X

Mekanımız “Datça” olsun: Datça’ya ne zaman gitmeli, nereleri görmeli?

Güzel ve yalnız ülkemizin güzide yarımadası, Ege ve Akdeniz kavuşumunda, Muğla’nın turistik ilçelerinden belki de en bakir kalmışı. Datça’yı ikinci evimiz bildiğimizden ve tanıdıklardan aldığımız tavsiye sorularından, Datça ile ilgili genelgeçer ve yerellerden de topladığımız bilgileri derlediğim bir yazı kaleme alma gereği hissettim. Can Yücel’in yazdığı gibi: “Ne harika bir yer burası! Nereden buldun bu Datça’yı? Elimle koymuş gibi buldum.”

Datça’ya, Bodrum Limanı’ndan da her gün kalkan feribotlar var.
Datça’ya nasıl ulaşırım?

Otobüsler Datça merkeze kadar geliyorlar uzun bir zamandır. Hava ulaşımı tercih edecekseniz de Dalaman ya da Bodrum havaalanları üzerinden gelinebilir. Dalaman’dan, Marmaris ve Datça olmak üzere birkaç vasıta ile ya da özel shuttle servisleri ile direkt ulaşma şansınız var Datça’ya. Ayrıca Bodrum Limanı’ndan da her gün kalkan feribotlar var. Sefer bilgileri için buraya tıklayabilirsiniz. Aracınızı kullanmayı düşünüyorsanız, Datça’ya giden karayolları uzun zamandır gayet geniş ve düzgün; malum duble yolları oldu buraların da…

Datça’ya ne zaman gidelim?

Her zaman… Demek isterdim; ancak yazın buralar da tabii ki güzel sıcak yapıyor. Belki Halikarnas Balıkçısı, Can Yücel şiirleri daha ılımlı bir tablo çiziyor iklimi ile ilgili Datça’nın; ama dünya değişirken, maalesef henüz bakir kalmış yerler bile, eski özelliklerini barındıramayabiliyor.

Datça’ya ilkbahar aylarında, badem çiçeklerinin açmasını izlemeye gelebilirsiniz.

Yazın gelirseniz çoğunluğun yaptığı gibi sahilde, koylarda yüzüp dinlenen gruplara dahil olabilirsiniz. Ancak buranın yerlileri yaz aylarında, gündüzleri nadir sokağa çıkar; o da bal, badem ve incir satmaya. Denize de öyle pek girmezler. Onlara göre deniz zamanı Eylül ve Ekim aylarıdır. Deniz yazdan kalma sıcak, hava da bahar havası gibi ılık olur. Ayrıca ilkbahar aylarında da badem çiçeklerinin açışını izlemeye gelebilirsiniz. Japonya’nın Sakura çiçekleri gibi her yer kar beyazı ya da pembe renkli çiçeklerle dolu olur.

Datça’da nereleri gezelim?

Datça içinde ulaşımı sağlamak için Datça merkezden Palamutbükü gibi uzak noktalara bile servis gibi işleyen, klimalı seferler yapılmakta. Ancak bir aracınız olursa tabii daha özgür olursunuz, minibüslerin sefer saatlerini takip etmek durumunda kalmazsınız.

Datça’ya gelenler sakin bir tatil yapmak isteyenler olur genelde. Bodrum, Çeşme’deki gibi beach club’lar, fahiş fiyatlı menüler Datça’da yoktur. Çoğu yerel işletmeler sahilde ücretsiz şezlong-şemsiye hizmeti sunarlar, karşılığında da yediğiniz içtiğinizi ödediğiniz sözlü bir uzlaşmanız olur.

Merkezdeki sahil şeridi ve ara sokaklarda çay-kahve-kahvaltı sunan kafeler, balık ve et restoranları, ev yemekleri yapan küçük işletmelere kadar uzanan çeşitli alternatifler mevcuttur.

Datça merkezde, yazları bolca aktivite yapılan amfi tiyatro bulunur. Keçi sütünden yapılan dondurma çeşitleri Datça’nın genelinde bolca rastlanılan lezzetli tatlardandır. Bal-badem ise en övündükleri çeşitlerden. Merkezdeki sahil şeridi ve ara sokaklarda çay-kahve-kahvaltı sunan kafeler, balık ve et restoranları, ev yemekleri yapan küçük işletmelere kadar uzanan çeşitli alternatifler mevcuttur. Akşamları genelde el işi ürünlerin satışa sunulduğu tezgahlı yollarda yürüyüş ve alışveriş yapılır. Meraklısı ve apart tatilciler için de dip not, Datça pazarı Cumartesi günleri yeni yerinde kuruluyor.

Sahil şeridi, limanı takiben Taşlık Plajı’na doğru uzanır. Hemen yanında, içindeki şirin ördekleri ile Ilıca Göleti popüler duraklardandır. Civarda dinlenmek, yemek-içmek için çokça alternatif bulunur. İlerisinde meşhur Kargı Yolu ve Kargı Koyu’na varırsınız. Buranın denizi, nispeten soğuktur; çünkü koyun başında denize akan bir tatlı su deresi bulunur. Yeme – içme yerlerinde zeytinyağlı tabağı ve taş fırında otlu pide denemeye değer lezzetlerdendir. 

Eski Datça

Eski Datça’nın taş evleri ve Can Yücel’in bir zamanlar uğruna şiirler yazdığı taş sokaklara uğramalısınız. Hızırşah Köyü’nde ipek böceği yetiştiriciliği ve dokuma atölyelerini ziyaret etmelisiniz. Karia kentlerini birbirine bağlayan Karya Yürüyüş Yolu’na ait güzergahları gösteren tabelaları takip edebilirsiniz. Marmaris yolu üzerindeki bol rüzgarlı sahillere kurulu tatil köylerinde konaklamalı ya da sadece özel ders olarak windsurf, kite surf, yelken eğitimi alabilirsiniz. Reşadiye Köyü, Kızlan Köyü, Sındı Köyü, Yaka Köyü, Çeşme Köyü gibi beldelerin kooperatiflerinden zeytinyağı ve badem satın alabilirsiniz.

Datça Vineyard ve Olivefarm Datça

Yabancı isimleri ve çölün ortasında serap gibi tüm güzellikleri ve farklılıkları ile aradan sıyrılan iki tesisten de bahsetmek gerekir. Biri Olive Farm Reşadiye Köyü’ne giderken, diğeri de Kızlan Köyü’ndeki Datça Vineyard. Olive Farm, benzerine metropol kentlerde rastlayabileceğiniz bir görsellik ve paketleme ile dekorasyonu üzerine hayli kafa yorulmuş bir çiftlik evinde hem konaklama; hem de alışveriş yapma imkanı sunmakta. Datça Vineyard ise aslına uygun olarak taştan inşa edilmiş bir yel değirmeni etrafına kurulu, konaklama tesisi ve bağlardan oluşan harika manzaralı bir tepede. Manzarası dolayısıyla gün batımı ve şarap tadımı için rağbet gören bir durak. Yel değirmenleri ve rüzgar tribünlerini gördüğünüz bu durakların yakınlarında da  Gebekum, Karaincir gibi plajlara da ulaşabilmektesiniz.

Datça’nın birbirinden güzel koyları

Datça’nın meşhur büklerine giden yollarda ise Domuz Çukuru, özellikle tekne turlarına katılanların uğradığı koylardan. Mesudiye Köyü’ne doğru yol aldığınızda Kızılbük, Hayıtbükü ve Ovabük koylarına varırsınız. Ovabükü diğerlerine göre daha dalgalı ve dolayısıyla sakindir; Hayıtbükü, şirinliği ve minikliği ile favorilerimden; Kızılbük’e giden yolun darlığı ve sonrasında sizi karşılayan ahşap evler ise görülmeye değer.

Palamutbükü / Datça

Sahildeki virajlı yolu takip ederseniz, turkuaz renkli koylar arasından 2 km sahil şeridi ile Datça yarımadasının en uzun büküne varırsınız. Palamutbükü; çakıllı sahili, cam gibi berrak suyu ve temiz plajı ile “Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler” listelerinin favori mekanlarındandır. Genelde akraba olan pansiyon ve apart işletmecilerinin kendileri de burada oturur ve dolayısıyla sezon zamanı, samimi ve karma bir sosyal ortam oluşur. Ayrıca Datça’nın en kaliteli ve pahalı işletmelerinden biri de yine Palamutbükü’ndedir. Koyun bir ucunda da çoğunluklu yabancı bayraklı charter teknelerin uğradığı bir limanı vardır. Geniş alana yayılan yerleşim yeri ve ışıklandırmanın azlığından dolayı akşamları sahilde uzanıp yıldızları seyretmek de ayrı bir keyiftir. (Henüz duymayanlar için ufak bir bilgi: Skyview App uygulaması ile hangi yıldız, gezegen, uydu veya uzay istasyonuna baktığınızı kolayca öğrenebilirsiniz).

UKKSA’da bol bol sanat etkinlikleri, festivaller, konserler, söyleşi ve atölyeleri ile karşılaşacaksınız.

Knidos’a giden yol üzerindeki Yaka Köyü’nde bulunan UKKSA’yı ziyaret etmenizi önemle tavsiye ederim. Sanat etkinlikleri, festivaller, konserler, söyleşi ve atölyeleri ile Datça’da adına çokça rastlayacağınız UKKSA’daki özel taş odalar ve açık havada sergilenmekte olan resim, heykel, cam, seramik ve benzeri malzemeler ile üretilen sanat eserlerini inceleyebilir veya satın alabilirsiniz.

Knidos, tarihte ilk defa bir tanrıça olan Afrodit’i, yani köle olmayan bir kadın figürünü çıplak heykelleştirmiş olması ile de ün salmış.

Yarımadanın en ucundaki, sırt sırta iki limanlı Knidos Antik Kenti ise ören yeri gezmeyi sevenlerin muhakkak uğraması gereken yerlerden. Antik çağlarda bile popüler olan Knidos, tarihte ilk defa bir tanrıça olan Afrodit’i, yani köle olmayan bir kadın figürünü çıplak heykelleştirmiş olması ile de ün salmış. Heykel maalesef günümüze kadar gelememiş; ama zaman içinde çok defa replikası üretilmiş, birçok sanat eserine konu ve ilham olmuş. Teraslı arazi yapısı üzerindeki tapınaklar, heykeller, tiyatrolar ve eşsiz manzarası ile Knidos’u gezmek ve akşam güneşini batırmak mutlaka yaşamak isteyeceğiniz bir deneyim olacaktır. 

Datça’dan kolaylıkla Symi Adası’na geçebilirsiniz.

Datça’dan, çok yakın bir Avrupa durağı olarak Symi Adası’na da uğrayabilirsiniz. Symi Adası, Datça merkezden görülebilen şirin bir Yunan Adası. Mimarisi, yemekleri ve denizi ile çok sayıda turisti ağırlayan büyük; ancak engebeli arazi türü dolayısıyla yerleşim alanları kısıtlı bir ada. Kasabalar arası, deniz taksi ya da minibüsler ile seyahat edilebiliyor.

“Yaşamımız bizim en güzel şiirimiz”; fırsat buldukça gezmek, yeni yerler ve insanlar tanımak, yeni lezzetler tatmak, yeni deneyimler kazanmak üzere keyifle yaşamayı düşleyen herkese sevgiler…

İlginizi çekebilir: Benim güzel sabahlarım var: Çeşme’de neyi sevdim, neyi sevmedim?Benim güzel sabahlarım var: Çeşme’

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Gözde Kızılkan: Gözde; İstanbullu bir mimar, şehir plancısı, gezgin, yogini, sanat ve sporsever. Alman Lisesi’nden mezun olduktan sonra, lisans eğitimini Almanya’da bulunan Bauhaus Üniversitesi’nin mimarlık bölümünde tamamladı. Daha sonra aktif olarak profesyonel iş hayatına atıldı ve bu sırada İstanbul Teknik Üniversitesi’nde şehir planlama yüksek lisans programına kayıt oldu. Sokak sanatları ve kent yaşamına etkileri üzerine hazırladığı tez konusu kapsamında Yeldeğirmeni semti ve Mural Istanbul festivalini çalıştı ve yüksek mimar/şehir plancısı olarak mezun oldu. Her türlü spor dalı, kültür ve sanat etkinlikleri, seyahat, doğa, yoga, hayvanlar ilgi duyduğu alanlar olup araştırmak, keşifler yapmak ve bunları paylaşmak sevdiği uğraşlar arasındadır. http://gozdekizilkan.blogspot.com.tr/

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale