X

Midilli notları: Ben bugün o dünkü ben değilim

Nobel Ödüllü Midilli’li şair Odisseus Elitis ‘dan okuduğum dan beri çok sevdiğim “Ege Üstüne” şiirinin muhteşem deniz kokulu bir dörtlüğü ile yazıya başlamak istedim:

“Yaz meltemlerinin kaygısızlığı
Ve umudunun yelkeni
En hafif dalgalanışında bir ada
Dönüş beşiğini sallıyor”

Yazılarım böyle şiirlerle, sözlerle, alıntılarla duygusal oluyor farkındayım; bir seyahat yazısı da olsa… Gerçekten de artık hangi ülkeyi ya da şehri Google’da aratsak çıkmayacak mı sokağına kadar. Zaten bilinenleri anlatmaktansa -yediğim restoran, kaldığım otel adı vb gibi– ben, bende bıraktığı izi ve hisleri anlatmayı seviyorum. Çoğu arkadaşım beni uyarıyor detay anlatsana, adım adım nerede yedin ne içtin… Ben istemiyorum ki bunu, benim yediğim yere gitmeseniz de olur ama o rüzgarın o denizin sizde bıraktığı tuzun izini yaşayın, yaşatın. Birbirimize bunu anlatalım istiyorum. Siz şansa benim gibi yol üstünde bir Yunan kahvesi keşfedin… Kahve için. Yine yola çıkın. Haritada kaybolun. Sizin hikayeniz olsun. Ben bana düşeni, bendeki izlerini aktarayım seyahatimin, siz de bana anlatın olmaz mı? Belki benzer hislerde kavuşuruz ne dersiniz? 

O zaman öncelikle neden Midilli diyecek olanları yanıtlayalım. Yunan adalarına biraz ilgim var diyelim. Meis yazımı hatırlarsınız geçen seneden belki; okumayanları da davet etmiş olalım. O ada enerjisine bayılıyorum. Bizdekinden farkı kendini olduğu gibi bırakması. Kendi olmayı sevenler olarak bana bu sadeliğin değerini anlatan, hatırlatan yerleri seviyorum. Allı pullu, sosyetik yerler de kendi alıcıları ile mutludur eminim. Mutlu olmadım oralarda, olmayacağım da… Bu benim seçimim tabii…

Şimdi bir rüya gibi geçen bu Midilli Adası ile ilgili yazıya geçelim. Kurban Bayramı’nda –bayramda gitmek ne kadar mantıklı ve değil kısmına da gireceğim– bu adaya 3 gece olmak üzere tabiri caiz ise kaçtım. Bu seyahate Edremit havaalanında inip Ayvalık dolmuşuna binip 1 gece Cunda adasında kalarak başladım. Hikayenin bu kısmı da ayrı bir yazı konusu. Şimdi tatilin tam kalbini oluşturan gezi için buradayız. 1 gece Cunda’da kalarak ertesi sabah 9 feribotu için Ayvalık’ta feribot sırasındaydım. Sıranın ne kadar uzun olduğundan bahsetmeme gerek yok değil mi? O sıralarda kur 6 ile çarpılırken biz yine de komşuya kaçmaya çalışıyorduk hala. Evet artık bir servet ama değer mi değer.

1,5 saatlik bir deniz yolculuğu ile adaya geldiğinizde bir his de başlıyor. Bu değişik bir his. Yaz rehaveti mi, beklenen tatile kavuşma hissi mi, bir yokluktan çıkma, bir kavuşma hissi mi? Hangisi? Siz ne hissedeceksiniz acaba? Benimki o beklenen anın sonunda gelmesi, yani kavuşma hissi. Ne güzel sıcak bir ağustos sabahı ada bizi karşıladı. En sevdiğim mevsimde yeni bir macera, unutulmaz anılar… Bir yerde doğum günü hediyem olan Midilli’de küçük bir tatildi kendime. Ne iyi geldi. Şair Odisseus Elitis ‘in bir şiirinde de bahsettiği gibi “Ben bugün o dünkü ben değilim dedim” içimden. Çok güzel bir psikoloji ile gitmedim oraya kabul ediyorum. Hayat her zaman aynı değil. Çok gezince çok mutlu olunduğu doğru bir sav belki ancak bir nedenden mutsuzken bundan çıkarak o mutluluk ivmesini yakalamak zor oluyor. Yani bir yerde hissizlikle mutsuz olmanın arasında araftasın seyahatte de. İyi geldiği bir gerçek. Seni değiştiriyor. Yeniden nefes aldırıyor. Şükretmek yine burada önem kazanıyor.

Adadan önceden online araç kiraladığım için limanın hemen yakınındaki araç kiralamaya giderek aracımızı teslim alıyoruz öncelikle. Midilli Adası inanılmaz büyük bir ada, ¾ nü ancak gezebildik maalesef. Geri gelmek için bahanem bu şimdi. Tam bitmedi. Yunanistan’ın 3. büyük adası kendisi ne de olsa. Aracımızla 2 gece kalacağımız adanın bir güzide kasabası olan Molivos’a doğru yine 1,5 saatlik bir yolculuğa başladık. Radyo bile hala Türk ezgilerinde ama farklı kara sularında yine kendine yolculuk… Dağlara doğru –kıyıdan ada yolu çok daha bozukmuş ve uzun süren bir yolculukmuş– çıkıp yine denize doğru engebeli olarak devam eden kıvrıla kıvrıla gittiğimiz o yollar..

Evet kaldığım otelin önemi yok vs gibi sözlerime karşılık şimdi karşıt bir şekilde bu oteli önereceğim. Çünkü kendisinin manzarası ve sonsuzluk havuzu dedikleri havuz manzarası şahaneydi! Misafirperverlik de bonusu. Yunan adasında bu zaten hep böyle değil mi? Sadece bana denk geliyor olamaz değil mi?

Kaldığım yerin ismi “Villa Molivos Castle” ve burası bir villa. 2 kattan oluşuyor tek katını (2 oda bir salon) kiralamak suretiyle kalabiliyorsunuz. Google’da aratıp nasıl bir manzara ve konuma sahip olduğunu görebilirsiniz. Fotoğraflarla size anlatmaya çalışacağım ama siz de bakın. Çok güzel 2 gece geçirdik. Yakınında Molivos kasabası ve Petra kasabasında denize girerek ve akşamları yemek yiyerek geçirdik ilk günü.

İlk gün zaten otele yerleşip kahvaltı yaparak saat 2’yi buldu. Hemen yakınındaki bir sahil şeridi olan Petra’da denize girdik. Belirtmeliyim ki her şey ücretsiz, siz yediklerinize ve içtiklerinize para veriyorsunuz. Kimse de yediniz yemediniz diye başınızda beklemiyor. Deniz olarak yalnız adanın bu kısmı dalgalı ve bulanık. Akşam gün batımında sahilden kiraladığımız o muhteşem villamıza dönerken yine iyi ki dedik, iyi ki geldik gördük buraları da. Akşam hazırlanıp otelin hemen 5 dakikalık mesafesindeki Molivos’un merkezinde deniz kenarındaki bir restoranda yemek yedik. Fiyatlar makul ancak kur artışı etken olduğundan bize her şey pahalı artık. Bu gerçek buradayken gerçekten önemli.

Berrak deniz bulma sevdası ile ikinci gün işte bunun tam tersi olan bir yerde denize girdik ki dillere destan. Fotoğraflarla yine anlatmaya çalışacağım size. Yaşamak lazım ama… Çok yaşayın emi!

Bu tatlı kasabanın adı Plomari. Yine yaklaşık 2 saatlik bir yol, harita ve Türkçe müzik eşliğinde her şeyiyle değen bir kasabaya vardık. Deniz cam gibi… Dalgasız… Sıcak bir ağustos havası… Güzel bir ada esintisi… Yine şiirdeki gibi “Yaz meltemlerinin kaygısızlığı” var ve bu bize de bulaşıyor. O adaya gelirken yaşadığımız üzüntünün yerini çoktan umut almıştı bile. Şimdi biraz da coşku katılıyor yanına. Ne güzel bir ikinci gün Midilli’de!

Yine belirtmeliyim ki her şey ücretsiz, siz yediklerinize ve içtiklerinize  para veriyorsunuz. Buna 2 günde alıştık. Ama alışmamalıyız tabii ki ülkemiz malum… Burada geçen uzun bir öğleden sonradan sonra yol uzunluğu  yolların engebeli ve  yabancısı olmamız sebebiyle güneş batmadan yola çıktık tekrar. Dönüş 2 saat yine. Mis gibi boş, avare yollarda sessiz bir yolculuk. Sükunet ne güzel bir kelimedir. Bu hissi yaşatıyor işte ada. Bu adadda huzur var. Sadeliğin o eşsiz zarafeti bir de…

Şimdi 2. günün akşamında Petra’da akşam olmuş, tavuk döner yerken yanında Uzo mu içilir demeyip uzo içiyoruz. Siz tam bu anda kalın, olur mu? Devamı, adanın son günü ve biraz da Ayvalık – Cunda hattı 2.bölümde…

Sevgiler…

 

İlginizi çekebilir: Fernweh olma hali: Berlin gezi notları 1

Pınar Cengizoğlu: Uplifers yolculuğuna pandemiden önce gezdiklerimi aktarmak icin başlamıştım. Daha sonra malum bu gezme süreci aksayınca izlediğim, okuduğum ya da gördüğüm bir şeyden etkilenerek bir şeyler yazma serüveni başladı. Olay sadece gezmek değilmiş ki; kelimeler bir yerlere sürükledi diyorum şimdi... İlham mi deniyor buna bilmiyorum ama yazıya dökülecek bir konu, bir olay, çekiyor seni yazmaya diyelim. Uplifers ailesinde yazmaya devam ediyorum bu yüzden seve seve .. Hepimize bol okumalar!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale