Çeşitli yeme alışkanlıkları, insanlara bedenleriyle sağlıklı ve bilinçli bir bağ kurma yolculuklarında eşlik ediyor. Bu alışkanlıklar, hem fiziksel hem duygusal hem de zihinsel sağlığa etki ederek bireylerin iyi hissetme halini şekillendiriyor. Son dönemlerde mindful eating ve sezgisel yeme yaklaşımları bu alışkanlıklar arasında ön plana çıkıyor. Bu yazımızda, birbirlerine yakın gibi görünen ama farklı amaçlara sahip olan bu iki beslenme konseptini sizler için kaleme aldık.
Bilinçli yeme (mindful eating) nedir?
Türkçe’ye ‘bilinçli yeme’ şeklinde çevrilen mindful eating, beslenme eylemine tam farkındalık ve dikkatle yaklaşmayı vurguluyor. Bu alışkanlık, bilinçli farkındalık olarak bilinen mindfulness pratiğinin bir parçası olup insanların yiyeceklerle aralarındaki ilişkilerini anı yaşamaya odaklanarak ele alıyor.
Mindful yeme, her öğünde yemeğe odaklanılması ve her lokmanın tadının çıkarılması gerektiğini ifade ediyor. Bu yaklaşım, başta yiyeceklerin tadı olmak üzere görüntülerini, kokularını ve dokularını da baz alıyor. Mindful yeme sayesinde yiyecek tüketme hızı yavaşlatılıyor ve doyma hissi daha etkili bir şekilde anlaşılıyor. Kısacası, bu yaklaşım besin tüketimine karşı olan farkındalığı yükseltiyor ve daha sağlıklı beslenme tercihlerinin yapılmasını sağlıyor.
Bireyler, bu yaklaşımı uygulayarak yemek yerken düşüncelerinin, duygularının ve bedensel tepkilerinin farkına varıyorlar. Bu farkındalık aracılığıyla duygu ve düşünce dünyasına yargısızca yaklaşılıyor. Ayrıca, bu yaklaşımın duygusal yeme ve dikkat dağınıklığıyla yiyecek tüketme gibi negatif sonuçlar doğurabilen alışkanlıkların farkına varılmasına yardımcı olduğunu da belirtmek istiyoruz.
Sezgisel yeme nedir?
Sezgisel yeme, insanların kendi biyolojik ve duygusal açlık/tokluk sinyallerini dinleyerek bedenlerinin ihtiyaçlarına uygun bir şekilde beslenmesi anlamına geliyor. Bu beslenme türü, diyet kültürünü reddederek içsel beden bilgeliğini öne çıkarıyor.
Bu yaklaşım, aç hissedildiği zaman yemek yenilmesi ve tokluk hissiyatı açığa çıktığı zaman da beslenme eyleminin sonlandırılması gerektiğini vurguluyor. Sezgisel yeme, diyetlerin dayattığı katı kuralları elimine ederek bedenle uyumlu bir şekilde beslenmeyi öğretiyor. Yeme kısıtlamalarının önüne geçen bu yaklaşım, fiziksel açlığı doyurmaya ve duygusal açlığı başka yollarla gidermeye odaklanıyor.
Sezgisel yeme, bireylerin herhangi bir yiyecek ya da içecek tükettikten sonra suçluluk veya utanç duyguları hissetmemeleri gerektiğini ifade ediyor. Tüketiciler, bu yaklaşım aracılığıyla tüm yiyeceklere izin vererek bedenlerinin neye ihtiyaç duyduğunu daha iyi keşfedebiliyorlar.
Mindful yeme ve sezgisel yeme arasındaki farklar nelerdir?
Mindful yeme içinde bulunulan ana odaklanarak beslenme sürecine farkındalık getirirken sezgisel yeme diyet kültürüne karşı zıt bir duruş sergiliyor ve içsel rehberliği temel alıyor. Mindful yeme, beslenmeye daha spiritüel ve soyut bir boyuttan yaklaşarak bu eylem sergilenirken dikkat ve farkındalık geliştirmeyi hedefliyor. Sezgisel tüketim ise biyolojik bir dürtü olan fiziksel açlığa somut bir bakış açısıyla odaklanarak bedenin doğal ihtiyaçlarını baz alıyor.
Mindful eating, yemek seçimi konusunda nötr bir yaklaşım sergileyerek bireyleri bilinçli tercihler yapmaya teşvik ediyor. Sezgisel yeme ise yiyeceklerin iyi veya kötü olarak etiketlenmesini reddederek her türlü gıdaya izin veriyor. Duygusal tetikleyicileri fark etmeyi sağlayan mindful yeme, yavaş tüketimle duyulara odaklanılmasını sağlıyor. Sezgisel tüketim ise beslenme alışkanlıklarını yeniden yapılandırarak diyetten uzaklaşmaya yardımcı oluyor ve herhangi bir beslenme hızını temel almıyor.
Son olarak, sezgisel yemenin bedenin doğal işaretlerine güvenerek özgür bir beslenme tarzı geliştirdiğini ve mindful yemenin ise beslenme deneyiminden keyif almayı öne çıkardığını belirtmek istiyoruz.
Çeşitli farklarla birbirlerinden ayrılan bu yaklaşımlar, temelde bireylerin beslenme davranışlarının farkına varmalarına yardımcı oluyor. Daha sağlıklı ve dengeli bir tüketim tarzı geliştirmek istiyorsanız değerli birer beslenme aracı olarak nitelendirebileceğimiz bu iki yaklaşımı göz önünde bulundurabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Beslenmede öne çıkan 2025 wellness trendleri