X

Mindfulness’ı hayatınıza nasıl dahil edebilirsiniz?

Bana sıkça gelen sorulardan biri şu: “En iyi mindfulness pratiğini nasıl yaparım?” Cevabım genellikle aynı olur (ve soran kişiyi de şaşırtır) “Şu anda yapıyorsun zaten.” Hemen ardından da şu cevap gelir tabii ki: “Ne?”

Mindfulness doğası gereği seküler bir öğreti, bir yaşam disiplini. Yani tüm dinlerden ve zamanlardan bağımsız. Tabii ki kökeni çok eski doğu öğretilerine dayanıyor. Ve bunların 21. yüzyılda bilimle desteklenmiş, harmanlanmış hali. Mindfulness aslında anlaması çok basit bir öğreti, ki öyle de olmalı. Bunun nedeni sadece keşfetmek ve pratik etmek için komplike bir eğitim yolu gerektirmemesi değil, zaten halihazırda bildiğimiz, sahip olduğumuz bir özellik olması. Eğitimlerin başında hep derim “Ben size yeni bir şey öğretmeyeceğim. Yani Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz. Birlikte unuttuğumuz özelliklerimizi hatırlayacağız, ben de bu süreçte elinizden tutan, yolu defalarca yürümüş bir yol arkadaşıyım.”

Sıklıkla, farkında bile olmadan mindfulness deneyimliyoruz aslında yaşamlarımızda. Tamamen yaptığımız işte mevcut olduğumuz, tamamen dikkatimizi verdiğimiz, ana odaklandığımız, yani temelinde mindful olduğumuz pek çok zaman var.
Bu spor yaparken olabilir, çocuklarımıza bir şey anlatırken veya şimdi benim yaptığım gibi yazarken olabilir. Mesela şu anda endişelendiğim hiçbir şey yok. Düşüncelerim sadece yazdıklarımda ve ellerimin hareketini hissediyorum, ne geçmişe takılıyor düşüncelerim ne de gelecekte karşılaşabileceğim problemlere. Sadece burada oturuyorum, bu konu hakkında düşünüyorum ve mindfulness’ı nasıl uygulayabileceğini anlatıyorum. Zihnim gayet odaklanmış, sakinim, dikkatliyim ve amacımın, yaptığım işin tamamen farkındayım.

Yani mindfulness ile ilgili meraklı olman, öğrenmek istemen, yeni bir şey öğrenmeye açık olman, ilerlemeye ve zihnini genişletmeye gönüllü olman, zaten şu anda mindfulness pratiği yaptığın anlamına geliyor! Tabii bu konuda niyetinin samimi olduğunu varsayıyorum bunu söylerken. Genellikle bir konu hakkında bilgi edinmek istediğimizde “Zaten biliyorum”, “Aman hepsi aynı şeyi söylüyor”, “Dur bakayım, bildiklerimle ne kadar örtüşecek?” gibi kendimizden bile gizli fikirlerimiz olabiliyor. Ya da zor bir şey bekliyoruz, zorlanmayı. Şunu söylemeliyim, eğer niyetin zorlanmaksa hayal kırıklığına uğrayabilirsin. Az önce dediğim gibi bu sadece hayatın içinde canlı olmak, hayatına uyanmak.

Hepimiz böyle bir hayatı yaşayabilmek için eşit becerilerle doğduk. Bu bilgiler kimseye ait, kimseye özel değil. Zaten bilgi de deneyim de paylaştıkça çoğalmaz mı? Ve tüm bunlarla birlikte mindfulness öğrenmek, tohumlarını ekip hayata yerleştirmek kendi içinde disiplin istiyor, gönüllülük gerektiriyor, açık olmayı ve sabırla, istikrarla pratik yapmayı gerektiriyor. Böylece bunlar tüm günümüze ve hayatımıza yerleşebiliyor süreç içerisinde.

Ve kişisel bir deneyim bu. Eğitimlerimin başında derim ki, “Ben size kitap tanımını vereceğim ancak bu eğitimin sonunda her birinizin kendi mindfulness tanımı olacak” ve öyle de olur. Bir eğitmen liderliğinde amacı, niyeti, doğası öğrenilir, en etkin öğrenme yolu bu şekilde olur, ancak kesinlikle “-meli -malı”lar yoktur. Olmamalı da bence.

Gördüğün gibi şu anda mindfulness pratiği yapmak için özel hiçbir şeye ihtiyacın yok; inisiyasyon yok, tören yok, kendini adaman gerekmiyor, gereksiz çaba yok, izleyecek lider yok, inanılacak bir öğretmen yok, kabul edilecek bir ideoloji yok. Temelinde mindfulness sadece dikkatini yönlendirmek, seçtiğin şeye. Yargılamadan… Bunu yapma niyetiyle… Tüm dikkatin bu anda olarak… Hoşuna giden şeyler daha çok olsun, her şey senin istediğin gibi olsun çabası olmadan ya da hoşuna gitmeyenler olmasın diye kaçmadan, tutunmadan, bağlanmadan… Nasılsa öyle…

Basitçe derince bir nefes alarak başlayabilirsin şimdi. Bir ayağını diğerinin önüne yerleştirip yürüyerek adım adım… Gözlerin açık. Çevrendeki tüm hayatı içine çekerek. Biliyorum şu anda gözlerin zaten açık da kelimenin tam anlamıyla gözlerini açmaktan bahsediyorum. Sanki çevreni ilk defa görüyormuşsun gibi bakmak, bu çevrenin içinde kendi yerini keşfetmek. Bunu bir an için bile yapsan kendinle, gerçeklikle ve dünyayla bambaşka bir ilişkinin tadını alacaksın; yargısız, stressiz, korkusuz, endişesiz, varsayımsız… Bir an…

Tabii ki bu sadece başlangıç. Tavşan deliğinden içeri girip derinlere ilerledikçe bambaşka şeyler açılacak. Mesela böyle belirsiz, karmaşık, yargılarla dolu, bencil, adaletsiz bir dünyada nasıl mindful olunur? İlerleyen haftalarda yavaş yavaş bu konulara gireceğiz. Mesela bir sonraki yazıda biraz mindfulness’ın faydalarından bahsedeceğim.

Ancak şu düşünceyle de bırakmak isterim seni: Sen nasıl mindful olacağını öğrensen, bir kişi senden etkilense ve öğrense, sonra belki o da başka bir kişiye öğretse… Hoş olmaz mı?

O zamana kadar Instagram hesabımdan daha fazla bilgiye ulaşabilirsin.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Yaşamla ilişkimizi düzenlemek için bilimsel bir yol: Mindfulness

Dr Eda Uslu: Dr Eda Uslu, yürümek istediğiniz yolda sizi destekleyen, cesaretlendiren, anlayışla ve şefkatle yanınızda yürüyen dost. Siz en harika versiyonunuzu gerçekleştirmek için yolunuzda yürürken yanınızda size yarenlik eden bir “karunamitra”. Aslında bir tıp doktoru iken hayatın akışı içerisinde kendi yolculuğuna çıkan kişilerden Eda. 15 yıl boyunca göğüs hastalıkları ve uyku bozuklukları uzmanı olarak görev yaptı ve Türkiye’nin sayılı akredite uyku laboratuvarlarından birini kurdu. Bir süre sonra Tıp Doktorluğunun da yetmediğini, içindeki insanlara yardım etmek isteğini doyuramadığını hissetmeye başladı. Sorular sormaya başladıkça cevaplar buldu. Çemberin içinde çırpınıp durmaktansa cesaretini topladı ve uzun yıllarını verdiği, çok severek yaptığı ve aşkla bağlı olduğu doktorluk mesleğinden ayrılarak çemberden çıktı. 2009 yılında Mindfulness ile tanıştı ve 2013 yılından beri hem Türkiye hem de İngiltere’de pek çok kurum ve kuruluşta eğitimler veriyor. Bu yolculukta Bangor University UK - Mindfulness Eğitmenliği ve süpervizyonlar, CTI (The Coaches Training Institute) - Profesyonel Koçluk Eğitimi ve Sertifikasyon, Landmark Worldwide - Liderlik Eğitimi, Mindful Schools USA – Çocuklar için Mindfulness Eğitmenliği ve İngiltere Mindfulness in Schools Project’ten .b ve Paws b (çocuk ve gençler için mindfulness eğitmenliği) eğitimlerini almış ve halen de yeni eğitimlere devam etmekte.. Son 8 senedir sadece profesyonel koçluk ve mindfulness eğitmenliğini yapıyor. 2018-2019 eğitim yılı itibariyle Türkiye’de ilk defa Mindfulness’ın müfredata girmesini sağlayarak halen Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde ve Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nde öğrencilere Mindfulness dersleri veriyor. “Hayatın gerçek anlamda farkında olan insanlar, yaşam yolculuğu sürerken aynı zamanda kendi içlerinde bir yolculuğa çıkmaya hazır ve gönüllü olurlar.” eda@edauslu.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale