dummy

Mindful eating: Porsiyonları kaçırmadan yediklerimizden tatmin olmak

Özellikle son yıllarda artan hayat tempomuzla, uyaranların fazlalığıyla yemek yemek  otomatik hareket ettiğimiz bir davranışa dönüştü. Ve bu hızın sonucu olarak nasıl bittiği anlaşılmayan yemekler, doyum hissetmediğimiz yemek deneyimleri, porsiyon kontrolünde yaşadığımız problemler her gün şikayet ettiğimiz başlıca konularımız. Öğünümüzü aceleyle geçiriyorsak, ayaküstü atıştırıyor, akşam da televizyon karşısında yiyorsak nasıl bir tatmin duygusundan bahsedebiliriz ki?

dummydummy

Tatmin edici bir yemek mumlar, müzik romantizm kokan bir yemek yemek değildir. Tatmin edici bir yemek; tüm duyularımızla yemeği almamız ve onları doyurmamız, yemek anında orada olmak için kendimize yarattığımız fırsattır.

Yemek yerken zihnimiz bambaşka yerlerdeyse bakar ama göremeyiz, dinler ama duyamayız, yer ama yediğimizden hiçbir şey anlamayız. Yemek yerken sadece yemeğimizle ilgilenirsek ne olur? Mindful eating dediğimiz “ dikkatli yeme”; duyularımızla, bedensel hislerimizle, açlık, tokluk seviyemizin farkında olarak o anda mevcut olmayı içerir. Yemek yerken farkındalık  uygulamanın,  yavaşlamanın  amacı her  anı  deneyimlemek  için  duyularımızı kullanabilmemiz  içindir. Biz ise tam tersini yapıyoruz. Sanki çok fazla miktarda yiyecek tükettiğimiz zaman onun tadını alabildiğimizi, tatmin olacağımızı düşünüyoruz. Ama tatmin olmanın, doyum almanın yolu yemeği tüm duyularımızla yemekten geçer. Peki, bu duyuları yerken nasıl kullanacağım?

Yemekte mindful eating uygulaması

Görme

Yemeği önce  gözlerimizle  yeriz.  Gözlerimiz  bize  bir  yiyeceğin  rengi,  şekli,  dokusu  ve miktarı  hakkında  bilgi  verir.  Görme duyumuzu pas geçmek, tatmin hissimizin önündeki ilk engeldir. Yemeğin  sunumunun  iştahınızı  veya  yeme  isteğinizi  nasıl  etkilediğine  dikkat  edin.  Masada neler var? Yemeklerin ve masada olan şeylerin isimlerini içinizden geçirebilirsiniz.

Koku

Koku, duyumlarımızı en fazla harekete geçiren, iştahımızı en fazla arttıran hislerdendir. O sebeple ağzınıza ilk lokmayı atmadan önce, kokuları fark edin. Yemek yerken kokulara dikkat etmenin tatmin hissini nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için. Yemeğinize ağzınıza attığınız ilk birkaç lokmada burnunuzu elinizle sıkıp nefes almadan yiyeceği çiğnemeyi deneyebilirsiniz.

Tat, dokunma

Yemek deyince aklımıza gelen ilk şey tat olsa da; görme ve koku duyumlarının yeme deneyiminde ne kadar etkili olduğunu deneyimlediğinizi düşünüyorum. Tat konusuna gelecek olursak;  dilimizin üzerinde yanlarında, arkasında hatta boğazda bulunan tat tomurcukları 5 temel tadı algılayabilir acı, ekşi, tatlı, tuzlu ve umami. Bu 5 tanesinin farklı miktarlardaki ve şiddetlerdeki kombinasyonları, bizlerin “tat” olarak bildiği hissi oluşturmaktadır. Her lokmada yemeğin tadının nasıl değiştiğini fark edin:

Çiğnerken nasıl?

Yutarken nasıl?

Halen aynı lezzeti alıyor musunuz?

Görüntüsü halen ilk andaki kadar çekici mi?

Yemek boyunca bu kadarı size yeter mi yoksa hala devam edecek misiniz anlayabilmek için midenizin doluluk oranına dikkat edin. Bunu fark etmek için lokmalarınız arasında çatalınızı tabağın kenarına koyarak küçük duraklamalar yaratabilirsiniz. Mindful eating deneyimine çalışmak yemek ile olan ilişkinizi, yemeğin sizi ne verdiğini anlamanızı sağlayabilir. Dikkatli yeme pratiği sonrası aşağıdaki sorulara biraz vakit ayırmak deneyiminizi daha net ayırt etmenizi sağlayacaktır:

1. Yemekten önce nasıl hissediyordunuz?

2. Yemeğinizi yerken dikkatli kalmakta zorlandınız mı?

3. Geçmiş deneyimlerinize göre mindful eating ile yemek yediğinizde yemeğinizde ne gibi farklar fark ettiniz?

4. Mindful yeme deneyiminizden ilerideki deneyiminizde yanınızda götüreceğiniz ne var?

5. Bir sonraki deneyiminizde neyi farklı yaparsınız?

İlginizi çekebilir: İş yerinde “mindful eating” için nelere dikkat etmelisiniz?İş yerinde “

Ceylan Ulusoy: 1981 yılında Bursa'da doğdu. Meditasyonla ilk defa 17 yaşında tanıştı. Meditasyon eğitimleri 2004’te bir meditasyon merkezine adım atmasıyla devam etti. Üniversite eğitimi sırasında kendi pratiklerini geliştirdi. 2006'da Zeynep Aksoy’un yoga dersleri ile ilgilenmeye başladı. Uzun yıllar boyunca tüm pratiklerini kendi gelişimi ve dönüşümü için kullandı. Farklı yoga ve meditasyon hocaları ile çalıştı. 2012 yılında taşındığı İstanbul’da ileri seviye kundalini meditasyon eğitimi aldı. Sahaja Yoga'da gönüllü meditasyon öğretmeni olarak ders verdi. Pratikleri ve araştırmaları sırasında Dr. Fuat Beşkardeş ile Mindfulness terapi çalışmaya başladı. Ardından 8 haftalık MBSR eğitimi ve sonrasında David Cornwell ve Banu Çeçen’le Breathing Mind Mindfulness Koçluğu eğitimini tamamladı. 2019 yılında Amerikan Hastanesi bünyesinde Code Lotus Mindfulness merkezinde David Cornwell ve Banu Çeçen’e mindfulness programı içerisinde asistanlık görevi üstlendi. Aynı zamanda Judson Brewer’la sezgisel beslenme üzerine Mindfulness temelli alışkanlık değiştirme programında çalışmaktadır. İş hayatı ile eşzamanlı yürüttüğü öğrencilik ve eğitmenlik yolculuğunda 17 yıllık kurumsal hayatını 2020 Şubatında sonlandırıp, şu an tam zamanlı olarak logoterapi bakış açısıyla mindfulness eğitmenliği ve farkındalık temelli beslenme koçluğu yapmaktadır. Öğrenci olmak konusunda derinleşmektedir.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp