Materyalizm ve mutluluk dengesini kurmak
Büyük ikramiyeyi kazandığınızda dünyanın en mutlu insanı olacağınızı düşündüğünüz zamanlar vardır. Ancak son dönemde yapılan araştırmalar, paranın her zaman mutluluğu satın alamayacağını gösteriyor.
Para ve mutluluk arasındaki ilişkiyi açıklayabilmek için, neredeyse her gün yeni bir araştırma yapılıyor. Bu araştırmaların birçoğu, aynı sonuca ulaşıyor;bizi daha mutlu bir insan yapan, paramızı maddeye değil, deneyimlere harcamak.
Ancak ne var ki, deneyimler için para harcarken, herkes aynı oranda mutlu olamıyor ve para harcama motivasyonlar çok değişken. Deneyimlerini arttırmak konusunda; bazı kişiler daha iyi hissetmek ve kendilerini tatmin etmek gibi içsel nedenler seçerken; diğerlerinin motivasyonu çevresindekileri etkilemek oluyor.
Ph. D. Ryan Howell, Jia Wei Zhang ve Peter Caprariello, bu konuyu araştırmak için BeyondThePurchase.org sitesini kurarak, üzerinden bireylerin para harcama motivasyonları konusunda bir anket yapmış. Materyalizm, deneyimler ve para harcamayla ilgili testleri cevaplandıran katılımcılardan materyalist değerleri daha yüksek olanların; deneyimler üzerine para harcama nedenlerinin genellikle kendi isteklerinden çok, çevreleriyle bağlantılı olduğu sonucuna ulaşılmış. Aynı zamanda bu kişileri, deneyimleriyle çevrelerinin dikkatini çekmek isteyen, kendi karalarını almakta ve çevresiyle duygusal bağ kurmakta zorlanan kişiler olduğu çıkarımı yapılmış.
Bu sonuçlar, materyalist kişilerin yaşadıkları hayattan daha az tatmin olmalarının sebepleri hakkında ipuçları verebilir. Deneyimler yaşanılan şeyler olsa da, materyalizmin deneyimden çok sahip olmaya odaklanması; tecrübeleri maddeden çok da farklı kılmıyor.
Diğer yandan “Happy Money: The Science of Smarter Spending” kitabının yazarı ve Harvard Profesörü Micheal Norton’a göre, çoğu kişi paranın mutlulukla bağlantısını kabul ediyor olsa da; aynı kişilerden hayatlarındaki en mutlu anı düşünmeleri istendiğinde, canlandırdıkları anıda maddi durumlarının pek önemi olmuyor. Aslında, bize iyi hissettiren anılarımız, genelde paradan bağımsız.
Ancak bu sonuçlar paranın bizi hiçbir zaman mutlu etmeyeceği anlamına da gelmiyor.
Micheal Norton, akıllıca harcanan paranın, insanlara daha iyi hissettirebileceğini düşünenlerden. Bu noktada önemli olan ise; ne kadar paranızın olduğu değil, nasıl harcadığınız oluyor.
Norton’un akıllı harcamalar yapabilme önerilerinden bazıları şöyle;
- Deneyimlerinize yatırım yapın. Para harcarken en çok mutlu olduğumuz anlar, bir objeye değil, bir deneyime yatırım yaptığımız zamanlar. Yani bir t-shirt almak yerine, aynı parayla izleyeceğiniz bir konser, sizi daha çok mutlu edebilir.
- Alışverişe çıktığınızda bütün paranızı tek bir mağazada harcamayın. Alacaklarınızı sınırlandırın ve mantıklı tercihler yapın. Farklı mağazalardan alışveriş yapmak, tatmin hissinizi arttırmasının yanı sıra, daha akıllıca bir bütçe dağılımı yapmanıza yardımcı olur.
- Nitelik ve nicelik arasındaki tercihinizi iyi yapın. Bu noktada yanıt vermeniz gereken soru; “daha çok şeye sahip olmak mı, kaliteli tek bir şeye sahip olmak mı?”.
- Yeni bir şeye sahip olmanın hazzını gözünüzde büyütüp, bu heyecanın ne kadar çabuk geçtiğini unutmayın.
- Yardım etmeyi ve bağış yapmayı ihmal etmeyin. Kaynaklarınızı çevrenizdekilerin ya da yardıma ihtiyaç duyanların yararına harcamak; kendinizle ilgili tatmin hissinizi arttırır, ilişkilerinizi geliştirmenize yardımcı olur ve daha iyi bir birey olmanızı sağlar. Ve bu his, paranın asla satın alamayacağı bir şey.
Kaynak: Psychologies.co.uk & Psychology Today