“Yeni başlayanın zihninde bir çok olasılık vardır, bir uzmanınkinde ise sadece birkaç tane.”
Suzuki Roshi, Zen Zihni Başlangıç Zihni kitabından.
Şu anda “Maker Gibi Düşünmek” yazı dizisinin ikinci yazısını okuyorsunuz. Bu yazı dizisinde Makers Türkiye’de geçirdiğim 8 günlük yoğunlaştırılmış Sertifikalı Eğitmen Eğitimi’nde kazandığım farkındalıklarımı paylaşıyorum. İlginizi çekerse ilk yazıyı da okumanızı öneririm.
Geçtiğimiz ay Makers Türkiye’de teknoloji üzerine temel bilgileri pratik uygulamalar ile öğretmek üzerine tasarlanmış 8 günlük yoğunlaştırılmış Sertifikalı Eğitmen Eğitimi Programına katıldığımı söylemiştim. Bu eğitimde, temel elektronik, kodlamaya giriş, 3-boyutlu tasarım teknolojisi gibi daha önce hiçbir fikrim olmayan bir çok konuda yetkinlik kazandım. Sadece 1 günde kodlama yapmaya başlamak, daha önce hiç elektronik dersi almamışken sadece 1-2 saate lambaları yaktığımı görmek hayret vericiydi.
Hayret duygusuyla buluşmak beni çok sürpriz bir alana taşıdı: Başlangıç Zihnine! Başlangıç zihni ifadesini daha önce duymuş olmalısınız. Duymayanlar için kısaca bahsedeyim: Başlangıç zihni, içinde yargı bulundurmayan bir zihinsel durumdur.
Yargı, olasılıkları tıkayan ve olaylara dar bir açıdan bakmamıza sebep olan bir düşünce halidir. Yargısızlık, hafiflik, coşku, neşe ve sonsuz olasılıkları barındırır. Yaşamla uyum içinde akmanın formülüdür. Yargısızca yaşamak, başına gelenleri düşündüğünden ne kadar farklı olursa olsun ilginç, hayret ve merakla karşılayabilmektir. Mevlana, “Akıllı olmaktansa hayret içinde olmayı tercih edin” der. Hayret içinde olmak yargısızlıktır.
Nasıl bir yaşam yaratmak isterdiniz? Ya da yaşamınızda neyin eksikliğini hissediyorsunuz, neleri özlüyorsunuz? diye sorsam milyonlarca insandan milyarlarca farklı cevap alırım ama hepsinin ortak noktası yargısızlık olacaktır. Yargısızlık özgürlüktür. Yani, başlangıç zihni özgür, olasılıklarla dolu, yaratıcı, hafif, besleyici ve alıcı bir haldir.
Başlangıç Zihni öğrenilebilir mi?
Aslında hepimiz başlangıç zihniyle doğarız. Yaşımız ilerledikçe, “bildiklerimiz” arttıkça bu hali kaybederiz. İşte, depresyon, mutsuzluk gibi tüm bu düşük frekanslı, sağlıksız durumlar böyle baş gösterir.
Peki büyüdük diye geç mi kaldık? Tabi ki hayır! Her şey gibi başlangıç zihni de öğrenilebilir ve yaşınız ne olursa olsun pratikle yeniden kazanılabilir!
Hayal ettiklerini yaratmak isteyen herkes başlangıç zihnini anlamalı ve her gün yeniden yeniden ona geri dönebilmenin bir yolunu bulmalıdır.
Başlangıç Zihni Deneyimi: Hakkında hiçbir şey bilmediğiniz ama ilginç bulduğunuz bir konuyla uğraşın!
Bir şeyi daha fazla bilmemizin önündeki en büyük engellerden biri o konuda her şeyi biliyor olduğumuzu düşünmemizdir. İşte yaratıcılığınızın en büyük düşmanlarından biri budur! Bu hale girdiğiniz her yer er geç tıkanır. Sevgiliniz, eşiniz, çocuklarınız, işiniz, hobiniz… bu her ne olursa olsun “Ben onu çok iyi tanıyorum.” ,“Ben bu konuyu çok iyi biliyorum.” dediğiniz her yerde alma kapasitenizi ve o konuyu veya kişiyi farklı yönlerden görebilme kabiliyetinizi kısıtlarsınız.
Halbuki merak duyduğunuz ve öğrenmek istediğiniz bir konuya ilk kez yaklaşırken acele etmezsiniz, kulaklarınız ve zihniniz açık olur. Tıpkı küçük bir çocukken yaptığınız gibi tüm dikkatinizle kesintisiz bir şekilde orada olursunuz, %100 mevcudiyetle! Tüm ezberlerinizden özgürleştiğiniz bir deneyimdir bu.
…ve orada yaşadığınız hali modelleyin!
Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim, insan modelleyerek öğrenir. Başlangıç zihnini yeniden yaşamak istiyorsanız “hayret” edeceğiniz bir deneyim yaratın ve o deneyim içinde kendinizi gözlemleyin. Neler hissediyorsunuz? Nasıl algılıyorsunuz? Normal halinizden ne şekilde farklısınız?
Hayatınız fazlasıyla “bildiğiniz” şeylerle doluysa bu pratiği mutlaka yapmalısınız! Böylece, Başlangıç Zihni’nin ne olduğunu yaşayarak yeniden hatırlayabilirsiniz. Sonra, bu deneyimi “fazla bildiğiniz” için tıkanmış her yere – ilişkileriniz, işiniz, hobiniz bu her neyse- uygulayın. Bildiklerinize yeni gözlerle bakmak size çok iyi gelecek! Yaşamınızda bir açılma hissedeceksiniz. (bu da başka bir yaş kütük hikayesi)
Bu hafta hiç bilmediğiniz ama merak ve heyecan duyduğunuz bir konu ile ilgilenmeye başlamak ister misiniz? Sonrasında dönüp bildiklerinize yeni gözlerle bakmak daha önce görmediğiniz nelerle tanıştıracak acaba sizi? Gözlerinizin açık olduğu gördüğünüz anlamına gelmez. Onları sürekli sürekli yenilemelisiniz.
Makers Türkiye’de geçirdiğim 8 günlük Sertifikalı Eğitmen Eğitimi’nde kazandığım farkındalıklarımı sizlerle paylaşmak için bir yazı dizisine dönüştürdüm. “Maker Gibi Düşünmek” yazı dizimin ikinci yazısını okudunuz. Sonraki yazı için lütfen takipte kalın.
İlginizi çekebilir: Maker Gibi Düşünmek 1: Korkularınızın üstüne gidin!