Metakognisyon: Düşünme üzerine düşünmek
Hiç kendi düşünceleriniz üzerine düşündüğünüz oldu mu? Örneğin, bir problemle karşılaştığınızda önce kafanızda neler olup bittiğini fark eder, sonra da bu süreçleri kontrol etmeye çalışırsınız. İşte bu, metakognisyon olarak bilinir. Kısaca, “düşünme üzerine düşünme” diyebiliriz.
Metakognisyon nedir?
Metakognisyon, Amerikalı psikolog John H. Flavell tarafından 1970’lerde ortaya atılmış bir kavram. Flavell, insanların nasıl düşündüklerini, bu düşünce süreçlerini nasıl fark ettiklerini ve nasıl kontrol edebildiklerini araştırırken bu terimi geliştirdi. Metakognisyonu iki ana başlıkta topladı:
- Metakognitif bilgi: Kendi düşünme süreçlerimizi ve nasıl en iyi öğrendiğimizi bilmek. Mesela, hangi öğrenme yönteminin bize daha uygun olduğunu fark etmek.
- Metakognitif kontrol: Bu bilgiyi kullanarak düşüncelerimizi yönlendirme becerisi. Diyelim ki bir problem çözüyorsunuz; hangi stratejiyi kullanmanız gerektiğine karar vermek ve gerektiğinde bunu değiştirebilmek bu kontrolün bir parçası.
Metakognisyon günlük hayatta nasıl işe yarar?
Metakognisyonu sadece bilimsel ya da akademik bir kavram olarak düşünmeyin; bu, hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bir beceri. Hatta fark etmeden sürekli olarak metakognitif süreçler yaşıyoruz. Örneklerle daha anlaşılır hale getirelim:
- Market alışverişi: Bir markette, alışverişinizi ekonomik yapmaya çalışıyorsunuz. Önce fiyatları karşılaştırıyorsunuz, sonra en iyi alışveriş stratejinizi belirliyorsunuz. İşte bu, düşünme üzerine düşünme yani metakognisyondur.
- Ders çalışma: Sınavlara hazırlanırken hangi konulara ne kadar zaman ayırmanız gerektiğini düşünür, hangi çalışma yönteminin size daha iyi geldiğini fark edersiniz. Bu da yine metakognisyonun devrede olduğu bir durumdur.
- Duygu yönetimi: Zor bir durumda, hissettiklerinizi nasıl yöneteceğinizi düşünüp ona göre bir yol çizdiğinizde, aslında kendi zihinsel süreçlerinizi kontrol ediyorsunuz.
İş hayatında metakognisyonun rolü
Metakognisyon, iş hayatında da oldukça önemli bir rol oynar. Bu beceri sayesinde daha etkili kararlar alabilir, iş süreçlerini daha verimli hale getirebilirsiniz. Örneğin:
- Karar verme: Bir proje üzerinde çalışırken, önce ne yapmanız gerektiğini düşünüyor, sonra da bu düşüncenizi analiz ediyorsunuz. Geçmiş deneyimlerinizi değerlendirip en doğru kararı almaya çalışıyorsunuz.
- Ekip yönetimi: Eğer bir ekip yöneticisiyseniz, her ekip üyesinin güçlü ve zayıf yanlarını düşünür ve bu bilgilere göre iş dağılımı yaparsınız. Aynı zamanda, ekibin nasıl daha verimli çalışacağını da sürekli olarak gözden geçirirsiniz.
- Strateji geliştirme: Bir iş insanı olarak uzun vadeli planlar yaparken, hangi stratejilerin daha iyi sonuç vereceğini düşünmek zorundasınız. Bu süreçte metakognitif becerileriniz devreye girer.
Metakognisyonun faydaları
Metakognisyon, hayatın her alanında önemli avantajlar sağlar. Birkaç örnek:
- Verimli öğrenme: Bir öğrenci, hangi çalışma yönteminin kendisi için daha etkili olduğunu fark ettiğinde, öğrenme süreçlerini daha iyi yönetebilir. Not alarak mı yoksa görsel materyallerle mi daha iyi öğrendiğinizi bilmek büyük bir avantaj sağlar.
- Öz-düzenleme: İş hayatında, sürekli olarak kendinizi değerlendirip hangi konularda gelişmeniz gerektiğini fark ettiğinizde, bu alanlara odaklanarak profesyonel becerilerinizi geliştirebilirsiniz.
- Zaman yönetimi: Bir projeyi tamamlamak için ne kadar zamana ihtiyaç duyacağınızı hesaplayıp, bu zamanı nasıl en iyi şekilde değerlendireceğinizi düşünmek de metakognitif bir süreçtir.
Metakognisyon, aslında düşündüğünüzden çok daha önemli ve yaygın bir beceridir. Gündelik hayatta ve iş dünyasında karşımıza çıkan bu kavram, farkındalığımızı artırarak daha bilinçli ve verimli olmamıza yardımcı olur. Kendi düşünce süreçlerinizi fark ettiğinizde ve bunları yönetmeyi öğrendiğinizde, hayatınızdaki birçok zorluğun üstesinden daha kolay gelebilirsiniz.
Metakognisyon, her gün üzerinde çalışılması gereken ve geliştirilebilecek bir beceri. Bu yetiyi hayatınıza ne kadar çok entegre ederseniz, hem kişisel hem de profesyonel anlamda o kadar başarılı olursunuz.
Kaynak: https://psycnet.apa.org/record/1980-09388-001
İlginizi çekebilir: Bir düşünceyi geliştirmek için sosyal etkileşimlerin gücünden nasıl faydalanabiliriz?