X

Mandalinanın ilgi çeken 9 faydası

Mandalina rengi portakal gibi turuncu olan ancak bazı türlerinde yeşil ve kırmızı tonları da bulunabilen meyvelerden bir tanesi. Ancak portakaldan daha küçük, daha az yuvarlak ve soyması biraz daha kolay. Tadı da genelde daha tatlı.

Hem etli kısmı hem de kabuğu oldukça besleyici. Her bir kısmını smoothienize katabilir, meyve suyunu hazırlayabilir veya reçel, salata sosu olarak kullanabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Besinlerle doludur

Boyutuna karşın mandalina besin ve su bakımından çok zengindir. Hatta %85’inin su olduğunu söylemek mümkün.

1 tane 88 gramlık mandalinanın besin profili şöyledir:

  • Kalori: 47 kcal
  • Karbonhidrat: 12 gram
  • Lif: 2 gram
  • Protein: 0.7 gram
  • Yağ: 0 gram
  • C vitamini: Günlük ihtiyacın %26’sı
  • A vitamini: Günlük ihtiyacın %3’ü
  • Potasyum: Günlük ihtiyacın %3’ü

Görebileceğiniz gibi mandalina çok güzel bir C vitamini kaynağıdır ve bu sağlığa faydalarının en büyük sebebi.

Ayrıca beta-cryptoxanthin bakımından en yoğun gıdalardan bir tanesi. Bu antioksidan bedende A vitaminine dönüştürülür ve ona rengini verir.

Mandalinada potasyum ve B1, B6, B9 vitaminleri, yani thiamin, pyridoksin ve folat da bol miktarda bulunur.

Antioksidan değeri yüksektir

Antioksidanlar serbest radikallerin birikiminden kaynaklanan oksidatif stresin etkilerini nötralize ederler ve bedeninizi korurlar. Bu zararlı moleküller kalp hastalıkları, artrit ve kanser gibi pek çok kronik rahatsızlıktan sorumludurlar.

Mandalina ve onun kabuğu C vitamini, beta-cryptoxanthin ve aynı zamanda naringin, hesperidin, tangeretin ve nobiletin gibi antioksidanlar bakımından zengindir.

C vitamininin antioksidan kapasitesi özellikle cilt ve kalp sağlığında kendini gösterir ve aynı zamanda kanserle savaşan özellikler de gösterir.

Araştırmalara göre flavonoidlerin beyni koruyucu ve kronik rahatsızlıkların riskini azaltıcı etkileri de bulunuyor.

Bağışıklık sistemini güçlendirir

Mandalinada bulunan C vitamini bağışıklık sisteminizi güçlendirerek virüs ve bakterilere karşı koruma sağlar.

Araştırmalara göre C vitamini T hücrelerinin gelişimini ve işlevlerini etkiliyor ve onların ölümüne sebep olan unsurları engelliyor. Bu nedenle enfeksiyonlarla savaşta sağlıklı bir düzeyde kalmalarına yardımcı oluyor.

C vitamini aynı zamanda bakteri ve diğer zararlı bileşenleri yiyerek sindiren fagositleri de güçlendiriyor ve böylece bağışıklık sistemi tepkisini iyileştiriyor.

Günde 1-2 gram kadar C vitamini alımı ile yapılan çalışmalarda soğuk algınlığının şiddeti ve süresinin azaldığı görülmüş.

Aynı zamanda hesperidin ve naringenin içeriğinden dolayı alerjik reaksiyonların şiddetini de azaltabilir ancak bunlar kabuğunda bulunurlar.

Beyin sağlığını destekleyebilir

Mandalinada bulunan C vitamini ve nobiletin gibi antioksidanlar şizofreni, Alzheimer ve Parkinson hastalıkları gibi beyin bozukluklarına karşı koruma sağlayabilirler.

Örneğin şizofrenide serbest radikal miktarının artışına dair araştırmalar mevcutlar. C vitamini ise beyindeki bu serbest radikal kaynaklı hasarın önlenmesine yardımcı olabilir.

Buna ek olarak hayvan deneylerinde kabuğundaki nobiletinin beyinde Alzheimer hastalığından kaynaklı negatif etkileri azaltmaya yardımcı olabileceği görülüyor.

Nobiletin beta-amiloid birikimine ve zehirlenmesine engel olarak beyin hücrelerini koruyabiliyor ve Alzheimer’ın başlangıcında bu birikim genelde görülür.

Mandalinanın Parkinson hastalığı üzerindeki etkilerine göz attığımızda ise farelerde beyindeki dopamin üreten hücreleri koruyarak motor davranışları iyileştirebildiği görülüyor. Bu hücrelerin ölümü ise hastalığın ilerlemesine sebep oluyor.

Araştırmalar umut verici olsalar da insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Cildin görünümünü iyileştirebilir

Beslenmenize mandalina eklemek C vitamininin kolajen üretimindeki rolünden dolayı cilt sağlığına iyi gelebilir. Kolajen bedenimizde en bol bulunan proteindir. Bağ dokulara ve cilde yapı, güç ve denge sağlar.

Yaşlandıkça bedendeki kolajen miktarı azalır. Ancak C vitamini kolajen sentezini iyileştirir ve bu da yaraların iyileşmesini hızlandırır, kırışıklar gibi yaşlanma işaretlerinin azalmasını sağlar.

C vitamininin antioksidan özelliği ise serbest radikallerin cilde hasar vermelerine engel olarak gençliği korur.

Kilo verme dostudur

Mandalina lif alımı sağlayarak kilo vermenize yardımcı olabilir. Mandalina gibi çözünmez lifler sağlayan turunçgiller, bağırsaklarda fermente olmazlar.

Bu lif türü sindirim sisteminden gıdaların geçişini yavaşlatır ve tokluk hissi sağlar. Böylece iştahınızı kontrol altına almak ve kilo vermek kolaylaşır.

Buna ek olarak araştırmalara göre lif alımı daha yüksek olan insanların beden ağırlıklarını korumaları daha kolay oluyor ve daha az lif tüketenlere göre verilen kiloları daha zor tekrar alıyorlar.

Ayrıca yapılan bir test tüpü çalışmasında nobiletin maddesinin yağ hücrelerinde yağ birikimini önleyebildiği ve protein kinaz aktivitesini arttırabildiği görülmüş. Bu protein hücre enerji dengesini sağlıyor ve yeni yağ hücrelerinin oluşumuna engel olabiliyor.

Kalp sağlığını destekleyebilir

Mandalina gibi C vitamini, tangeretin ve nobiletin antioksidanları bakımından zengin meyveler kalp sağlığına iyi gelebilirler.

İnsanlar ve hayvanlar ile yapılan çalışmalara göre C vitamini tansiyonu düşürerek ve trombosit birikimini engelleyerek kalp hastalıkları risk faktörlerini azaltıyor. Ayrıca damar işlevlerini iyileştiriyor, trigliserit miktarını düşürüyor ve kötü kolesterolün iyileşmesini sağlıyor.

Benzer şekilde test tüpü çalışmalarında tangeretin ve nobiletin maddelerinin toplam kolesterol ve trigliserit düzeyleri üzerinde azaltıcı etkileri olduğu görülmüş ve bu da damar tıkanması riskini azaltıyor.

Damar tıkanması ve daralması kalp krizi ve inme riskini arttıran unsurlar arasında yer alıyorlar.

Kanser karşıtı özellikleri olabilir

Mandalinada bulunan antioksidanların kanserle savaşan özellikleri olabilir.

C vitamini tümör gelişimi ve yayılımını önleyebilir, ameliyatlardan sonra yaraların iyileşmesini hızlandırabilir ve kemoterapi verimliliğini arttırdığı gibi toksikliğini de azaltabilir.

Çalışmalara göre kanser tedavisi görenlerde C vitamini eksikliği olma ihtimali yüksek ve C vitamini takviyeleri terminal kanser sahibi insanlarda sonuçları iyileştirebilirler. Ancak insanlardaki çalışmalarda henüz net sonuçlar yok.

Turunçgillerde bulunan flavonoidlerin bazı kanser türlerinin riskinde azalma ile bağlantıları vardır ve bunlar arasında mide, meme, kolon ve akciğer kanserleri de bulunuyor.

Ancak çoğu çalışma yüksek dozda vitamin ve bileşen ile yapıldığı için beslenme yoluyla alımda aynı etkiler görülmeyebilirler. Bu nedenle daha fazla araştırma gerekli olabilir.

Beslenmenize eklemesi kolaydır

Mandalina portakal kadar popüler olmasa da yine de çok güçlüdür.

Onu beslenmenize eklemek için bazı öneriler şöyle:

  • Kabuklarını soyup doğrayarak salatalara eklenebilir.
  • Kabuğu rendelenerek içecek, kokteyl ve soslara eklenebilir.
  • Suyu sıkılarak içilebilir.
  • Yoğurt ve chia pudingine eklenerek besleyici bir kahvaltı yapılabilir.

Taze mandalinanın buzdolabına atılması gerekmez. Ancak önceden soyarak saklamak isterseniz buzdolabında durması iyi olur.

Mandalina sağlığınıza pek çok faydası olan besin yoğun bir meyvedir. Antioksidanlar ile doludur ve bunlar bağışıklığı destekleyebilirler, kanserle savaşan özellikleri vardır ve ayrıca beyin, cilt ve kalp sağlığına iyi gelebilirler.

Mandalina aynı zamanda tatlı ve tazeleyicidir ve pek çok gıdaya katılabilir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Kimyonun faydaları nelerdir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale