X

Mindfulness’la tanışın: Islandığınızı fark etmeden mi banyo yapıyorsunuz?

“Islandığınızı fark etmeden mi banyo yapıyorsunuz?”

Benim için oldukça çarpıcı olan bu soruyla ilk defa mindfulness’ı duyduğum bir seminerde karşılaştım. Bu soru ve bu kavramla beraber kendi hayatımla farklı bir açıdan yüzleşmiştim. Evet, bilgisayarımda birden fazla açık sayfa bulunuyordu, evet bir yere vardığımda “Ben buraya hangi ara geldim” diyordum ve evet, tabağımdaki yemeğin tadını bile almadan bittiğini fark ediyordum. Yaşamımdaki tüm bu anların varlığını fark ettiğimde bir şeylerin ters gittiğini anladım. Peki bütün bu süreçlerde ben neler yapıyorum diye dönüp baktığımda herkes gibi ben de; gün içinde yaşadığım tartışmayı zihnimde devam ettiriyordum, geçmişte kaçırdığım bir fırsata hayıflanıyordum, gelecekle ilgili acabaların içine gömülüyordum. Nihayetinde ben de herkes gibi kafasının üzerinde düşünce balonu ile gezindiğimi fark etmiştim.

Mevcut durumuma ayna tutulması ile bu halin pek sağlıklı ve sürdürülebilir olmadığını fark ettim. Yaşadığım anları bizzat ben zihnimle kısıtlıyordum, bu koşullarda ne kadar mutlu bir insan olabilirdim ki?

Biz insanlar diğer canlılardan farklı olarak ne olup bittiği, ya da bitmediği; gelecekte neler olabileceği ya da olmayabileceği üzerine düşünebilme (hatta fazlaca düşünme) yeteneğine sahibiz. Tüm bunlar bizim plan yapma, öğrenme, tecrübe etme özelliklerimizi sağlarken, bu halin fazlası bize duygusal maliyet olarak yansımaya başlıyor. Fiziksel olarak bulunduğumuz anlarda olmayarak aslında bir anlamda kendimizi duygusal olarak yıpratıyoruz; endişeli, pişman ve hatta mutsuz ediyoruz.

İnsanların, zamanlarının %47’sinde bedeni bir yerde aklı başka bir yerde

Matt Killingsworth Harvard doktora çalışması sırasında iPhone ile geliştirdiği “Track Your Happiness” (Mutluluğunuzu izleyin) uygulaması ile insanların gün içinde gerçek zamanlı (anlık olarak) akıllarının yaptıkları işte olup olmadığını ve bu halin mutluluk ile bağlantısını izlemiş. 15 bin katılımcısı olan uygulama çeşitli zamanlarda katılımcılara bir sinyal gönderiyor ve o andaki deneyimleriyle ilgili, “Nasıl hissediyorsun? Ne yapıyorsun? Yaptığın şeyden farklı bir şey düşünüyor musun?” diye 3 adet soru soruyor. Çeşitli demografik özellikteki katılımcıların zamanının %47’sinde yaptıkları şeye odaklanmak yerine, zihinlerinin başka bir yerde olduğu ortaya çıkıyor.

Bu oldukça büyük bir oran, yani aslında bizler yaşamımızın yarısında kafamızda bir düşünce bulutu ile hayatımızı “mış” gibi yaşıyoruz. Bedenen çocuğumuzla parkta olsak da, aklımız arkadaşımızın söylediği o cümle ile meşgul. Aynı zamanda insanların akılları başka yerde olduğunda, olmadığı duruma göre çok daha az mutlu oldukları tespit ediliyor. Daha da ilginci insanlar hoşlanmadıkları bir aktiviteyi yaparken başka şeyler düşündüklerinde de o anki aktiviteye odaklanmalarına oranla daha az mutlu oluyor. Yani evet, ev temizliği yaparken akşam dışarı çıkarken ne giyeceğimizi düşünmek yerine yaptığımız işe odaklandığımızda daha mutlu bireyler oluyoruz.

Anda olmak size ne kazandırıyor?

 

Benim için bitmel bilmeyen düşünceler yumağı halinde yaşadığımı fark etmek, zihnimi sakinleştirmeme, gereksiz yere taşıdığım olumsuz duyguların büyük bir kısmından arınmama yardımcı oldu ve olmaya devam ediyor. Bununla birlikte bilinçle, mevcut ana odaklanmam hayatımı daha net görmemi sağlamaya başladı. Hayatımızı daha net bir lensle fotoğrafladığımızda, manzaramıza daha farklı bir gözle bakmaya başlıyoruz. O fotoğrafta hoşumuza giden olduğu gibi, hoşumuza gitmeyen öğelerin de olduğunu fark ediyoruz. Bu netlik yavaş yavaş hayatımıza bilinçli bir şekilde yön vermemizi sağlıyor.

 

Gamze Nokay: 2009 yılında işletme bölümünü bitirdikten sonra farklı kültürlerden beslenmek için 2 yıllığına Londra’ya gitti. Londra’da Kurumsal İletişim eğitimini tamamlandıktan sonra Türkiye’ye dönerek profesyonel iş hayatına kurumsal bir şirkette başladı. Çalışma hayatı ve gündelik yaşamın da etkileri ile hepimiz gibi; esneklik, öz şefkat, farkındalık gibi alanlarda gelişime ihtiyaç duydu (ya da ihtiyaç duyduğunu fark etti). Bu doğrultuda yoga, meditasyon, midnfulness gibi araçlardan beslenmenin yanı sıra MBSR ve Self-Compassion gibi eğitimler ile bu konularda derinleşmeye başladı. LÖSEV ve TEGV’de gönüllü olarak başlattığı STK çalışmalarına; Good4Trust.Org’da 2019 yılından itibaren gönüllü iletişim koordinatörü olarak devam ediyor. Kurumsal hayattaki yolculuğunun yanı sıra; farkındalık ve gönüllülük çalışmaları ile ruhunu beslemeye devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale