Mevsim geçişlerinin yaşandığı dönemlerde metabolizma ve bağışıklık sisteminde de değişiklik olur. Özellikle hava değişimlerinden kaynaklı bağışıklık sisteminde güçsüzleşme ve hastalıklara yakalanma riskinde artış görülebilir. Bütün bu etmenlerin yanında düşen bağışıklık direnci psikolojik açıdan da bireyleri etkileyebilir; kişilerde yorgunluk, halsizlik ve isteksizlik hali gibi sıkıntılara neden olabilir.
Kişileri hem fiziksel hem de psikolojik açıdan etkileyen mevsim geçişlerinde beslenmeye daha fazla önem gösterilmelidir. Tercih edilen besin çeşitleri kişilerin sağlığını doğrudan etkilemektedir. Bağışıklık sistemini güçlendirmede etkisi daha fazla olan E ve C vitaminlerinin kaynakları daha sık tüketilebilir. Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin düzeyinin artmasına katkı sağlayan besinlerin de tüketimi artırılabilir.
Sonbaharda hızlı bir metabolizma için beslenme önerileri
- Vücudun toksinlerden arınması, sindirim sistemi ve metabolizmanın düzenli çalışması için içilen su miktarına da dikkat edilmelidir. Günde ortalama 8-10 bardak su içilmesi gerekir.
- Metabolizmayı yavaşlatacak, yorgunluk ve halsizlik gibi durumlara neden olabilecek çok düşük kalorili diyetlerden de kaçınılması gerekir. Beslenme programı veya diyet listesi her bireye özel olarak hazırlanmalıdır. Yani kişinin cinsiyeti, yaşı, boyu, özel durumuna ve beslenme alışkanlıklarına özel bir diyet listesi olmalıdır.
- Vitamin ve mineral kaynağı olan kuru incir, kuru kayısı, kuru erik, hurma gibi kuru meyve çeşitleri; badem, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlar porsiyon ölçülerine dikkat edilerek ara öğünler tercih edilmelidir.
- Öğünlerde mevsim meyve ve sebzeleri tercih edilmelidir ve beslenme düzeni bu besinlere uygun olmalıdır. Mevsiminde tüketilen sebze ve meyvelerin vitamin açısından daha zengin olduğu unutulmamalıdır.
- Mandalina, limon, portakal, greyfurt, kivi, brokoli, semizotu, kırmızı ve yeşil acı biber, maydanoz C vitamininden zengin olan besinlerdir. Bu besinler bağışıklık sistemine etki ederek vücut direncinin artmasına katkı sağlar. Böylece hastalıklara yakalanma riski de azalır.
- Karalahana, badem, ayçekirdeği, fındık, ayçiçekyağı, zeytinyağı ve mısır yağı gibi bitkisel yağlar E vitamini kaynağı olan besinlerdir. Günlük beslenme düzeninde yer almalıdır.
- Ananas, muz, mango, domates, bitter çikolata, somon, uskumru, keten tohumu, ceviz, fındık ve yer fıstığı gibi besinler serotonin düzeyinin artmasına katkı sağlayan doğal besinler arasındadır.
- B grubu vitaminleri de mental sağlık ve bağışıklık sistemi için önemlidir. Tahıl gurubunda bulunan; esmer pirinç, tam buğuday, kepek, çavdar gibi esmer ekmek çeşitleri ve yulaf ezmesi gibi besinler B vitamini kaynağı olarak gösterilebilir.
- Antioksidan kaynağı yeşil çay ve beyaz çay da içilebilir. Daha doğal olması için evde kurutulan kiraz sapı veya mısır püsküllerinden çaylar demlenebilir. Demlenen bu çayların içerisine çubuk tarçın ve karanfil eklenebilir.
Vücudun hem fiziksel hem de psikolojik açıdan direncinin düşmemesi için günlük alınan toplam kaloriye, su tüketimine ve tercih edilen besin çeşitlerine daha fazla özen gösterilmesi gerekir.
Bu etmenlerin yanında evde kolaylıkla hazırlanabilecek olan yeşil detoks karışımı da hem bağışıklığın hem de vücut direncinin artması; aynı zamanda da vücuttan zararlı toksinlerin dışarı atılması için tercih edilebilir.
Yeşil sonbahar detoksu
Malzemeler:
- Yarım çay kaşığı toz zencefil veya 1 nohut büyüklüğünde taze zencefil
- 2 tatlı kaşığı limon suyu
- ½ çay bardağı ılık su
- 4-5 dal taze maydanoz
Hazırlanışı:
- Bütün malzemeler karıştırılıp blenderdan geçirilecek.
Tüketimi:
- Vücut direncini artmasını sağlayan bu detoks içecek her sabah aç karnına içilebilir.
- Vücutta oluşan fazla ödem ve toksinlerin atımını sağlar. Aynı zamanda sindirim sisteminin çalışmasına da yardımcı olur.