettarlık iç huzuru geri getirir. Çünkü kalbiniz, beyninizin kabul etmeyi reddettiği bir şey hisseder.
Olumsuz düşünceleri ancak olumlu duyguların yardımı ile dağıtabiliriz. Bu his bir “kaynak”tan gelir. Bu kaynak siz bazen göremezseniz de oradadır ve sizi hayatta tutuyordur. Ve siz görebildiğinizde sonsuz olasılıklar doğar. Kaynağın size verdiği her şeyi anladığınızda ve minnet akışı yarattığınızda , yalnız olmadığınızı anlarsınız, endişeler ve yanlış inançlar ortadan kalkar. O anda ne olursa olsun, hayatı olumlu olarak deneyimlemek için paha biçilmez bir yetenek olan olumlu perspektif kazanırsınız.
İlginizi çekebilir: Yalnızlığın faydaları: Kendinizle baş başa kalmak size neler katar?