X

Tatilde de anın tadını çıkarabilmek: Mindful seyahat nedir, mindful gezgin kimdir?

Psikolojiye azıcık bile olsa ilginiz varsa ‘mindfulness’ kavramının ne olduğunu az çok biliyorsunuz demektir. Bilmeyenler için: Mindfulness, yani ‘bilinçli farkındalık’ bir odaklanarak anda kalabilme pratiği. Özellikle olumsuz düşüncelere takılıp kalma ve gelecekle ilgili gerçek olmayan korku ve endişe duyguları sonucunda ortaya çıkan kaygı bozukluğu, depresyon ve bağımlılık gibi psikolojik problemlerin tedavisinde olumlu etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış bir terapötik yaklaşım, bir oluş hali. Bu yazının konusu da mindful seyahat, yani bilinçli farkındalığın seyahat hali.

Mindfulness yaklaşımı temelini Budist öğretilerden alıyor, ancak uygulamadaki faydaları nedeniyle özellikle son birkaç yıldır dünyanın her yerinde hızlı bir yükseliş yakalayarak hayatımızın her alanında yer almaya başladı. Pek çoğumuz, kafamızın içinde olup bitenle meşgulken hayatı kaçırmayı farkında olmadan alışkanlık haline getirmiş durumdayız. Bu noktada bilinçli farkındalık, gerçek yaşantılarınıza ve deneyimlerinize odaklanabilmek için muhteşem sonuçlar alabileceğiniz bir yaklaşım.

Karantina nedeniyle evden çıkamadığımız günlerde seyahat planlarımızı bir süreliğine askıya almıştık. Ancak özgürce seyahat edebileceğimiz, yeni yerler keşfedebileceğimiz günlere yavaş yavaş geri dönerken, seyahat deneyimlerimizi çok daha farkında, her dakikasının tadını çıkardığımız deneyimlere dönüştürebilmek için sizleri ‘mindful seyahat’ kavramıyla tanıştırmak istiyorum.

Mindfulness son yıllarda her alanda olduğu gibi seyahat sektörüne de yön veren bir trend haline geldi. Günümüzde seyahat trendleri pahalı otellerde her şey dahil, konforlu tatiller yapmaktan çıkarak deneyim odaklı olmaya başladı. Ancak farklı deneyim arayışıyla çıkılan tatiller de özünde tüketim odaklı seyahat deneyimleri oldukları için beklendiği kadar tatmin ve doyum hissi yaratmayabiliyor. Bu nedenle gittiğiniz yerden ve deneyimlediğiniz şeylerden önce kendinize odaklanmanız ve nerede olursanız olun kendi bakış açınıza ve deneyimlerinizin sizi nasıl hissettirdiğine odaklanmanız gerekiyor. Tam da bu nedenle önümüzdeki birkaç yıl içinde “mindful seyahat”, yani bilinçli ve farkında seyahat, tatil deneyimlerinin odağı haline gelecek gibi görünüyor.

Mindful seyahat: Bilinçli ve farkında seyahat nedir?

Günümüzün yetişkin bireyleri olan Y kuşağı, paranın mutluluk getirdiğine inanan anne ve babalarının ne kadar fazla şeye sahip olurlarsa olsunlar yine de yeterince mutlu olamadıklarını ve bir şeylere sahip olarak doyuma ulaşamadıklarını görerek büyüdü. Bu nedenle Y kuşağı bireyleri eskiden bir şeyler almak, daha iyisini almak, daha fazlasını almak gibi ‘şey’lere harcanan parayı deneyimler için harcayarak mutluluğa ve hayat doyumuna ulaşmak üzere yola koyuldu. Bir süre sonra Y kuşağı doyumu ve mutluluğu yeni deneyimlerde de bulamayarak daha fazla ve daha farklı deneyimlerin peşinde koşmanın da mutluluk ve yaşam doyumu için yeterli gelmediğini fark etmeye başladı.

Y kuşağı çok haklıydı. Çünkü nereye giderseniz gidin kendinizden kaçamazsınız ve kendinizi sevmeden, olduğunuz gibi kabul etmeden, hatalarınız için yargılamadan, yani kendinizle ve yaşadığınız evrenle olan ilişkinizin farkında olmadan ne ‘şeylerde’ ne de ‘deneyimlerde’ umduğunuz tatmini ve doyumu bulabilmeniz mümkün değil. Dilerseniz her hafta başka ülkeye, dilerseniz yan binadaki kafeye gidin; isterseniz şu anda olduğu gibi aylarca hiç evden çıkmadan olduğunuz yerde kalın, kendinizi sevmediğiniz sürece Mars’a da gitseniz mutluluğu bulamayacaksınız.

Bir kez yemek yemenin bir daha asla acıkmayacağınız anlamına gelmediği gibi, sizi mutlu eden bir şey deneyimlediğinizde de kalıcı mutluluğa ve sınırsız yaşam doyumuna erişebilmeniz mümkün değil. Bizim anne babalarımızın materyallerle mutlu olamadığını gördüğümüz gibi belki çocuklarımız da bizim egzotik ülkeleri ziyaret ederek aradığımız mutluluğu ve yaşam doyumunu bulamadığımızı görecekler. Ve belki de sorulması gereken en doğru soruyu soracaklar: Sorun tükettiğimiz şeylerle değil tüketimin kendisiyle ilgili olabilir mi?

Nesillerdir süregelen tüketim tuzağından kurtulmanın en kolay ve etkili yolu tuzağın ‘farkında olmak’. Bilinçli farkındalık (mindfulness) her şeyden önce özgürlüğü vurgular ve olumlu ya da olumsuz olmasına bakmaksızın tüm duygulara eşit mesafeden yaklaşır. Tabii ki seyahat etmenin ve yeni şeyler deneyimlemenin kişisel gelişimimize sayılamayacak kadar çok faydası var. Ancak daha yavaş, daha odaklı, daha dolu ve daha farkında olduğumuz sürece…

Mindful seyahat neden önemli?

Yolda gidebilmek için önce yere basmamız gerekir. İçinde bulunduğunuz anda kalarak hareket ediyor olmak yolda keyifli zaman geçirebilmenin ve doyuma ulaşmanın en önemli ön koşulu. Şimdiki anda olmak aslında bir anda açılan bir WIFI ağına bağlanmaya benzetilebilir. Bir anda oluş halinizde bir değişim algılarsınız. Bunu örneklendirmek için aşağıdaki senaryoyu hayalinizde canlandırmayı deneyebilirsiniz:

Sahilde oturuyorsun. Stresli bir toplantının ortasında ya da yağmurdan sırılsıklam olduğun bir kış gününde hayalini kurduğun o yerdesin. Güneş gökyüzünde pırıl pırıl parlıyor. Gözlerin bir anda güneşin saatinden yansıyan ışığıyla kısılıyor.  Hava çok sıcak, ama senin için rahatsız edici bir sıcaklık değil. Alnından terler damlamaya başladığı anda tatlı bir esinti saçlarını hafifçe havalandırıyor. Gökyüzünde hiç bulut yok. Gözlerini ufuk çizgisinden yavaşça yukarı doğru kaldırırken, mavinin tonunun git gide daha da koyulaştığını görüyorsun. Az önce almış olduğun taze sıkılmış buz gibi meyve suyunun yürürken bardaktan taşırdığın damlası eline bulaştığı için elinin bir kısmına kumlar yapışmış. Yanına almayı unuttuğunu fark ederek son anda havalimanında bulduğun bir kitapçıdan aldığın ve çoktan yarıladığın kitabını bitirmeye çalışırken güneşin parlak ışığından yorgun düşen gözlerin yavaş yavaş kapanmak istiyor ve kitabını öylece göğsüne bırakıyorsun. Etrafta güneşlenen, kahkahalarla gülen, yüzen, rengarenk güneş gözlükleri takmış, güneş yağına bulanmış onlarca, belki yüzlerce insandan biri olduğunu düşünüyor ve yüzüne küçük bir tebessüm konduruyorsun. Başını sırt çantana koyarak gözlerini kapatıyor ve derin derin nefes alıyorsun. Güneşin sıcaklığı, güneş yağının kokusu, dalga sesleri, içtiğin meyve suyunun tadı ve sen…

Orada olmadığınızı bilseniz de hayal edince kısa bir süreliğine de olsa o ana gittiniz öyle değil mi? Özellikle multi-tasking olarak adlandırdığımız aynı anda birden fazla işle uğraşma ve yapılacaklar listeleriyle sürekli meşgul olan zihnimiz ne yazık ki anda olabilecek zamanı ve alanı bulamıyor. Bu nedenle işten ve hayatın günlük ritminden sıyrılarak yavaşlayabileceğiniz anları yukarıdaki senaryoda olduğu gibi duyularınızı, duygularınızı, hareketlerinizi ve çevrenizi gözlemleyerek içselleştirebilir ve daha derin bir deneyime dönüştürebilirsiniz.

Seyahat nasıl mindful bir deneyime dönüştürülebilir?  

Tatilinizi farkındalıkla dolu bir deneyime dönüştürebilmek için temel prensipleriniz;

  • Şimdiki ana dikkatle ve merakla odaklanmak
  • Gezgin kimliğinizin dışına çıkarak kendiniz olarak kalabilmek
  • Başkalarıyla anlamlı bağlantılar kurabilmek olmalı.

Hafif olun: Yanınızda ihtiyaç duyduğunuzdan daha fazlasını taşımayın

Yanınıza almanız gereken eşyalar hangi mevsimde, ne amaçla ve ne kadar süreliğine seyahat etmek istediğinize göre değişiklik gösterebilir. Kolay gibi görünse de minimal bir valiz hazırlamak, gerekli olan eşyaların yeterli olup olmadığına karar vermenizi gerektireceği için biraz daha uzun bir zaman ayırmanızı gerektirebilir. Doğru ve az sayıda eşya alarak her sabah ne giyeceğim endişesinden, cilt bakım ürünlerinizin sayısını azaltarak valizinizde yer kaplayan şişelerden, değerli eşyalarınızın sayısını azaltarak kaybetme korkusundan kurtulacaksınız. Ayrıca daha az yük demek seyahat edeceğiniz aracın da daha az yakıt harcaması, dolayısıyla karbon salınımınızın azalması anlamına geliyor.

  • Kozmetik ürünlerde seyahat boy ürünleri tercih edin
  • Mümkün olabildiğince doğaya saygılı ve hayvanlar üzerinden test edilmeyen ürünler kullanmaya çalışın
  • Yanınıza her zaman giyebileceğiniz, her duruma uygun olabilecek kıyafetler almaya çalışın
  • Uzun süre kullanabileceğiniz, kaliteli ve dayanıklı kıyafetler ve malzemeler edinin
  • Kaybetmekten korktuğunuz değerli şeyleri yanınızda taşımayın

Günlük yaşamınızda uyguladığınız mindfulness pratiklerini seyahatinize de taşıyın

Hali hazırda sabah kalkınca meditasyon yapıyorsanız ya da farkındalığınızı güçlendirmenize yardımcı olduğunu düşündüğünüz bir günlük tutuyorsanız bu rutininizi seyahatiniz boyunca da sürdürebilmek için çaba gösterin. Yolculuklar sırasında beslenme ya da spor gibi günlük rutinimizin içinde olan alışkanlıklarımıza zaman ayıramayabiliyoruz. Ancak kısa süreliğine de olsa durup nefes almak ya da mobil uygulamalardan 5-10 dakikalık bir meditasyon açarak uyumadan önce ya da sabah uyandığınızda meditasyon yapmak seyahat deneyiminizi içselleştirmenize yardımcı olacaktır.

Gittiğiniz ülkenin dilini az da olsa öğrenmeye çalışarak iletişimde kalmaya çalışın

En az gördüğünüz yerler ve deneyimleriniz kadar önemli olan bir başka şey de orada yaşayan insanlarla bağlantı kurabilmeniz. Bir yeri en iyi şekilde anlayabilmek için orada yaşayanların alışkanlıkları, gelenekleri, ritüelleri ve yaşayışlarıyla ilgili bilgi edinmek gerekiyor. Bu nedenle gittiğiniz ülkelerde insanlarla iletişim kurmanıza olanak verebilecek kadar dilini öğrenmeniz ve iletişime açık olmanız mindful seyahat deneyiminin olmazsa olmazlarından. Nereye giderseniz gidin misafir olduğunuzu ve orada yaşayan insanların yaşayışlarına, kültürlerine ve değer yargılarına saygı göstermeniz gerektiğini unutmayın. 

Sadece oturup gözlemlemek için kendinize zaman verin

Mindful olabilmenin ilk koşulunun tüm dikkatinizle anda kalabilmek olduğundan bahsetmiştik. Seyahatlerinizde de gittiğiniz yerin en kalabalık meydanında ya da caddesinde kendinizi rahat hissedeceğiniz şekilde oturabileceğiniz bir yer bulun ve gelip geçenleri izleyin, kalabalığın sesini dinleyin, restoranlardan yayılan güzel kokuları fark edin. Sakince ve yargılamadan çevrenizi gözlemlemek anın tadını çıkarabilmenizin ve deneyiminizi içselleştirebilmenin yanı sıra gittiğiniz yerin kültürünü ve insanların yaşam tarzını anlamanız adına da çok öğretici olacaktır.

İnsanların nasıl giyindiklerini, birbirleriyle nasıl iletişim kurduklarını ve zamanlarını nasıl geçirdiklerini izleyin. Nerede yaşarsak yaşayalım aynı ihtiyaçlara, aynı isteklere, aynı hayallere sahibiz. Hepimizin bir şeyler yeme ihtiyacı var. Hepimiz bizi seven insanlarla çevrelenmek, sevmek ve sevilmek istiyoruz. Hepimiz biraz rahatlamaya ve boş zamanlarımızın tadını çıkarmaya çalışıyoruz. Birlikte gülüyor, ağlıyor, sarılıyor, yürüyoruz.

Deneyim günlüğü tutun

Seyahatiniz bittikten sonra hatırlamak için gözlem yaptığınız sırada küçük bir deftere dikkatinizi çeken ayrıntıları ve bu ayrıntının size ne hissettirdiğini not alın. Genelde kısıtlı sürede fazla yer gezebilmek için koştururken küçük ama önemli ayrıntıları göremeyebiliyoruz. Ya da aynı anda üst üste çok fazla şey deneyimlediğimiz için o anda odaklanabilsek bile üzerinden zaman geçince önemli anları hatırlamakta zorlanabiliyoruz.

Günlük tutmak normalde hiç hatırlamayacağınız anlara tekrar geri dönmenize ve deneyiminizi çevrenizdeki diğer insanlarla paylaşırken o anlara tekrar dönmenize yardımcı olacaktır. Etrafınızdaki şeylere bakmak yerine, onları gerçekten görmeye başladığınızda gerçek güzelliğini ve eksikliklerini fark edecek ve her şeyi olduğu gibi kabul edebilmeyi daha iyi öğreneceksiniz.

 

Kaynaklar:
Psychology Today
The Sweetest Way
Mindful.org
Nick Kembel 
Insight Vacacions

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale