X

M.S. 2150’ye hazırlanmak: Daha çok sevebilmemiz için makro felsefeye ihtiyacımız var

Daha çok sevebilmemiz için Makro felsefeye ihtiyacımız var. Bu dönüşen, yenilenen, iyileşen ve frekansı kesinlikle yükselen yeni dünyaya uyum sağlayabilmemiz için… Yoksa karanlıklarımız daha hızlı bir girdaba dönüşüp bizi yutup götürecek.

Yaklaşık 6 yıldır kişisel gelişim, meditasyon, ilahi öğretiler, bilinçaltı ve psikoloji alanında kitaplar okuyor, çalışmalar yapıyorum. Bu hepimizin içinde bulunduğu pandemi döneminde ben de yarım kalan kitaplarımı bitirmeye karar verdim ve en son okuduğum harikulade kitap MS 2150 oldu, Bir Makro Felsefe Klasiği…

Ve bu kitap tüm okuduklarımdan daha geniş bir kucaklama, kabul ve anlayış getirdi bana. Kucaklama dedim çünkü ben birini veya bir şeyi anladığınızda onu aynı zamanda seveceğimize inanıyorum. Anlamak bizi sevmeye götürür. Ve bu kitap en kabul edemeyeceklerimi, en sevmediklerimi de anlamamı sağladı. Bu anlayış nefret duygusundan bir kurtuluş, bir direnci bırakış olduğu için özgürlük gibi bir tat bıraktı. Anlayış, kabul ve özgürlük. İşte sıralama tam olarak böyleydi.

Bu yazıyı yazma amacım da bizi karanlığa götüren o anlam verememek, endişelenmek, korkmak ve nefret etmek yolu değil de bu, anlayış, kabul ve özgürlük yolunu seçmemizi sağlayacak birkaç bakış açıcısını sizlerle paylaşmak istemem. Bunun ancak makro bir bakış açısıyla mümkün olduğunu biliyorum. Ve ne şanslıyız ki aslında erenlerin, ermişlerin topraklarında büyüyen bizler aslında onların sayesinde bu felsefeye çok yakınız. (Elbette kitabı alıp okumanız için burada tüm detayları vermekten uzak duracağım ve merak uyandıracak şekilde kısa ve benim anlayışıma katkı olan kıssalar bulacaksınız.)

Makro felsefenin 2 temel düşüncesinden bahsedeceğim…

1- Her şey, tek bir şeydir.

“Her şey birdir.” Makro felsefenin temelini oluşturur. Dolayısıyla senin bireysel olarak hissettiğin her şeyi bütünde hepimiz hissederiz. Senin bireysel olarak tüm kızgınlıkların senin bedenine etki ettiği gibi dünyaya (toprağa) da etki eder, hem de tamamen aynı ölçüde. O yüzden Hz. İsa’nın “Birbirinizi sevin” perspektifinin temelinde de bu vardır. Sen beni sevdiğinde aslında sadece beni değil, kendini de, dünyayı da seviyor oluyorsun.

Hiçbir davranışının ve düşüncenin etkisini tek başına deneyimlemiyorsun. Hep birlikte deneyimliyoruz. Bunu anlayabilmek için “La ilahe illallah”ı tefekkür etmek yeterlidir. “Her şey odur.” Öyleyse yargıladığın, kızdığın, nefret ettiğin, ötekileştirdiğin kimdir?

Bu anlayış muhteşem vurucu bir etki ile hayatıma son kez ve kalıcı olarak girip mevcudiyetini kesinleştirdi. Bunu gün içinde sık sık hatırlıyorum, çünkü bunu gün içinde sık sık unutuyorum. Hatırlamalarım bana huzur veriyor ve bir süre sonra kalıcı olduğunu biliyorum. Bir gün artık hatırlamaya ihtiyacım olmayacak, çünkü unutmayacağım.

Her şey birse eğer, burada kalbime en yumuşak dokunuşu yapan bir farkındalık daha hissediyorum. O halde, ayrılık hiç olmadı. Ayrılık yoktur. “Ben” ayrı değilim. Yaradan ve ben hala biriz. Hep birdik. Hz. Muhammed’in çok kıymetli bir sözü de geldi şimdi aklıma, aslında bu sözü bir tasavvuf sohbetinde duymuştum ve şimdi buraya net cümleyi değil belki, ancak hatırladığımı yazdığımı da belirtmek isterim: “Her şey 0 noktasında nasıldıysa, hala öyledir.” (Belki Cemal Nur Sargut’u dinleyenleriniz varsa bu sözü de hatırlayacaktır. Ve eğer hatırlarsanız, bana da yazarsanız sevinirim.)

Bu temel düşünüş ile ilgili diğer dikkat çekmek istediğim şey ise şudur; biz burada “Her şey odur” dedik, yani sadece “herkes odur” değil. Öyleyse kişileri olduğu gibi, olayları da aynı şekilde kabulde olmak, içindekini analiz etmek ve odağımızı şikayet, isyan yerine gelişim fırsatlarına yöneltmek faydamızadır. Çünkü yaşamdaki olumsuz deneyimlerimiz, yaşamın bizden almak istediği bir intikamı veya bize garezi olduğu için değildir, bu yalnızca yaşamın bize sunduğu (hatta makro felsefeye göre bizlerin bilerek seçtiği) gelişim fırsatlarıdır. Başarıyı doğuran şey başarısızlıktır. Bizi herhangi bir konuda mükemmelleştirecek olan önceden yaptığımız binlerce, milyonlarca hatadır. Buradaki mükemmelleşme ise her birimizin farkındalığımızı (bilincimizi) geliştirerek (genişleterek) gerçek doğamızdaki saf özümüze (birliğe) ulaşmamızdır. Yani olan biten her şeyin tek gayesi budur! Bu da bizi ikinci temel perspektife getiriyor.

2- Olan her şey mükemmeldir.

Olan her şey olması gerektiği gibi mükemmel bir adalet, gereklilik ve saf bir niyet içermektedir. Olan biten her şeyin özünde salt bu vardır. Başka hiçbir şey değil. Yaşam intikam almaz. Yaşam cezalandırmaz. Kişiler kendi kendilerini cezalandırır. Yaşam size bir süre sonra sen kendi kendini cezalandırdığında, sana beklentinde olduğu gibi güzelliklerini falan sunmaz, bu da seni umutsuzluğa, isyana, hatta yaşama karşı belki kine ve vazgeçişe götürür.

Oysa yaşam sadece akmaktadır. Olan yalnızca olmaktadır. Ona bu anlamları yükleyen ise senin ego ve zihin programındır. Esasta var olan tek şey sevgidir. Yapmakla görevli olduğun tek bir şey vardır, o da sevebilme kapasiteni genişletmek, geliştirmek. Ceza mikro düşünüşün bir ürünüdür. Makroda ise yalnızca kişinin kendi seçimlerinin sonuçlarını görebilmesi ve anlayış ile sevebilme kapasitesini genişletmesi vardır.

Olan neyse o mükemmeldir ve deneyimlediğim her şey benim sorumluluğumdadır. Bütün deneyimlerim benim seçimlerimdir. Kitapta nasıl her şey benim sorumluluğumdadır, nasıl nefret edilecek insanları sevgiyle kabul edebilirim, kendi sınırlılıklarımı nasıl aşabilirim, hatta sağlıklı bireyler, çocuklar en temelde neye ihtiyaç duyar, nasıl yetiştirilir ve daha bir çok konuda cevap bulabileceksiniz.

Benim özetle anladığım, kendimle ve dünya ile ilgili mikro düşünce kalıplarımdan özgürleşir ve makro felsefeyi anlarsam acı, yalnızlık, hastalık, dahi ölüm bana uğramaz, çünkü erenler ne der bilirsiniz…

Ölenler hayvan imiş, Aşıklar ölmez.
Yunus Emre

Benimle Instagram üzerinden creatingground hesabı ile iletişime geçebilirsiniz. Online Meditasyon dersleri veya bireysel Theta Healing bilinçaltı ve enerji dönüşüm çalışmaları ile ilgili detaylı bilgiyi DM’den iletişime geçerek alabilirsiniz. Herkese çok sevgiler…

İlginizi çekebilir: Yaratım üzerine düşünceler 2: Gerçek nedir?

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale