X

Minik mutlu ‘an’lara kucak açmak!

Mutluluk, küçük anlarda saklı… Bunu; yaşadığım her an, bütün hücrelerimde hissedebildiğim için evrene minnettarım. Bugün katıldığım bir seminerden eve dönüş yolunda bir arkadaşımı aradım, ama müsait değildi. Belki de o anda telefonumu açsaydı, az sonra yaşayacak olduğum tüm bu anlara şahit olamayacaktım. Her şey, başka bir şeye vesile olmak için orada. Yeter ki fark edebilelim.

Kulaklığımı takıp müzikle yürümeye başladım. Aynı zamanda hafif de bir yağmur başlamıştı. Ama hızımı arttırmadan normal tempomda yürümeye devam ettim. Ve eve yaklaştığımda, her zaman büyük bir yorgunlukla çıktığım o yokuşu bu kez, içimde oluşup kocaman olan o huzur duygusuyla çıkmaya başladım. Ve o an bana çocukluğumdaki bir ‘an’ı hatırlattı. Çocukken, yağmurlu havaları hiç sevmezdim. Sanki bir şeylerin sonunu, karanlığı çağrıştırırdı bana… Ama artık öyle değil.

O an; artık yavaş yavaş yaprakları sararmaya başlayan ağaçların yanından geçerken, nedendir bilmiyorum kendimi çok iyi ve çok güçlü hissettim. En zor ve en kötü zamanları geride bıraktığımı bilmenin rahatlığı ve o iç huzuru ile… Düşen her bir yaprakla ben, kendi özüme dönüyormuşum gibi hissediyordum… Her yiten şey, beraberinde yenilikleri getiriyor çünkü. Yeter ki anlayalım, yeter ki yeni gelecek olana bir alan bırakabilelim, izin verelim…

Ama şuan konumuz bu değil.

Eve dönüş yolunda, yolu bitirmeme az bir zaman kalmışken; bir an arkama baktım ve güneşin, bulutların arasından sızmaya hazırlandığını gördüm. Kendimi, çıkacak olan gökkuşağına hazırladım 🙂 O kadar emindim ki bana kendini göstereceğinden… Umudu daima içimde taşıdığım ve minicik mutlu an’lara her daim kendimi hazır hissettiğim için sanırım. Evet, gökkuşağı bende umudu çağrıştırıyor. Ve o bende hiç tükenmeyen, hep yemyeşil, daima capcanlı kalan… Evin arka tarafındaki ormanlık alanda yürüyüş yaparken bir anda yağmur hızlanmaya başladı ve işte tam da o anda gökkuşağı karşımda beliriverdi.  Onu iyice sindirip, anın tadına doyduğumda ise yağmur durdu.

Tüm bunlar, birçoğumuz için yaşamda kaçırdığımız zamanlara tekabül ediyor. Ama anın içinde (hani hep,  ‘olmamız gereken yer’ diye sözü edilen) yüzümüzü gülümsetebilen o küçücük anlar, gerçekten yaşadığımızı hissettiren anlar; bana göre…

Tam da şuan The Soul filminden bir sahneyi anımsadım… 22 karakterinin kıvılcımını ararken onun ‘’talihsizlik’’ olarak adlandırabileceği bir şekilde Dünya’ya gittiğinde; kapının önündeki merdivenlerde oturup, durup bir an düşündüğü ve gökyüzünü izlediği bir sahne vardı. Sonra ağacın yapraklarından bir tanesi tam da avucunun içine düşmüştü. İşte o an, kıvılcımının “yaşamak” olabileceğini düşündü.

Ben de çoğu zaman böyle hissediyorum. Evet, zevk aldığım şeyleri daha sık yapmak için gayret gösteriyorum. Ama bundan da daha çok yaşamak, yaşadığımı hissetmek, doğanın içinde yürümek, kuşları seyretmek, bulutlardan şekiller çıkartmak… Bunlar bana güç veriyor!

Evrenden gelen işaretleri alabilmek… Her an buna kendini hazır hissedebilmek… Bazen yolda yürürken gördüğün bir kuş tüyünde, bazen pencerene konan bir kelebekte, bazense bir çocuğun gülümsemesinde… O an her neye ihtiyacın varsa. Sen onu alıp özümseyebildiğin oranda belki de gerçekten yaşamın hakkını vermiş oluyorsun.

Aslında buna açık olduğunda, farkındalıklı bir şekilde yürüdüğünde o yolu; cevap da hiç gecikmiyor. Bazen yaşamdan çok büyük şeyler bekliyoruz. Her şeyden önce; bizi mutlu edebilecek bir şey, bir arkadaş, bir sevgili, biri… Ama biz gerçek anlamda mutluluğu kendi içimizde bulmadığımızda, kendimizi hayat akışının içindeki sürprizlerle dolu o anlara açmadığımızda, en önemlisi de salt kendimiz olarak mutlu olmayı seçmediğimizde hiç kimse bunu bizim için yapmayacak!

Bu yüzden sen, sevgili arkadaşım…

Şu andan itibaren hayattaki o ‘küçük anlar’la mutlu olmayı seçebilir misin? Hayatın senin için getirdiği minik hediyelere izin verebilir misin? İnan ki; buna bir kez kalbini açtığında bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sen, eskisi gibi olmayacaksın… Yolculuğun daha da güzelleşecek.

İlginizi çekebilir: Hayatın her anı kutlamaya değer: Kendisi küçük etkisi büyük mutluluk anları

Hediye Başar: Selamlar, ben Hediye! 28 yaşındayım. Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunuyum. Doğayla iç içe olmak, gökyüzünü izlemek, kuş seslerinin içinde huzurlu bir yürüyüş yapmak benim için bir tutku... Aynı zamanda çocukluğumdan beri yazı yazmak da öyle. Bu tabii ki profesyonel olarak yaptığım bir şey değil. Ancak kendimi ne zaman sıkışmış hissetsem, yazı yazarak çıkıyorum içinde bulunduğum o durumdan, bu şekilde rahatlıyorum. Bana iyi gelen, ruhumu besleyen bir yanı var. Şu anda Almanya'da yaşıyorum. Özel bir kurumda engelli bireyler ile gönüllü olarak çalışıyorum. Onların bakımı ile ilgileniyoruz ve birlikte el becerilerini geliştirici aktiviteler yapıyoruz. Onlarla yolum kesiştiği için kendimi çok şanslı ve mutlu hissediyorum. İnsanların hayatlarına bir şekilde, bir yerden dokunmayı seviyorum. Bu yüzden kendimi gönüllü olmaya adadım. Üniversiteden mezun olduktan bir süre sonra yurtdışı serüvenim başladı. Yolları, yolculukları ve o akışta karşılaştığım her şeyi seviyorum. Evrenin getirdiklerini öğrenmeye ve anlamaya çalışıyorum. Nil’in bir şarkısında da söylediği gibi; ‘’Hayatın, sana başkaları tarafından yansıtılmayan bir aslı var, onu dinle deniz kabuğu dinler gibi!’’ Buna olabildiğince kalbimi açıyorum. Kendi yaptığım pratiklerle yoga ve meditasyonda derinleşmeye çalışıyorum ve profesyonel anlamda buna devam etmeyi istiyorum. Kişisel yolculuğumda beni kendimle buluşturan, yoluma ışık tutan ve şu anki ‘Ben’ olmamı sağlayan her şeye, herkese ve özellikle her daim elimden tutup; yapabileceklerimin sınırsızlığını gösteren o küçük kız çocuğuna minnettarım. Biliyorum ki içimizdeki potansiyelleri keşfetmek için hayatta her şey mümkün! Sevgiler...

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale