Ronda Jean Rousey (Rawdy ), 87 Kaliforniya doğumlu karma dövüş sanatçısı, katıldığı ilk 12 maçta hiç yenilmeyen ilk kadın UFC şampiyonu. Aynı zamanda 2008 Pekin olimpiyatlarında, Judo dalında ilk madalya kazanan kadın da.
Oyunculuk da yapıyor Ronda, onu Sylvester Stallone, Arnold Schwarzenegger, Mel Gibson, Wesley Snipes ve Jet Li gibi ünlü isimlerin yer aldığı Cehennem Melekleri 3 isimli filmden hatırlayabilirsiniz, kırmızı elbiseli sarışın atletik barmaid.
Rousey’nin annesi Dünya Judo Şampiyonası’nda altın madalyayı ilk kez Amerika’ya kazandıran kadın, babası ise geçirdiği bir kaza sonucu ayaklarını kullanamayacağını anlayınca Ronda 8 yaşındayken intihar ediyor. Kolay bir çocukluğu olmamış, 6 yaşına kadar konuşma zorluğu çekmiş. Tüm zorluklara rağmen annesinin izinden gidiyor, pes etmek yerine yenilmez olmayı seçiyor. Ama Ronda’nın gerçek özünü ilk yenilgisinin ardından göreceğiz.
Geçtiğimiz hafta sonu Avustralya’da gerçekleşen UFC 193 karşılaşmasında rakibi Holly Holm’a kötü darbeler alarak yenildi Ronda Rousey. Müsabaka öncesi kendinden çok emin hatta alaycı bir tavır ile Holly’i nasıl yeneceğinden bahsediyordu yaptığı basın açıklamalarında. Ardı ardına kazandığı 12 maçın ardından 13.maçında yenilgi ile karşı karşıya kaldı.
İlahi yazgı mıdır, yoksa Holywood’ un başarılı bir film öncesi yazıp oynattığı bir oyun mu bilemem ama geçen hafta 13 rakamının mucizesinden, ilahi olana ulaşmak, gerçek öze ermek anlamına geldiğini yazmıştım. Ne tesadüftür ki Rousey 13. maçında, Holly (İlahi olan) ‘e yenildi.
Şimdi seçin zamanı! Ya bu yenilgiyi kaldıramayacak ve pes edecek, ya da bu maçı bir öğrenme aracı olarak kullanıp gerçek özüne dönüş için kullanacak. Hırs, başarı, maddi kazanımlar, ün birçok sanatçıda gördüğümüz kibri Ronda’ da uyandırmış. Şeytanın Avukatı filminde şeytan rolünde Al Pacino’nun dediği gibi “Kibir en sevdiğim günahtır.” UFC kadınlar şampiyonasında 5. olan Julianna Pena, Rawdy için “Yapmacık, şımarık bir züppe!” demişti. Onu çok seven taraftarlar da var, onu Pena gibi şımarık ve ününü hazmedememiş bulanlar da.
Şayet Hollywood Rousey’i yeni bir “Dişi Rocky” rolüne hazırlamak için PR adına bu yenilgi süreçlerini kullanmıyorsa, gerçekten de Rousey’nin ilahi uyanış vakti gelmiş demektir. Bakalım yenilgiyi nasıl karşılayacak. Nasıl düştüğün değil, nasıl kalktığın önemlidir güçlendirici inancına mı bağlanacak yoksa ben yenilmezdim, neler oluyor bana, başaramadım, ben başarısızım kurban psikolojisi ile kendini yok mu edecek. Hepimiz beraberce izleyeceğiz, eminim sinema perdelerinde de. Arnold ve Slyvester’in Rawdy’i yalnız bırakmayacaklarına eminim.
Yenilginin ardından uygulayabileceğiniz pozitif psikoloji süreçleri:
1. “Yenilgi, kayıp diye bir şey yoktur, sadece öğrenim süreci vardır.” inancını benimse ve başına gelen bu durumun içindeki pozitif mesaja odaklan.
2. Bu süreçte kendine güçlü sorular sor. Başıma gelen bu durumdan ne öğrenebilirim? Bu durum beni bir sonraki seviyeme hazırlıyor ise, başıma benzer bir durum geldiğinde şimdikinden farklı nasıl davranmayı seçeceğim?
3. Şayet yenilgi ile ilgili anı sürekli olarak zihninizde canlanıyor, uyanır uyanmaz aklınıza geliyor ve sizi depresif bir moda sokuyorsa NLP (Neuro Linguistic Programming) den “Swish” tekniği veya Zaman Çizgisi Terapisi (Time Line Theraphy ) yöntemleri ile zihinsel detoks uygulamaları yapabilirsiniz.
4. Benzer durumlardan geçmiş (yenilgi/kayıp v.b.) ve bu durum sonrasında yaşamını ve kendini dönüştürmüş koç ya da mentörler ile çalışın.
5. Adım atmaya devam edin, egonuzun sizi kurban psikolojisine sokmasına izin vermeyin.
Şayet benzer bir yenilgi ya da kayıp sürecinden geçiyor ve tek başına bununla baş edemiyorsan yaz bana, beraberce neler yapabileceğimizi konuşalım. yeliz@yelizruzgar.com / yeliz@powercoaching.us
İlginizi çekebilecek diğer içerikler: