Özellikle pandemi döneminde mevsim geçişleri ve bağışıklık problemleri, pek çoğumuzun korkulu rüyası haline geldi. Hastalıklara karşı dirençli olmak ve daha kaliteli bir yaşam için çok kez beslenme önerileri ile karşılaşmışızdır. Peki sadece sağlıklı beslenmek tek başına yeterli mi? Cevabı aslında çok basit. Vücut nasıl beslenmekten ayrı düşünülemezse, hareketten de ayrı düşünülmemelidir. Peki asıl soru, hangi çalışmalar bağışıklık sistemimizi güçlendirerek mevsim geçişlerine karşı korur?
1. Günlük yaşamınızda aklınıza geldikçe diyafram nefesi kullanmaya ve ağızdan değil burundan nefes almaya çalışın.
Her an her yerde yapabileceğiniz, kolay ama etkili bir tekniktir burundan alınan nefes. Bu sayede hava daha dar bir yoldan geçeceği için geçiş süresi uzar ve salgılanan nitrik oksit sayesinde yumuşayıp nemlenerek akciğerlere çok kolay bir şekilde nüfus eder. Bu da alveollere giden oksijen miktarını artırır. Alınan nefes diyaframa doğru yol aldıkça oksijenin kullanılma oranı maksimize olur. Bu arttıkça arttıkça kandaki oksijen miktarı artar ve tüm bunlar sayesinde bağışıklık sistemi otomatik olarak güçlenmeye başlar. Eğer diyafram nefesi pratiği yapmak ve bazı püf noktalara ulaşmak isterseniz “Doğru Nefes Nasıl Alınır? Diyafram Nefesi Egzersizi” adlı videomu uygulayabilirsiniz.
2. Yan etkisi olmayan, hastalıkların düşmanı bir ilaç düşünün: Kapalabhati (Ateş Nefesi) Tekniği!
Bazı yoga pratiklerinin beraberinde ya da tek başına yapılabilen, vücuda ve zihne enerji vererek bağışıklığın sistemini güçlendiren en etkili nefes tekniklerinden birisidir. Hiç denemediyseniz bir yoga hocası eşliğinde denemeniz tavsiye edilir, çünkü son derece dikkat ve konsantrasyon gerektirir. Ne olduğundan kısaca bahsetmek gerekirse, tüm hava burundan içeri çekilir, ardından tüm havayı dışarı vermek için hızlı bir şekilde nefes verilir. Bunu yaparken karnınızı içeri çekmelisiniz. Tekrar nefes alırken vücut bir refleks olarak nefesi diyaframa dolduracağı için kendinize nefes alma talimatı vermezsiniz. Deneyimine göre ritmi hızlandırabilir ya da yavaşlatabilirsiniz. Diyafram çok iyi şekilde çalışacağı için oksijeni kullanma kapasitesi oldukça artar, bu ise bedenin ve zihnin en iyi ilacıdır.
3. Yoga pratiğinizi sabah saatlerinde yapmayı tercih edin.
Günlük bir yoga rutininiz varsa, bu pratiği sabah saatlerinde yapmanız yoganın bedeninize ve zihninize etkisini daha da artıracaktır. Güne enerjik ve dinamik başlamanızı sağlayacak bir yoga pratiği tüm bedeni gün içerisinde çıkacak zorluklara karşı en iyi şekilde korur. Daha detaylı açıklayacak olursak, vücutta uyku sırasında normalin üzerinde bir enerji birikimi olur. Uyandığınız anda yaptığınız yoga pratiği bu enerjiyi en iyi ve verimli şekilde açığa çıkartır. Açığa çıkan enerji etrafımızdaki hastalıklara karşı adeta bir zırh görevi görür. Sabah rutinlerinize ekleyebileceğiniz bir yoga pratiği arıyorsanız, “Sabah Yogası” videomu uygulayabilirsiniz. Her gün uygulayabileceğiniz bu pratik, bedeninizin ve zihninizin mevsim geçişlerinde dirençli olmasına katkı sağlayacak.
4. Eğer yoga ve nefes egzersizi yapmayı düzenli hale getirmekte zorluk çekiyorsanız az süren pratiklerden başlayın.
Nasıl ki sağlıklı beslenmeyi tek seferlik yaptığınızda bir faydasını göremiyorsanız, yoga ve nefeste de bir düzen sağlanmazsa yukarıda belirttiğim yararlarını görmeniz zorlaşır. Vücuda giren ve kullanılan oksijen ne kadar düzenli olursa, uzun vadede o kadar etkili olur. Yogaya ve nefese yeni başlıyorsanız yaptığınız süre değil, bunu rutine bindirmenizdir önemli olan. Eğer zaman bulamıyorsanız veya bunu bir alışkanlık haline getiremiyorum diyorsanız pratik süresini az tutarak başlayabilirsiniz. Örneğin 5 dakika ile başlayıp bu süreyi kendi durumunuza göre 10 dakika, 20 dakika şeklinde artırabilirsiniz. Bir süre sonra bu egzersizler hayatınızın bir parçası haline kendiliğinden gelecek. Sadece kendinize biraz zaman tanımak ve sabırlı olmak yeterli.
5 dakika süren günlük yoga akışı için videoma göz atabilirsiniz.
Sevgi ve sağlıkla kalın, namaste!
İlginizi çekebilir: Yogada ilerlemek isteyenler için 5 altın kural