X

Mindful eating ve oruç 1: İftarda mindful eating için ipuçları

Mindfulness nedir, öncelikle buna bir bakalım… Farkındalığın basit bir tanımı, kişinin yargılamadan deneyiminin ve tepkilerinin farkında olması halidir. Farkındalığı bir özellik olarak değil, bir tutum olarak algılamak doğru olacaktır.

Belirli uygulamalar veya faaliyetler (örneğin meditasyon) tarafından desteklenebilse de, “dikkat herhangi bir belirli bakış açısına bağlanmadan, sakin ve esnek bir zihinle kaldığında ortaya çıkan bir psikolojik özgürlük halidir.”

Mindful eating nedir?

Dikkatli yeme, bireyin yemek yerken veya yemekle ilgili bir ortamda fiziksel ve duygusal duyumlar hakkında yargılayıcı olmayan bir farkındalığı sürdürmesini ifade eder.

Mindful eating;

  • İç bilgeliğinize, bedensel ihtiyaçlarınıza saygı duyarak besleyici yeme seçimleri yapmanızı sağlar.
  • Sizi tatmin eden ve vücudunuzu besleyen yiyecekleri yemek için tüm duyularınızı kullanır.
  • Yiyeceklere verilen tepkileri (beğenilenler, hoşlanmayanlar veya tarafsız olanlar) yargılamadan kabul etmenizi ve araştırmanızı destekler.
  • Yemeğe başlama ve bitirme kararlarınızda bedensel ihtiyaçlarınızı (fiziksel açlık ve tokluk) fark etmenizi öğretir.
  • Bu tür bir farkındalık öz düzenleme için esastır.

Oruç tutmak

Oruç, yüzyıllardır öz disiplini, farkındalığı ve konsantrasyonu artırmak için kullanılmıştır. Oruç tutma eyleminin kendisi, açlığınıza tepki vermeden farkında olmanız üzerine çalışır. Sizi düşüncelerinize, inançlarınıza ve beklentilerinize daha yakından bakmaya ve onları olumlu olanlarla yeniden çerçevelemeye davet eder. Oruç farkındalık kaslarınızı çalıştırmak için neredeyse bir egzersiz gibidir.

Oruç, hem yoga hem de meditasyon çabalarınıza fayda sağlayabilir: Vücudunuz boşken daha iyi eğilebilir ve bükülebilirsiniz. Meditasyonda, oruç halindeyken çok daha hızlı derine inebilirsiniz.

İftarda gözünüz dönmeden yiyin.

Özellikle açlık seviyemizin yükseldiği zamanlarda otomatik pilotta yemek yeriz. Farkında olmadan ağzımıza yiyecekleri atar, neredeyse çiğnemeden yutar, yeni bir lokmayı ağzımıza tıkıştırırız. Yemeğin tadını almadan, kokusunu algılamadan, tabağın görüntüsüne bakmadan aceleyle yeriz. Ve böyle zamanlarda hem doymayız hem de doyum almayız. Doymakla kastettiğimiz şey açlık duygumuzun geçmesi, fizyolojik açlığımızın giderilmesidir. Bir yemeği yemeğe başladığımız andan itibaren beynimize doyma sinyalinin ulaşması 20 dakika sürer. Ancak o zaman beyin bize doyma hissini iletir. Hızlıca, bir çırpıda yediğimizde o sinyal henüz beynimize ulaşmamışken tabağımızdaki yemeği çoktan bitirmiş oluruz. Ve gidip bir tabak daha yemek alırız.

Doyum ile kastettiğimiz ise yediğimiz yemeğin bize vermiş olduğu tatmin hissidir. Yani yemekten alınan zevk, keyif. Fakat yemeği çok hızlı tükettiğimizde de doyum ihtiyacımızı gideremeyiz. Ve yine fazla miktarda yemek yeriz. Yemeğin tadının artmasını sağlayan şey daha fazla miktarda yemek değil, odaklanarak, farkındalıkla yemektir. Farkındalıkla yemek, yediğimiz şeye tümüyle konsantre olmak anlamına gelir. Bir anlamda gurme gibi yemek. Yemeğin içinde neler olduğunu, kokusunu, tadını algılayarak yemek. Odaklanarak, farkına vararak yemenin temel detaylarından bir diğeri ise yemek yerken başka bir şeyle ilgilenmemektir. Televizyon izlemek, telefonla ilgilenmek, sürekli sohbet halinde olmak dikkatimizi yemeğe vermemizi engeller.

İftar sofrasına oturduğumuzda şu adımları takip edebilirsiniz:

  • Televizyonu kapatın, telefonu elinizden bırakın.
  • Tüm yiyecekler masada olduğunda, sofradaki yiyeceklere bakın ve masada neler olduğunu içinizden söyleyin. Mercimek çorbası, salata, köfte vb.
  • Yiyeceklerin masaya gelene kadar geçtikleri aşamaları hayal edin. Yemek pişiren kişiye, çiftçiye, güneşe, suya, size ulaşana kadar üzerindeki tüm emek için teşekkür edin.
  • Yemeği ağzınıza koymadan önce birkaç kez nefes alın.
  • Yemeğinizi yerken beş duyunuzu devreye sokun. Tabaktaki yiyeceğin renklerini fark edin, kokusunu algılayın ve ilk lokmayı ağzınıza koyduğunuzda sanki ilk defa bu yiyeceği yiyecekmiş gibi dikkatinizi yiyeceğin tadına verin.
  • Yiyeceğinizi çiğneme sayınızı artırın.
  • Yemeye çorbayla başlayın. Çorba sıcak olduğu için hızlıca içemezsiniz ve bu yeme hızınızı yemeğin başında yavaşlatmış olur.
  • Mutlaka bıçak kullanın. Yemeğinizi lokmalara bölün.
  • Her lokma arasında elinizdeki çatal, bıçağı masaya bırakın. Bu otomatik olarak yemekleri ağzınıza atmaktan sizi alıkoyacaktır.
  • Eğer birileriyle beraber yemek yiyorsanız lokmaları ağzınıza atarken değil, lokmanız bittikten sonra sohbet edin ve bir dahaki lokmanızda yine sadece yemeğinizle ilgilenin.
  • Yemek boyunca midenizdeki hisleri, doluluk oranını takip edin.

İlginizi çekebilir: Farkındalıklı beslenme: Bedeninizle ilişkinizi kaybetmeyin

Ceylan Ulusoy: 1981 yılında Bursa'da doğdu. Meditasyonla ilk defa 17 yaşında tanıştı. Meditasyon eğitimleri 2004’te bir meditasyon merkezine adım atmasıyla devam etti. Üniversite eğitimi sırasında kendi pratiklerini geliştirdi. 2006'da Zeynep Aksoy’un yoga dersleri ile ilgilenmeye başladı. Uzun yıllar boyunca tüm pratiklerini kendi gelişimi ve dönüşümü için kullandı. Farklı yoga ve meditasyon hocaları ile çalıştı. 2012 yılında taşındığı İstanbul’da ileri seviye kundalini meditasyon eğitimi aldı. Sahaja Yoga'da gönüllü meditasyon öğretmeni olarak ders verdi. Pratikleri ve araştırmaları sırasında Dr. Fuat Beşkardeş ile Mindfulness terapi çalışmaya başladı. Ardından 8 haftalık MBSR eğitimi ve sonrasında David Cornwell ve Banu Çeçen’le Breathing Mind Mindfulness Koçluğu eğitimini tamamladı. 2019 yılında Amerikan Hastanesi bünyesinde Code Lotus Mindfulness merkezinde David Cornwell ve Banu Çeçen’e mindfulness programı içerisinde asistanlık görevi üstlendi. Aynı zamanda Judson Brewer’la sezgisel beslenme üzerine Mindfulness temelli alışkanlık değiştirme programında çalışmaktadır. İş hayatı ile eşzamanlı yürüttüğü öğrencilik ve eğitmenlik yolculuğunda 17 yıllık kurumsal hayatını 2020 Şubatında sonlandırıp, şu an tam zamanlı olarak logoterapi bakış açısıyla mindfulness eğitmenliği ve farkındalık temelli beslenme koçluğu yapmaktadır. Öğrenci olmak konusunda derinleşmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale