X

Meyve ve sebzeleri daha uzun süre saklamanın yolları

Sağlıklı yaşam tarzının ve dengeli, düzenli beslenmenin en temel bileşenlerinden biri şüphesiz ki taze meyve ve sebzeler. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini sağlamalarının yanı sıra, meyve-sebzeler lezzetli ve çok yönlü oluşları, yani farklı tariflerde, farklı formlarda kullanılabilmeleriyle de mutfaklarımızın vazgeçilmezi. Ancak, pek çoğumuz için meyve ve sebzeleri doğru şekilde muhafaza etmek bir soruna dönüşebiliyor. Özellikle de nerede-nasıl saklamamız gerektiğinden emin olamıyorsak…

Daha birkaç gün önce aldığınız muzlar karardıysa ya da domatesler sürekli dolabın köşesinde ezilmiş, büzülmüş bir halde duruyorsa, sizin de meyve-sebze saklama konusunda desteğe ihtiyacınız olabilir. Hem gıda atıklarını azaltmak ve meyve-sebzelerin bozulmasını, çöpe gitmesini önlemek hem de onları daha uzun süre tazeliğini koruyacak şekilde muhafaza etmek için harekete geçebiliriz. Siz de mutfaklarınızda daha bilinçli davranmak, bütçenizi korumak ve tazecik, lezzetli gıdalarla sağlığınızı desteklemek istiyorsanız işte meyve-sebze saklama rehberi:

Meyve ve sebzeleri saklarken nelere dikkat edilmeli?

Aslında, hangi meyve-sebzeyi buzdolabında, hangilerini oda sıcaklığında muhafaza etmek gerektiğini bilmek, bu işi en doğru şekilde yapmanın büyük bir çoğunluğunu kapsıyor. Bazı meyve-sebzeler soğukta, bazıları oda sıcaklığında tazeliklerini daha uzun süre koruyabiliyor. Ancak tek bilmeniz gerekenler bu kadarla sınırlı değil. En doğru şekilde meyve ve sebzeleri muhafaza edebilmek için dikkat etmeniz gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:

1. Hangi meyve-sebzeleri ayrı tutmanız gerektiğini öğrenin

Bazı meyvelerin (doğal olarak) yaydığı etilen gazı, birtakım meyve ve sebzelerin olgunlaşma sürecini hızlandırabiliyor ve siz ‘daha yeni almıştım ama’ derken hızla olgunlaşan bu meyve-sebzeler bozulma sürecine girebiliyor. Bu durum, söz konusu avokado olduğunda iyi bir etkiye sebep olabilir, çünkü genellikle olgunlaşmamış avokadoları beklemek can sıkıcı olabiliyor. Örneğin, doğal etilen gazı yayan bir meyve olan muzun yanına kese kağıdı içerisine koyarak yerleştireceğiniz avokado ertesi gün yemeye hazır hale gelebilir. Muzun yanı sıra, domates, elma, kivi, armut gibi meyveler de etilen gazı üreten gruptadır. Ve özellikle havuç, patates, salatalık gibi sebzeler, etilen gazına karşı oldukça duyarlıdır. Dolayısıyla birçoğumuzun alışkanlıktan yaptığı domates ve salatalıkları birlikte muhafaza etme, sanılanın aksine doğru değildir. Çünkü salatalıklar, domatesin salgıladığı etilen gazından etkilenerek hızlıca bozulabilir. Ayrıca, yeşil yapraklı narin sebzeler de etilen gazına oldukça duyarlıdır, bu nedenle meyvelerle birlikte saklanmamaları önemlidir. Genel olarak meyve ve sebzeleri bir arada ve yakın tutmamanız iyi olacaktır.

2. Mümkünse dilimlemeden saklayın

Hiç şüphesiz ki hepimiz buzdolabında yemeye hazır meyve-sebze bulundurmaktan hoşlanırız… Yıkanmış yeşillikler, dilimlenmiş meyveler… Ancak, bu her ne kadar pratik gibi görünse de aslında pek de verimli bir yöntem değil. Çünkü, özellikle hassas yapıda olan meyveler, dilimlendikten sonra daha az süre tazeliğini koruyabiliyor. Bu nedenle, özellikle elma, armut, muz, avokado gibi meyveleri hızlıca kararabildikleri için dilimleyerek saklamamanızda fayda var. Yine de dilimlediğiniz meyveleri muhafaza etmek istiyorsanız en doğru çözüm buzdolabında ve ağzı kapalı, hava geçirmeyen bir kapta saklamak ve nemli kalmadıklarından emin olmak.

3. Yıkadığınız yeşillikleri çok iyi kurulayın

Dilimlenmiş meyveler gibi, yeşilliklerinizi de tüketmeye hazır bir şekilde muhafaza etmek istiyorsanız, yıkadıktan sonra yapmanız gereken en önemli şey, çok iyi kurutmak. Aksi halde nemli, ıslak kalan yeşilliklerinizin buzdolabındaki ömrü en fazla bir gün olabilir. Ve gerçek anlamda ‘lapa’ gibi olmuş yeşilliklerle karşılaşabilirsiniz. Sebze kurutucunuz yoksa, daha bilinçli bir mutfak anlayışı için iyi bir sebze kurutucusu edinmeniz iyi olacaktır.

4. Tüketeceğiniz kadarını satın alın

Dikkat etmeniz gereken bir başka önemli husus da ihtiyacınız kadar satın almak. İllaki buzdolabında defalarca göz göze geldiğiniz kerevize bakıp ‘yarın seni hazırlayacağım’ dediğiniz ama bir türlü fırsat bulamadığınız olmuştur… Haliyle, ne kadar doğru muhafaza ederseniz edin, zamanı gelmeden tüketmeyecekseniz günün sonunda yenilenemeyecek hale gelen meyve-sebzelerle karşılaşabilirsiniz; ki bu da hem gıda israfına hem de bütçenizin zarar görmesine neden olur. Bu nedenle ihtiyacınız olan kadarını satın alın ve bu alışkanlığı kazanmak için de haftalık yemek planı oluşturup gerekli malzemeleri almakla başlayın.

Şimdi sıra geldi, hangi meyve ve sebzeyi nerede, nasıl saklamak gerektiğine…

Buzdolabına konulmaması gereken meyve ve sebzeler

Buzdolabından uzak tutmanız gereken meyve ve sebzelerin listesi aslında oldukça kısa, bu nedenle bu listeyi aklınızın bir köşesinde tutarak geride kalanlar için ne yapmanız gerektiğini daha iyi muhakeme edebilirsiniz. İşte buzdolabına koymamanız gerekenler:

  • Patates: Muhtemelen birçoğumuzun bildiği ve uyguladığı yöntemlerden biri patatesleri buzdolabının dışında muhafaza etmek. Patatesin içeriğindeki nişasta buzdolabında saklandığında şekere dönüşebilir ve bu da hem patatesin dokusunu değiştirir hem de tadını bozar. En iyisi, oda sıcaklığında, serin, kuru ve karanlık bir yerde saklamaktır. Üstünü bir bez veya havlu ile örteceğiniz sepet veya kutuda patateslerinizi muhafaza edebilirsiniz.
  • Soğan ve sarımsak: Benzer bir şekilde tıpkı patates gibi buzdolabından çoğumuzun uzak tuttuğu diğer sebzeler de soğan ve sarımsak. Bu iki sebze, buzdolabındaki nemi emebilir ve bu da çürümelerine, filizlenmelerine ya da küflenmelerine neden olabilir. Serin, kuru ve karanlık bir yerde saklamak en iyisidir. Patatesler gibi ayrı bir sepetin içerisine yerleştirerek üstünü örtüp karanlık bir köşeye kaldırabilirsiniz.
  • Hurma: Tat ve doku kaybı olmaması için hurmaları oda sıcaklığında saklamanız en iyisi olacaktır. Cam bir kavanozda, güneş görmeyecek şekilde mutfağınızın bir köşesine kaldırabilirsiniz.
  • Muz: Belki de çoğumuzun en sık yaptığı hatalardan biri muzları ‘bozulmasın’ diye buzdolabında muhafaza etmek. Ancak, bu yöntem doğru değildir. Muzların kabukların buzdolabında hızlıca kararabileceği gibi, tatları da buzdolabında bozulabilir. En iyisi oda sıcaklığında muhafaza etmektir. Ayrıca, dilerseniz muz saklamak için özel olan satılan askıları da deneyebilirsiniz. Bir diğer yöntem ise muzları oda sıcaklığında muhafaza ederken üst kısmını streç film ile sarmak. Bu yöntem ile daha uzun süre muzların taze kaldığını söyleyen internet kullanıcıları var. Sizin ve eviniz için en kullanışlı yöntemi seçebilir veya deneyerek en iyisini kendiniz bulabilirsiniz. Yalnızca buzdolabından uzak tutmayı unutmayın.
  • Domates: Yine pek çoğumuzun yapıyor olabileceği yanlışlardan biri de domatesleri buzdolabında saklamak. Buzdolabının ısısı, domateslerin çok hızlı bozulup çürümesine neden olabileceği için en doğrusu oda sıcaklığında saklamak. Ancak, güneşten ve yüksek ısıdan uzak tutmanızda fayda var. Örneğin, kalorifer peteklerine yakın bir yerde muhafaza etmemelisiniz.
  • Salatalık: Tıpkı domates gibi salatalıkların da buzdolabında saklanmaması en doğrusu. Buzdolabında sakladığınızda salatalıklar hızla su kaybedebilir ve bu da eciş bücüş olmalarına, yumuşamalarına ve tazeliklerini kaybetmelerine neden olabilir. Bu nedenle oda sıcaklığında muhafaza edebilirsiniz. Bir başka önerilen saklama yöntemi ise oda sıcaklığında bir poşetin içerisine salatalıkları koyup poşette delikler açarak saklamak. Dilerseniz, bu yöntemi de deneyebilirsiniz. Eğer buzdolabında saklamanız gerekiyorsa da en fazla 3 güne kadar muhafaza edebilirsiniz.
  • Biber ve dolmalık biberler: Salatalık gibi biber de buzdolabında su kaybına uğrayabilir ve bu nedenle yumuşayarak orijinal tadını kaybedebilir. En iyisi oda sıcaklığında muhafaza etmek olacaktır. Sarı, kırmızı renkteki Kaliforniya biberleri veya yeşil dolmalık biberi de buzdolabına koymadan muhafaza edebilirsiniz. Dilerseniz, viral bir saklama yöntemi olarak tıpkı salatalık da olduğu gibi buzdolabı poşetine yerleştirip, delikler açtıktan sonra da saklayabilirsiniz.
  • Patlıcan: Patlıcan, soğuk ısıda tat değiştirebilir ve dokusu bozulabilir. Bu nedenle oda sıcaklığında saklamak en iyisidir. Buzdolabında muhafaza etmek isterseniz de 1 ile 3 gün arasında saklayabilirsiniz. Ancak, daha uzun süre muhafaza etmeye çalıştığınızda patlıcanların yumuşamaya başladığını görebilirsiniz. Bu nedenle en iyisi birkaç gün içinde tüketmek.

Buzdolabında saklayabileceğiniz meyve-sebzeler

Şimdi gelelim buzdolabında muhafaza edebileceğiniz meyve-sebzelere ve onları en iyi nasıl saklayabileceğinize…

  • Kırmızı meyveler: Çilek, kiraz, böğürtlen, yaban mersini gibi kırmızı meyveler, oldukça hassas yapıda oldukları için uzun süre muhafaza edilmeleri çok zordur. Mümkünse, aldığınız gibi tüketmeniz en iyisi olacaktır. Ancak, kısa süreli saklamak için de buzdolabını tercih edebilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi yıkayıp dilimleyerek saklamayı düşünüyorsanız iyice kuruladıktan sonra ağzı kapalı, hava almayan bir kapta muhafaza edebilirsiniz. Aksi halde nemli kalan kırmızı meyveler, kısa bir sürede küflenebilir.
  • Elma, armut, kivi: Bu meyveler yüksek miktarda etilen gazı salarlar, bu nedenle diğer meyve ve sebzelerin tazeliğini, dokusunu etkileyebilirler. Buzdolabında diğer meyve-sebzelerden ayrı olacak şekilde bir bölmede ya da çekmecede muhafaza edebilirsiniz.
  • Havuç: Havuç da yine buzdolabında güvenle saklayabileceğiniz sebzeler arasında. Dilerseniz bir plastik poşet içerisinde veya sebze çekmecesinde muhafaza edebilirsiniz. Ağzı kapalı bir buzdolabı poşetine koyarak buzdolabına kaldırdığınızda havuçların daha uzun süre taze kalmasını sağlayabilirsiniz.
  • Narenciyeler: Portakal, limon, greyfurt gibi narenciye grubu meyveleri, tazeliklerini korumak için buzdolabınızın çekmecesinde muhafaza edebilirsiniz. Ancak, çok kısa bir süre içerisinde tüketecekseniz oda sıcaklığında tutmak da meyvelerinize zarar vermeyecektir. (Eğer, limonları mutfak dekorasyonunuzu zenginleştirmek için tezgahta tutmayı seviyorsanız sonrasında çok geçmeden tüketmeniz en iyisi!)
  • Zencefil: Özellikle kış aylarının vazgeçilmesi zencefili doğrudan buzdolabına koyabileceğiniz gibi, bir plastik poşet içerisine yerleştirerek ya da sebze çekmecesine koyarak da muhafaza edebilirsiniz.
  • Mantar: Mantarları buzdolabında kuru bir bezle veya havluyla kaplı bir kap içinde saklamak, mantarların nemini korumasına yardımcı olabilir ve diğer meyve-sebzelerden ayırmanızı kolaylaştırır. Ancak, mantar da oldukça hassas yapıdadır, bu nedenle uzun süre saklamadan tüketmeniz en güvenlisi olacaktır.
  • Kuşkonmaz: Tıpkı mantar gibi kuşkonmaz da hassas bir sebze olduğu için çok uzun süre saklanması pek mümkün değil. Eğer o çıtır dokusunu korumak ve taze taze yemek istiyorsanız satın aldıktan hemen sonra tüketmeniz en iyisi olacaktır. Birkaç gün saklamak içinse buzdolabının sebze çekmecesinde tutabilirsiniz. Ayrıca ince uzun bir kavanozun dibine su doldurarak içerisine kuşkonmazları yerleştirebilir, üzerini buzdolabı poşeti ile kaplayıp buzdolabına kaldırmayı da deneyebilirsiniz.
  • Kereviz: Kerevizleri buzdolabında saklarken iyi sonucu almak için şu yöntemi deneyebilirsiniz: Kerevizin baş kısımlarını bütün halde tutun (yani parçalara ayırmadan) ve alüminyum folyo ile sararak buzdolabının çekmece kısmına yerleştirin. Bu sayede daha uzun süre tazeliğini koruyarak muhafaza edebilirsiniz.
  • Karnabahar: Karnabaharı temizlendikten sonra hava geçirmez bir kap içinde veya buzdolabı poşeti içerisine yerleştirerek buzdolabında muhafaza edebilirsiniz.
  • Yeşil yapraklılar: Marul, iceberg, roka gibi salataların vazgeçilmezi yeşil yapraklı sebzeleri buzdolabında muhafaza etmeniz en iyisi. Eğer yıkadıktan sonra saklayacaksanız çok iyi kurutmanız büyük önem arz ediyor. İyice kuruttuktan sonra müslin bezlere, kağıt havlulara sarabilirsiniz. Ya da son zamanlarda viral olan bir yöntemi deneyebilirsiniz: Marulları alüminyum folyoya sarmak. Alüminyumu sıkça kullanmak sağlık açısından pek fazla önerilmiyor olsa da bu TikTok mutfak trendi şu sıralar oldukça yaygın ve sosyal medya kullanıcıları bu sayede marulların 30 güne kadar taze kaldığını belirtiyor.
  • Maydanoz, nane, kişniş: Aromatik yapraklı yeşil bitkileri saklamak için buzdolabına koymadan önce birkaç farklı yöntem deneyebilirsiniz. Islattığınız bir kağıt havlunun içerisine yerleştirdikten sonra güzelce sarıp buzdolabı poşetinin içine koyarak buzdolabına kaldırabilirsiniz. Ya da cam dolu bir kavanozun içerisine yarısını geçmeyecek kadar su doldurup sapları suya değecek şekilde yerleştirebilirsiniz. Daha sonra dışarıda kalan yaprakların üzerine buzdolabı poşeti geçirip buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. 

Dilerseniz son zamanlarda hem TikTok hem de Instagram’da oldukça popüler olan bir sosyal medya kullanıcısının hızla yayılan şu videosundan da ilham alabilirsiniz:

Son olarak bazı meyve ve sebzeler, tercihinize veya ne kadar sürede tüketmeyi planladığınıza bağlı olarak her iki şekilde de saklanabilir. Örneğin, mısır, incir, kavun, kivi, mango, şeftali, erik ve olgunluk seviyesine bağlı olarak avokado. Eğer, çok kısa bir sürede tüketecekseniz oda sıcaklığında bırakabilirsiniz, yaklaşık bir haftalık bir süre içerisinde tüketmeyi düşünüyorsanız buzdolabında saklayabilirsiniz. Daha uzun süre zarfında tüketmek istiyorsanız o zaman turşu, reçel, salça gibi konserve alternatiflerine de yönelebilirsiniz.

Siz de sıfır atık mutfaklar ve daha sağlıklı bir beslenme anlayışı için meyve-sebzelerinizi doğru şekilde muhafaza etmeye başlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Mutfaklarda kışa hazırlık dönemi: Turşu tarifinden sirke yapımına yiyecekleri saklama yöntemleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale