Özellikle yaşamın erken dönemlerinde karşılaşılan, yakın çevreden görülen istismar kişinin hayatını olumsuz etkilediği düşünülen en önemli travmalardan biri. Psikolojinin bağlanma kuramına göre, ebeveynleri ve diğer yakınlarıyla güven üstüne kurulu, samimi ilişkiler kurabilen çocuklar yetişkin hayatlarında da bu tür sağlam ilişkiler kurmayı sürdürüyor. Öte yandan, yetişkinlikte duyulan güvensizlik duygusunun da yine çocuklukta maruz kalınan yanlış ve kötü davranışlarla doğrudan ilgili olduğu düşünülüyor.
Mindfulness, yani tüm meditasyon yöntemlerinin ana fikri olan bilinçli farkındalık, dikkatin anlık yaşantılara odaklanması ve her anlamda içsel deneyimlerin gözlenmesini içeren bir zihin ve beden pratiği. Yaşantıyı bütünüyle görebilmek, dışsallaştırabilmek, yargılamamak, deneyimin akışını serbest bırakabilmek, şimdiye odaklanmak ve yaşantıyı kabullenebilmek, mindfulness ile elde edilmesi hedeflenen temel becerilerden birkaçı.
Hal böyle olunca, araştırmacılar bu kabullenme becerisinin, çocukluklarında istismara uğramış kişilerin psikolojik tedavisinde işe yarayıp yaramadıklarını merak etmişler. California Üniversitesi’nde Psikiyatri Uzmanı Jon Caldwell ve Psikoloji Uzmanı Philip Shaver’ın araştırması da tam olarak bu konuya odaklanıyor.
İstismar öyküsüne 3 gün kala mindfulness eğitimi
Caldwell ve Shaver’ın yaptığı araştırmada, çocukluklarındaki istismar travmaları sebebiyle daha önce tedavi görmüş 18 ila 80 yaş arası 48 kadın gönüllü yer aldı. Üç gün boyunca mindfulness ve metta/sevgi meditasyon eğitimi verilen bir grup gönüllü, eğitimlerin hem öncesinde hem de eğitimleri takip eden bir ay içinde iki kez çeşitli testlere yanıtlar verdiler. Bu testler sayesinde gönüllülerin yakınlarıyla ilişkilerine bakışını, duygularını yönetme şekillerini, olumlu ve olumsuz hislerini öğrenme fırsatı yaratıldı ve bunlar gözlem kolundaki gönüllülerle karşılaştırıldı.
Araştırmanın sonuçları gösterdi ki, üç günlük dahi olsa bu eğitimden geçen kadınlar duygularını da az baskılama ihtiyacı hissediyor ve onları daha iyi yönetebiliyorlar. Eğitimden önce ve sonra kadınlardan çocukluk travmalarını kağıda dökmeleri istendiğinde, sonrasında yazılanlarda mindfulness etkisi açıkça görülüyordu; bu kadınlar artık duygu ve tecrübelerini eskisi kadar yargılayıcı olmayan bir noktadan değerlendirebiliyorlardı. Yazılarında daha az geçmiş zaman kipi kullanma ve şimdiki zamana daha çok odaklanma, bu belirteçlerden yalnızca biri.
Tarafsız ve güvenilir bir araştırma
Araştırmaya katılan gönüllü sayısının nispeten az olması ve bu kişilerin daha önce bir tedavi almış olması, bu çalışma esnasında verdikleri yanıtları değiştirmiş olabilir ve araştırmacılar da bunu kabul ediyor. Ancak hastaların kendi doldurdukları anketler üzerinden ilerlenmesi tarafsızlığı sağlarken, araştırmanın başlangıcında hastaların benzer durum ve hislere sahip oluşu da, sonuçları karşılaştırmak bakımından kolaylık sağlıyor.
Caldwell ve Shaver’ın çıkış noktası, bu konuda yapılan önceki araştırmalarda mindfulness ve güven temelli ilişkilerin birbirine oldukça bağlı olduğuna dair sonuçlar elde edilmiş olmasıydı. Çünkü bu yöntem sayesinde insanlar duygularını gerçekten ayrıştırma, anlama ve yargılamadan kabullenme yetisi kazanmış oluyorlar. Üstelik bu insanlar başkalarının duygularını da açık şekilde sezebiliyor, zor durumlarda verdikleri yanıt ve tepkilerin nelere yol açacağını daha net görebiliyorlar.
Kaynak:
greatergood.berkeley.edu
drjoncaldwell.com
Ankara ÜTF Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık – Murat Boysan doktora tezi