X

Mevsim geçişlerinde hem bağışıklığınızı güçlendirecek hem damaklarınızı şenlendirecek lezzetli tarifler

Eylül ayının sonlarına doğru havaların soğumaya başladığı, vücudumuzun hastalıklara daha savunmasız hale geldiği, bağışıklığımızın zayıfladığı ve dolayısıyla sağlığımızın daha da önem kazandığı şu dönemde, tükettiğimiz besinlerle sadece enerji ihtiyacımızı karşılamayı değil, hastalık direncimizi geliştirmeyi de dikkate almamız gerekiyor. Bu yüzden, tükettiğimiz besinlerin yüksek besin değerleri içermesi ve bağışıklığımızı güçlendirici vitamin, mineral ve protein deposu olması çok önemli. Sonbaharı güçlü bir şekilde geçirmenize yardımcı olacak ve hem içinizi ısıtacak hem de damaklarınızda lezzetli tatlar bırakacak tarifler için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz:

Çıtır çıtır lahana

Eğer Brüksel lahanasını bir türlü sevemediyseniz ya da çocuklarınıza sevdiremediyseniz, bu inanılmaz pratik ve lezzetli tarif ailenizdeki herkesin favorisi olmaya aday. Hem sağlık hem de lezzet deposu çıtır bir lezzet için:

Malzemeler:

– Yaklaşık 1 kilo Brüksel lahanası
– 1-2 tatlı kaşığı tuz
– Karabiber ve sarımsak tozu (isteğe göre)
– 1 yemek kaşığı zeytinyağı

Hazırlanışı:

-Brüksel lahanalarının baş kısımlarını kesin ve güzelce temizleyin.
-Yaklaşık 5-10 dakikada suda kaynattıktan sonra süzün ve soğumasını bekleyin.
-Fırın tepsisine ya da bir borcama ortadan ikiye olacak şekilde keserek dizin.
-Zeytinyağı, tuz, karabiber ve sarımsak tozunu ekleyip iyice harmanlayın.
-150 derecede üzeri kızarana kadar pişirin.

Renk cümbüşü ratatuy

Sebze tüketmenin en sağlıklı ve leziz hali ratatuyu hiç denemediyseniz bu sonbahar sofralarınızdan eksik etmek istemeyeceksiniz. İşte bu leziz tarif için ihtiyacınız olanlar:

Malzemeler:

-1-2 adet kabak
-1-2 adet patlıcan
-1-2 adet domates
-1-2 adet patates
-Eğer içlerinden daha fazla sevdiğiniz bir sebze varsa onun miktarını artırabilirsiniz.
– 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

Sosu için:

-1 soğan
-2-3 diş sarımsak
-2-3 domates
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-Damak tadınıza göre tuz, karabiber ve kekik

Hazırlanışı:

-İlk olarak patlıcanların kabuklarını alacalı bir şekilde doğrayın ve yuvarlaklar halinde keserek tuzlu suya atıp bir süre bekletin.
-Kabak, patates ve domatesleri güzelce yıkadıktan sonra patlıcanlarla aynı kalınlıkta olacak şekilde yuvarlak doğrayın.
-Patlıcanları hafif kurulayın diğer sebzelere birlikte bir kenara alın.
-Soğanı ve sarımsağı doğrayıp yağda hafif kavurun, domatesleri rendeleyin ve karabiber, tuz ekleyerek birkaç dakika daha pişirin.
-Bir fırın tepsisinin alt kısmına sosu dökerek eşit bir şekilde yayın.
-Sebzeleri aynı sırayı takip edecek şekilde sosun üzerine yerleştirin.
-Üzerini folyo ile sararak 180-200 derece ısıtılmış fırında yaklaşık 20 dakika pişirin ve folyoyu çıkarın.
-Sebzelerin üstü kızarana kadar fırında pişirmeye devam edin.
-En son rendelenmiş kaşarları ekleyin ve eriyinceye dek pişirin.

Domatesli şifa çorbası

Üşüyerek eve geldiyseniz ya da ‘şöyle bir içimiz ısınsa’ derseniz işte imdadına yetişecek bir şifa deposu: Domates çorbası.

Malzemeler:

-2-3 iri domates
-1 su bardağı tavuk ya da et suyu
-1 yemek kaşığı tereyağ
-3 su bardağı sıcak su
-1 diş sarımsak
-½ su bardağı tel şehriye
-Tuz, karabiber, pul biber (damak tadınıza göre)

Terbiyesi için:

-1 çay bardağı yoğurt
-1 adet yumurtanın sarısı
-1 çay kaşığı limon suyu

Hazırlanışı:

-Domatesleri yıkadıktan sonra rendeleyin ve tencereye alıp tereyağ ile kavurmaya başlayın.
-3 su bardağı sıcak suyu ve 1 su bardağı et suyunu domateslerin üzerine ekleyin.
-Tuz, karabiber ve pul biberi de katın.
-Kaynamaya başladıktan sonra tel şehriyeleri ilave edin.
-Bir diş bütün sarımsağı da dahil edin.
-Çorbanın kaynamasını beklerken ayrı bir kapta yoğurt, yumurta sarısı ve limon suyu ile terbiyesini hazırlayın.
-Homojen olarak karıştırdığınız terbiye sosuna bir iki kaşık kaynamakta olan çorbadan dahil edin ve sonra hepsini tencere geri dökün.
-Bir taşım kaynattıktan sonra servis edebilirsiniz.

Ev yapımı şalgam suyu

Eğer yemeklerinizde içecek olarak sıkça şalgamı tercih ediyor ya da lezzetini çok sevdiğiniz için sürekli hazır satın alıyorsanız, daha doğal ve lezzetlisini kendiniz de yapabilirsiniz.

Malzemeler:

– 1 adet büyük boy şalgam
– 1 adet büyük boy pancar
– 1 kilo siyah havuç
– 1,5 tatlı kaşığı limon tuzu
– 2 yemek kaşığı tuz
– Yarım ekmek
– Temiz bir bez
– Büyük bir kavanoz

Hazırlanışı:

-Şalgam, pancar ve havuçların dış kabuğunu soyarak büyük parçalar halinde dilimleyin.
-Bezin içine yarım ekmeği yerleştirin ve açılmaması için bezin uçlarını düğümleyerek birbirine bağlayın.
-Tuz haricindeki tüm malzemeleri kavanoza doldurun.
-Tuzu bir miktar suyla iyice eritin ve kavanoza aktarın.
-Kavanozu ağzına kadar suyla doldurun ve ağzını sıkıca kapatın.15 gün boyunca serin ve karanlık bir ortamda, kapağını hiç açmadan mayalanmasına izin verin. 15 günün sonunda maya görevi gören bezi kavanozun içinden çıkarın.
-Küçük şişelere doldurduğunuz şalgam suyunu 1-2 ay boyunca buzdolabında saklayabilir, yemeklerinizin yanında ya da tek başına afiyetle tüketebilirsiniz.

Zencefilli bitki çayı

Havalar soğumaya başlar başlamaz hepimiz şüphesiz ki sıcak bir şeyler içme isteği duyuyoruz. Yoğun bir günün sonunda ya da gün ortasında mola verdiğinizde bağışıklığınızı güçlendirecek ve enerjinizi artıracak sıcacık bir çay:

Malzemeler:

-1-2 baş taze zencefil
-1 limon
-İsteğe göre bal
-Sıcak su

Hazırlanışı:

-Çayı hazırlamaya başlamadan önce kaç kişiye servis edeceğinize karar verin, böylece ne kadar zencefil kullanmanız gerektiğini bilebilirsiniz.
-Bir fincan başına yaklaşık bir ceviz büyüklüğünde taze zencefil düşünebilirsiniz.
-Suyu kaynatın ve hafif soğuması için birkaç dakika bekleyin.
-Zencefilin kabuğunu soyduktan sonra ince ince dilimleyin ve bardağın içine koyun.
-Üzerine sıcak suyu ekleyin ve 15 dakika kadar demleyin.
-Daha sonra zencefilleri süzün ve kalan suyun içine damak tadınıza uygun olacak miktarda limon suyu sıkın.
Bal ekleyerek tüketebilirsiniz.

Balkabaklı enerji topları

Sonbahar dendiğinde akla ilk gelen sebzelerden biri olan balkabağını sadece tuzlu tariflerde görmeye alışıksanız, hafif ve lezzetli bu tatlı tarifini çok seveceksiniz.

Malzemeler:

-Dilimlenmiş ½ kilo bal kabağı
-1 su bardağı toz şeker (damak tadınıza göre artırabilirsiniz)
-Hindistan cevizi tozu ve fıstık
-1 su bardağı ufalanmış fındık

Hazırlanışı:

-İri parçalar halindeki bal kabaklarını üzerine toz şekerini ekleyerek ve az su koyarak geniş bir tencerede haşlamaya başlayın ve ara ara şeker eridikçe karıştırın.
-Kabakların yumuşayıp yumuşamadığını çatal yardımıyla kontrol edin ve iyice yumuşadıktan sonra ocaktan alın, soğumaya bırakın.
-Haşlanan kabakları soğuduktan sonra geniş bir kaba alın ve biz ezici yardımıyla püre haline getirin.
-İçerisine ufalanmış fındıkları ekleyin ve karıştırın.
-Elinizle şekil vererek küçük toplar elde edin ve üzerini Hindistan cevizi tozu ya da fıstık ile kaplayarak servis edin.

Afiyet olsun!

İlginizi çekebilir: Soğuk havalarda içinizi ısıtacak sıcak içecek tarifleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale