X

Minimalizmin gücü ile gereksiz meşguliyetlerinizi azaltarak özgürleşin

Günümüzün hızla tüketmeye ve satın almaya odaklı toplumunda, her zamankinden daha büyük bir öneme sahip “minimalizm”, hayatımızı basitleştirmeye ve gerçekten anlamı olan, işimize yarayan, bize hizmet eden eşyalarla pratik bir yaşam tarzı yaratmamıza yardımcı güçlü bir araç. Yalnızca ‘daha az’ eşyaya sahip olmakla değil, değerlerimizi yeniden tanımlamak ve eşyalara daha az, hayata daha fazla yer açmakla da ilgili. Ama aynı zamanda ‘daha az meşguliyet’ ile de doğru orantılı. Nasıl mı? Gelin, minimalizmin hayatımızdaki meşguliyetleri nasıl azalttığına yakından bakalım:

Daha az alışveriş

Bilinçli alışveriş yaptığınızı düşünüyor musunuz? Kıyafet alırken, ayakkabı veya çanta seçerken, aksesuar alışverişi yaparken ya da haftalık mutfak alışverişine çıkmışken gerçekten ihtiyacınız olanları mı satın alıyorsunuz? Elinizdekileri değerlendirdikten, bütçenizi hesapladıktan ve satın alacaklarınızı nerede, nasıl, ne zaman kullanacağınızı düşündükten sonra mı alıyorsunuz? Yoksa bunların hiçbirini yapmayıp alışverişe bilinçsizce mi çıkıyorsunuz?

Minimalizm, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeye ve ihtiyaçlarımız ile isteklerimizi birbirinden ayırarak karar vermeye teşvik eden bir yaşam tarzı. Yani, bir şeye gerçekten ihtiyacımız yoksa onu almamamız gerektiğini öğütleyen bir yaklaşım. Ve biraz gerçekçi olursak çoğu zaman satın aldığımız şeylere pek de ihtiyacımız yok. Bu ister 5 adet kotumuz varken 6.yı almak olsun ister buzdolabında değerlendirilmeyi bekleyen sebzeler varken mutfak alışverişi yapmak olsun… Minimalizm, gerçekten ihtiyacımız olmayan şeyleri satın almaktan bizi uzaklaştırdığı için dolayısıyla alışverişin her türlüsüne daha az zaman ayırabiliyor ve böylece günlük meşguliyetimizi de azaltabiliyoruz.

İlginizi çekebilir: Gündelik hayatta mindfulness: Sıradan eylemlerinize farkındalık katın

Daha az finansal stres

Minimalizm, bizi gereksiz alışveriş yapmaktan uzaklaştırdığı için bütçemizi rahatlatan en önemli yaklaşımlardan biri. Minimalist bir yaşam tarzı benimsemek, daha bilinçli şekilde para harcamayı öğrenmekle ve gereksiz maddi yüklerden kaçınmakla doğru orantılı olduğu için finansal stresimizi azaltmak konusunda oldukça etkili.

Bu nedenle hesap kitap yaparak geçirdiğiniz zamanlardan özgürleşebilir, neye ne kadar harcamanız gerektiği konusunda zihninizi daha az yorabilir, stres seviyenizi düşürebilirsiniz. Bu da daha fazla maddi özgürlük, rahatlık ve esneklik kazanmanız konusunda yardımcı olabilir. Haftalık ya da aylık hesaplar yapmakla daha az meşgul olur ve daha az ‘maddi sürprizle’ karşılaşırsınız… Finansal stres konusunda daha az endişe yaşarsınız.

Daha az dikkat dağıtıcı unsur

Minimalizm, hem fiziksel hem de zihinsel olarak size daha fazla alan açacağı için hayatınızdaki gereksiz yüklerken, dikkatinizi dağıtan unsurlardan kurtulabilirsiniz. Minimalist bir yaklaşım benimsediğinizde evinizde yer olmamasına rağmen aldığınız dekoratif objeler veya kullanmadığınız eşyalar ortadan kalkacağı için dikkatinizi, yalnızca size hizmet eden ve keyif aldığınız şeylere ayırabileceksiniz ve bir şeye odaklanmanız gerektiğinizde çevrenizde sizi rahatsız eden fazlalıklar olmayacak.

Daha az uyarıcı unsurla çevrili bir ortamda hem ana daha fazla odaklanabilecek hem de konsantrasyonunuzu daha verimli bir şekilde istediğiniz işlere aktarabileceksiniz.

İlginizi çekebilir: Dikkat dağınıklığını önlemek ve odaklanmayı iyileştirmek için 6 öneri

Daha az temizlik

“Daha az temizlik” derken daha az temiz ortamlardan bahsetmediğimizi belirtelim; temizleyeceğiniz daha az eşya ve temizliğe ayırdığınız daha az zaman olacak. Eğer yaşam alanlarınızı temizlemekle çok fazla zaman harcıyor, buluşmak istediğiniz arkadaşlarınıza “Kusura bakmak bugün çok meşgulüm, temizlik yapmam lazım…” gibi cümleleri sık sık kuruyorsanız minimalizm sizi bu meşguliyetten kurtarmak konusunda da oldukça etkili.

Minimalist bir yaşam tarzını benimsediğinizde evinizde ve yaşam alanlarınızda daha az eşyaya sahip olacağınız için temizlik yapmanız çok daha kolay olacak ve temizliğe ayırdığınız zaman otomatik olarak azalacak. Ayrıca, gereksiz eşyalardan evinizi arındırdığınız için eviniz çoğu zaman düzenli ve derli toplu olacak. Çünkü kabul etmek gerek ki ne kadar fazla eşya o kadar fazla dağınıklık…

Daha az kıyafet seçimi zorluğu

Minimalizm, gardırobunuzu sadeleştirmeye ve sadece gerçekten sevdiğiniz, giydiğiniz, bedeninize ve yaşam tarzınıza uyan kıyafetlere odaklanmanıza teşvik ettiği için sizi gardırobun önünde “Bugün ne giysem!” derdinden kurtarabilecek. Böylece doğal olarak özellikle sabahları kıyafet seçmekle daha az meşgul olacak ve kıyafet seçerken/denerken fazladan zaman kaybetmeyeceksiniz.

Ayrıca, gardırobunuzda bulunan her parça size hitap ettiği ve bedeninize uygun olduğu için her daim şık olma fırsatını da yakalamış olacak ve zahmetsiz şıklık yaşam tarzınız haline dönüşecek. Daha az kıyafetle daha fazla kombinasyon ve seçenek yaratırken, gardırobunuzda daha fazla düzen ve sadelik elde edebilirsiniz.

Daha az gürültü

Minimalizmin mottosu “less is more” yani, “az, çoktur”a daha fazla alıştıkça sessiz anlara daha fazla değer vermeye başlayabilirsiniz. Her dakikayı bir şeyler yaparak doldurmaya çalışmak yerine, sakin, sessiz, telaşsız anların kıymetini daha iyi anlayabilir ve daha az gürültüyü tercih edebilirsiniz. Ayrıca daha fazla sessizliği tercih etmenizin yanı sıra minimalizmi benimsediğinizde daha az gürültüyü de hayatınıza çekmiş olacaksınız. Nasıl mı?

Bir düşünün mutfak dolaplarınızda yer olmadığı için bir şeyleri raftan alırken veya rafa sıkıştırmaya çalışırken kaç kez porselen veya cam mutfak eşyalarının şıkırtısını dinlemek zorunda kalıyorsunuz? Daha az eşya, daha fazla sessizliği de beraberinde getirecek ve hayatınızı gereksiz seslerden de arındırmış olacaksınız. Dilerseniz Meşgul olmak ve sürekli bir şeylerle uğraşma ihtiyacı alışkanlık olabilir mi? yazımıza da göz atabilirsiniz.

Daha az panik

Evinize ani bir misafir geleceğinde hemen strese giriyor ve panikliyor musunuz? “Eyvah! Ev ne halde…” diye dertlenmeye başlıyor musunuz? Eğer cevabınız evetse, minimalizm sizi bu gereksiz endişe ve panikten kurtarabilir. Daha az eşya, daha düzenli yaşam alanları, evinizin her an misafir ağırlamaya hazır bir atmosfere sahip olmasını sağlayacak. Dolayısıyla sadeleşmiş bir yaşam tarzı hem iç huzurunuzu hem de yaşam alanlarınızdaki huzuru artırmanıza yardımcı olacak.

Daha az kafa karışıklığı

Minimalizm, yalnızca daha az eşyaya sahip olmakla ilgili değil; aynı zamanda daha az stres, endişe ve panik ile de alakalı. Gereksiz eşyalardan kurtulmak kadar gereksiz düşüncelerden kurtulmak da sürekli bir şeylerin bombardımanına tutulduğumu dünyada oldukça önemli. Minimalist bir yaşam tarzı, önceliklerimizi, ihtiyaçlarımızı, nasıl bir hayat istediğimizi belirlememize yardımcı olduğu için yaşadığımız kafa karışıklıklarını da azaltma gücüne sahip. Bu ister marketten ne alacağımızı düşünmek ister kaybolan eşyalarımızı aramak zorunda kalmak olsun, minimalizm bizi yaşayacağımız zihinsel karmaşalardan uzaklaştıracak.

Bonus: Daha fazla anlam

Hayatınızda “daha anlamlı” anlara daha fazla yer açmak istemez misiniz? Minimalizmin daha az eşyayla, daha az stresle, daha az ‘gereksiz’ işle ve gürültü ile olan ilişkisi aşikar, peki ya ‘daha fazla’ olduğu bir şey yok mu? Elbette ki var! Daha fazla zaman ve daha çok anlam!

Hayatınızı gerçekten anlamlandıran, size mutluluk, huzur, tatmin veren, sevdiğiniz insanlara, istediğiniz şeylere daha fazla ayırabilmenizi mümkün kılan minimalizm, yaşamınıza daha çok değer katmanın etkili bir yolu. Gereksiz meşguliyetleriniz azalırken neşeniz, coşkunuz çok fazla büyüyecek! Minimalizm ile ilgili daha fazla yazıya göz atmak isteseniz, şu yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz:

Dingin bir zihin için minimalizm önerileri: Sadeleşerek hafifleyin

Minimalist dekorasyon önerileriyle fazlalıklardan arınma zamanı

‘Türk işi minimalizm’: Hale Acun Aydın ile yeni kitabı Sadeleşerek Özgürleş üzerine keyifli bir röportaj

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale