dummy

Merkezlenmek neden önemlidir: Zihin, ruh ve bedenin aynı hizada olduğu anlar yaratmak

Geçen gün sabah meditasyon pratiğimin bitiminde gözümü hafif açtığımda gün ışığında bir sürü toz parçacığının havada süzüldüğünü gördüm. O bir anlık uçuşan toz parçalarından kendime doğru yolculuğum zamansızlığa aktı. Müthiş bir anımsayıştı. O bir anın bana hatırlattıklarını elimden geldiğince aktarmak istedim bu hafta sizinle.

dummydummy

Boşlukta o uçuşan toz parçaları gibi göründüm kendime. Farklı yer, yönlere yayılan her bir toz zerreciği gibi sanki beni var eden titreşimler. O titreşimleri merkezde bir yerde toplarsam, orada büyük kuvvet var. Orada tamlık, bütünlük var. Orada hayatı tüm varoluşunla deneyimlemek, hayatı gerçekten yaşamak, gerçek anlamıyla hayatta var olmak var.

Zihnin ve bedenin başka yerlerdeyse eğer olduğun anın içinde; tam olarak zihnin, ruhun ve bedenin hizalanmamışsa anda, o zaman işte o uçuşan toz zerrecikleri gibiyiz. Kafasına göre bambaşka yerlere giden toz zerrecikleri. Merkezimde toplayamıyorsam kendimi, uçuşuyorum oradan oraya demektir bu. Merkezimde toplayamıyorsam kendimi, o an yaşamı tam anlamıyla, hakkıyla deneyimlememişim, hissetmemişim demektir. Merkezimde toplayamıyorsam kendimi, ben o an aslında tam anlamıyla var olduğumu söyleyememem demektir.

dummydummy

Şimdi anladım neden anda kalmak, merkezinde kalmak, topraklanmak, köklenmek bu kadar önemli! Senelerdir duyduğum şeyleri ben şu an anladım; gözümü açtığım toz zerreciklerinde.

Hayat ne büyülü, her an ne kıymetli.

Hele bir de o toz zerreciklerinin ettiğimiz niyetlerin, arzuladığımız hayallerin titreşimleri de olabileceğini düşündüğümde… Benim için en ihtiyacım olduğu anda; o titreşimler boşlukta kesişip kaynaşıyor kesin!
Böyle, buralardan görmek bana bir şeyleri çok daha anlaşılır kıldı.
Ne güzelmiş buralar!
Sizin kalbinize de biraz dokunabilirse, ne mutlu bana.
Nice beraber büyümelere.
Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Hayatta, hayatla akmaya devam edebilmek: Akışta kalmanın mucizesi

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com
İlgili Makale
whatsapp