Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olup, her 8-10 kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Sadece kadın olmak ve yaş almak meme kanserinde en önemli risk faktörleridir. Ailede meme kanseri olması, genetik yatkınlık, ilk adet yaşının 12’den küçük, menopoza girme yaşının 55’ten sonra olması, menopoz sonrası uzun süre hormon yerine koyma tedavisi, kontrolsüz doğum kontrol hapı kullanmak, hiç doğum yapmamış olmak, göğüs bölgesine ışın tedavisi almış olmak memede risk artırıcı lezyonların varlığı, fazla kilolu olmak ve hareketsiz yaşam tarzı, bilinen bazı diğer risklerdir.
Erken teşhisin önemi
Meme kanserinde erken teşhis, tedavinin başarısını artırabilir ve yaşam süresini uzatabilir. Bu nedenle, düzenli mamografi taramaları ve kendi kendine meme muayenesi yapma alışkanlığı önemlidir. Meme kanserinin belirtileri arasında meme içi kitleler, meme derisinde değişiklikler, meme başında akıntı ve meme şeklindeki değişiklikler yer alır. Bu belirtiler fark edildiğinde hemen bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.
Meme kanseri tanısı ve tedavisi karmaşık bir süreç olabilir, ancak erken teşhis ve uygun tedaviyle başarı şansı artar. Kendi meme sağlığınıza dikkat etmek ve düzenli taramalar yapmak, meme kanseriyle mücadelede en etkili silahlardan biridir. Unutulmamalıdır ki, meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir ve hastaların sağlığına kavuşma olasılığı yüksektir.
Ayda bir kez yapılacak kendi kendine meme muayenesi farkındalığı artırır, gecikmeleri önleyebilir. Yılda bir kez doktor muayenesi ve 40 yaşından itibaren yapılacak tarama mamografileriyle meme kanseri erken teşhis edilebilir. Hiçbir şikayet olmadan yaptırılan meme kontrolü hayat kurtarıcıdır.
Meme kanserinin tanısı birkaç farklı yöntemle konulabilir:
- Mamografi: Meme kanseri taramalarında en yaygın kullanılan yöntemdir. Mamografi, meme dokusunun röntgen görüntülerini çeker ve anormal kitleler, kireçlenmeler veya lezyonlar tespit edilmesine yardımcı olur.
- Ultrasonografi: Mamografiyle birlikte kullanılarak daha detaylı bilgi sağlayabilir. Özellikle yoğun meme dokusu olan kadınlarda ek bilgi sunar.
- Biyopsi: Tanı kesinliği için lezyonlardan doku örnekleri alınır ve bu örnekler patoloji incelemesi için laboratuvara gönderilir. Biyopsi sonuçları meme kanseri tanısının kesinliğini sağlar.
Meme kanseri tedavisi kanserin evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Multidisipliner yaklaşım, deneyimli ekip ve uluslararası güncel tedavi algoritmalarına uyumla tedavide başarı artar. Temel tedavi yöntemleri şunlardır:
Cerrahi tedavi
Genellikle meme kanseri tedavisinin birinci adımıdır. Cerrahi yöntemlerle tümör veya meme dokusu çıkarılır. Bu ameliyatlar;
- Lumpektomi (sadece tümörün çıkarılması),
- Mastektomi (tüm meme dokusunun çıkarılması) veya
- Lenf nodu çıkarılmasını içerebilir.
Onkolojik tedavi (Kemoterapi, hormonoterapi, hedefe yönelik tedavi/akıllı ilaçlar)
İleri evre meme kanseri tedavisinde sıklıkla kullanılır.
- Kemoterapi; kanser hücrelerini öldürmeye yardımcı olur ve ameliyat öncesi tümör boyutunu küçültmek, koltuk altındaki lenf bezlerinin tutulumu varsa onları azaltmak, bazen de ameliyat sonrası koruyucu amaçla kemoterapi kullanılabilir.
- Hormonal tedavi ise; hormon reseptör pozitif meme kanseri olan hastalarda nüks riskini azaltmak için kullanılır.
Radyoterapi (Işın tedavisi)
Ameliyat sonrası hastalığın evresine ve ameliyatın çeşidine göre nüks riskini azaltmak amacıyla tedaviye eklenir.
Bu yazı, Koç Üniversitesi Hastanesi’nden Dr. Burak Çelik tarafından kaleme alınmıştır.
İlginizi çekebilir: Belirtileri gözden kaçırmayın: Meme kanserinin az bilinen semptomları