dummy

Meditasyon ile yavaşlayın: Anı fark etmek için nefes ve meditasyon

Kimi zaman hayatın hızına yetişmek adına bazı şeyleri unutabiliyoruz. Yavaşlamak ve durmak gibi… Aslında koşmak kadar doğal; bedenin de, ruhun da yavaşlamaya ve durmaya ihtiyacı var. Hepimiz bu ihtiyacın farkında olsak da görmek yerine yok saymayı tercih ediyoruz. Bu konudaki ihtiyacını en samimi şekilde dile getirenlerden biri olan annemin şu cümlesi hep aklımdadır: “Bir daha dünyaya gelsem babaanneniz gibi yaşamak isterdim, yavaş yavaş.” Allah daha uzun ömür versin babaannem 90 yaşının birazcık üstünde. Burada annemin ihtiyacı o kadar net ki: Yavaşlamak!

dummydummy

Belki de o yüzden bu pandemi dönemi birçoğumuza iyi geldi. Üretimin, tüketimin, hatta trafiğin yavaşlayabileceğini gördük. Aynı dönemde yoga ve meditasyonun popülerliği arttı. Çünkü daha çok içe dönmek istedik. Yıllardır süren otomatik düzenler, düşünceler bir anda merkezinden sarsıldı, inandıklarımıza tutunamaz olduk. Ve hepimiz bu bilinmezin ortasında çözümün yine kendi içimizde olduğunu anladık. Benliğimizden uzaklaştığımız dünya koşulları yeniden “ben”le bağlantı kurmayı hatırlattı bize.

Mart’ta yaşadığımız o büyük belirsizlikler bugün yerini alışma-uyum sürecine bırakmış olsa da, unutmamamız gereken konu net!

Benliğinle bağlantı kurman için büyük bir felaketin bunu sana hatırlatmasına gerek yok.

Bir araç olarak NEFESinin gücünü ve MEDİTASYONU kullanabilirsin.

Hatta bu sayede ve hayatında düzenli olarak var olmasını sağladığın sürece BEYNİNİN YAPISINI değiştirebilirsin.

O kadar kolay mı? Uzun yıllar boyunca beyin yetişkin olduktan sonra hiç değişmeyecek sanılıyordu. “Yetişkin bir insanın beyin yapısı nasıl değişir?” diyen ve bilim çağında daha çok kanıta ihtiyaç duyan batılı zihinlerimiz için gelsin yazımın bundan sonrası.

Sarah Lazar, mindfulness, meditasyon ve nörobilim üzerine çalışan araştırmacı bir doktor. Harvard üniversitesinde meditasyon ve sonuçlarına dair yaptığı bir çalışma ile bizim için önem kazanıyor.

Araştırmasının detayları ile sizi boğmadan konuyu özetle anlatmak istiyorum. 8 hafta boyunca günde sadece 40 dakika meditasyon yapan ve yapmayan iki grubun 8 hafta sonunda beyin yapıları karşılaştırılıyor.

Ve şu alanlarda farklılıklar görülüyor:

  • Hafıza, öğrenme ve duygu regulasyonu ile ilgili bölümü (Hippocampus)
  • Empati ve şefkat ile ilgili olan bölümü (Temporoparietal)
  • Tehlike sinyali olan, kaç savaş merkezi olan bölüm (Amigdala)

Görüyoruz ki olmaz, değişmez, asla dediğimiz konular ve merkezleri meditasyon sayesinde değişiyor ve gelişiyor.

Bu kıymetli çalışmayı Zeynep Aksoy hocam sayesinde öğrenmiş oldum, onun güzel anlatımından dinleme şansım olduktan sonra sizinle de paylaşmak istedim. Daha detaylı olarak merak edenler varsa YouTube’da Sarah Lazar diye aratarak Sarah Lazar’ın tedX konuşmasını izleyebilir.

O zaman özetin özetiyle demek istiyorum ki;

HAYDİ MEDİTASYONA!!!

Günde 8, 15 veya 20 dakika. Hangisi sizin için kolay bir başlangıç oluşturacaksa hemen yarın başlayın. Ben bu hafta başında düzenli olarak yapmak için niyet ettim. Sizleri de bu niyete ortak olmaya davet ediyorum.

Çocuklarla meditasyon

Erken yaşta çocuklarımıza meditasyon alışkanlığı kazandırmak yukarıda anlattığım tüm bu disiplini çocuklarımızla erken yaşta tanıştırmak açısından inanılmaz kıymetli.

Bu konudaki detayları “Dikkatli ve huzurlu çocuklar yetiştirmek için yararlanabileceğiniz meditasyon yöntemleri” başlıklı yazımın içerisinde bulabilirsiniz.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Haydi çocuklar yogaya: Erken yaşta yoganın önemi

Günce Dere: Çocukların herhangi bir madde olmadan sadece kendi zihin ve bedenleri ile kalabildikleri tek branş Çocuk Yogası'dır. İşte bu nedenle yurt dışında hemen her anaokulunda olan ‘’Çocuk Yogası’’ derslerinin Türkiye’de de yaygın hale gelmesini kendine hedef edinmiş bir Çocuk Yogası eğitmeniyim. Türkiye'nin Yoga Alliance onaylı Tek Çocuk Yogası Okulu Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü Çocuk Yogası Eğitmenliği Uluslararası Sertifika Programları 2-7 yaş (1.modül) ve 7-15 yaş (2.modül) tamamladıktan sonra Yoga Alliance onaylı Çocuk Yogası eğitmeni olmaya hak kazanarak, aktif bir şekilde çocuk yogası dersleri vermekteyim. Hafta sonu derslerimi Ataşehir'de bulunan Satyayogastüdyo’da, gönüllü eğitmen olarak 8-15 yaş aralığındaki minik yogiler ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Dila Kurt Eğitim Evi'nde çalışmaktayım. Ek olarak, özel dersler ve etkinlikler kapsamında yeni minik yogiler ile tanışıyorum.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp