X

Meditasyon yaparken mantranın büyülü etkisi

Meditasyon ile ilk tanıştığım zamanları hatırlıyorum. Oturmak, hareketsiz kalmak benim için çok zor şeylerdi. Zihnim ve bedenim bir anda tek bir işe, tek bir şeye odaklanmayı o kadar bilmiyordu ki, terler boşanıyordu sırtımdan, ellerimden, ayaklarımdan. Bir işi yaparken sonrasında ne yapacağını düşünmek ve ya bir şeyi yaparken aynı anda başka bir şeyi yapmak öylesine işlemişti ki içime, tek bir şeye dikkati vermek, hiçbir şey yapmamak gibi geliyordu. Boş durmak, boş oturmak gibi geliyordu. Ve bu nasıl mümkün olabilirdi ki?

İlk uğraştığım şey başlı başına oturmaktı minimum hareket ile. Kaşınmaktan, terlemekten, hareket etmekten hiç bir şey anlamadığım uzunca bir süre geçti. Her pratikte olduğu gibi, meditasyon da bir pratik. Günden güne iyiye gidebilir, en azından oturabilecek duruma gelebilirsin. Ancak tabii ki böyle bir vaadi yok kendi içinde. Uzun yıllar düzenli pratikten sonra bile, bir gün bir anda zorlanabilir, başa dönüyormuş gibi hissedebilirsin. Ve dönebilirsin de. Bırakabilirsin. Başa dönebilirsin. Bu ihtimallerin hepsi geçerli olabilir, geçerli hale gelebilir. Tıpkı hayatın her alanında denediğin ve sürdürmeye çalıştığın her şey gibi. Vazgeçip, bırakıp, isyan ettiğin ama bir süre sonra tekrar deneyecek gücü bulduğun ve başa döndüğün gibi.

Aslında pratiklerin hepsini hayattan uzak varsayıyoruz; yoga olsun meditasyon olsun. Tam tersi hayatın içinde hangi deneyimlere sahipsek matın üzerinde de o var. Çok sık kullanılan bir deyim vardır yoga ve meditasyon için: pratiği matın üzerinden hayata taşımak diye. Sadece o an yaparken içinden geçmeye çalıştığımız her hal, tüm yaşamımıza sirayet etsin, devam etsin isteriz. İşte o zaman matın üzerinden tüm hayatımıza yayılabilir.

Meditasyon pratiğine geri dönecek olursak eğer, uzun süreler boyunca oturarak ve yönlendirmeli meditasyonlar deneyimledim. Haliyle çok zorlandım. Sonra nefes eşliğinde meditasyonlar ile karşılaştım ki çok iyi geldi. Bir maymun gibi oradan oraya zıplayan zihnim için bir odak noktası olan zihne dikkati vermek, çölde bulunan bir vaha gibiydi. Bir süre de nefes ile meditasyon yaptım. Hala da devam ediyorum. Bence dikkati nefese çevirdiğimiz, aldığımız ve verdiğimiz nefesin farkında olduğumuz her an doğal olarak meditasyon yapıyoruz. Eğer kulağına hoş geliyorsa buradan başlamak, bir an gözlerini kapat olduğun yerde, nefes al ve nefes ver. İşte bir nefes boyunca meditasyon yaptın bile .

Mantralı meditasyonlara geçmeden önce hatırlatmak isterim ki, bir çoğumuz ben meditasyon yapamıyorum deriz başlarda. Olmuyor, duramıyorum, oturamıyorum, ben anlatılanlar gibi hissetmiyorum, ben öyle bir deneyim yaşamadım, ben bir şey hissetmedim, bir düşünce de gelmedi diyebiliriz, örnekler çoğalabilir. Ama olan şudur ki, tüm bu cevaplara karşın meditasyon yapıyor olmamızdır. Olan ne ise o meditasyondur. Hepimizinki aynı olduğunda, her deneyimimiz aynı olduğunda yapmış, yapabilmiş sayılmıyoruz. Hepimizin süreci birbirinden çok farklı. O yüzden hiçbir acelemiz yok. Niyet etmek başlamak için muhteşem bir adım.

Mantralı meditasyonlara gelecek olursak, sesin gücü odaklanmak için muazzam bir fayda sağlıyor diyebiliriz. Bazen büyük kolaylık sağlıyor bazen epey zorluyor ancak iki şekilde de zihne odaklanmak için yarar sağlıyor. Her kelimenin ifade ettiği, hissettirdiği bir şey vardır zihinde hepimiz için. İşte bu ifadeleri ne kadar tekrar edersek o kadar pekişir. Tekrar ederek öğrenmek gibi, zihin de tekrar ederek kalıplarını değiştirir. Her hecenin, her kelimenin bir anlamı vardır mantralarda, hatta bir enerjisi vardır. Söylediğimiz kelimeler ne anlam içeriyorsa hayatımıza onu çağırır, onu davet ederiz. Ki mantralı meditasyonlarla bunu tam olarak bilinçli yapıyoruz. İstiyoruz ki zihin, ruh ve beden üçlemesinin her katmanına yayılsın bu sesler. Çünkü ne söylüyorsak oyuz. Ağzımızdan ne çıkıyorsa zihnimizde de o var. Zihinden, dile gelenleri dökülmeden önce fark etmek istiyorsak mantra işe yarayacaktır.

Öte yandan söylerken kendi sesimizi duyarız. Bedenimiz ve ruhumuz kendi sesimizi işitir. Bazen alışmadığımız bir ses olur bu, bir yabancının gibi. İşte kendimize, sesimize olan uzaklığı da yakına getirir mantra söylemek.

En yaygın mantralı meditasyonları, Kundalini Yoga pratiklerinde bulabiliriz. Yoganın doğup geldiği topraklardan Sanskrit dilinde aktarılan bir çok mantra vardır. Çoğu bestelenmiş müzikler halinde hem yoga derslerinde hem de topluluklarda söylenir.

Pek sevdiklerimden biri olan ‘Sa Ta Na Ma’ sesleri SAT NAM mantrasının bileşenleridir. Bunlar yaşam döngümüzü anlatırlar, yani özümüzü. Bu yüzden tohum mantra da deriz. Doğum, yaşam, ölüm ve sonsuzluk anlamlarını taşırlar. Bu mantranın her tekrarı kendi gerçeğimize yakınlaştırmak için enerjimizi yönlendirir. Mantrayı söylerken mudra kullanırız, yani mantranın ritmine uygun şekilde söylerken sırasıyla parmaklarımıza dokunuruz. Parmaklarımıza her dokunuşta, sinir uçları titreşir ve her söz her kelime enerji aktarımını gerçekleştirir. Üç şekilde söyleyebilirsin bu mantrayı, yüksek sesle, fısıldayarak ve içinden söyleyerek. Meditasyon boyunca mantranın her hecesini söylerken, parmaklara tek tek dokunurken başın tepesinden sesin girdiğini iki kaşın arasından çıktığını zihinsel olarak hayal edebilirsin. Eğer detaylı bir anlatım istersen bana yazabilirsin.

Mantra söylemeyi sevmeye başladığım süre sonunda, şimdilerden her gün hem dinliyor, hem söylüyor hem de meditasyon yapıyorum. İçinde bulunduğumuz çağda, yeni günün büyük karmaşasına karışmadan kendimiz için yapacağımız en önemli şeylerden biridir meditasyon, her gün bu vakti kendimize ayırıp, bu şefkati gösterebilmek niyetiyle…

İlginizi çekebilir: Çakralarımızı yakından tanıyalım 7: Tepe çakrası

Burcu Ceren Tan: Kurumsal hayatın stres yüküyle uğraşmaya çalışırken, nefes teknikleriyle karşılaştım. Yolculuğum bir nefes kampıyla başladı ve sonrasında yoga ile tanıştım. Kısa sürede bende başlayan dönüşümü, birçok kişiyle paylaşmak iç güdüsüyle eğitmen olmaya karar verdim. Kurumsal hayatı tamamen bıraktım. Hayatımın her alanına yogayı yerleştirdim, çünkü pratik sadece matın üzerinde değil her an devam ediyor. Öğrenmek ve anlatmak, paylaşmak en keyif aldığım şeylerden birkaçı. Sen de deneyimlerimi ve derslerimi paylaştığım Ceren'i görmek istersen Instagram hesabım @burcucerentan. Bana yazabilirsin.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale