X

Louise Hay ve düşünce gücüyle tedavi: Zihinsel dönüşümle iyileşmek mümkün mü?

Zihnimizdeki düşüncelerin, duygularımız ve davranışlarımızla olduğu kadar bedenimizle de bağlantılı olduğundan Somatik Deneyimleme perspektifinden zihinsel dönüşüm: Beden aracılığıyla zihni dönüştürebilmek mümkün mü? yazımızda detaylı olarak bahsetmiştik. Otonom sinir sistemi aracılığıyla bedenimizle bağlantı kuran beynimiz, sadece istemsiz değil, istemli davranışlarımızı, zihnimizdeki düşünceleri ve duygularımızı da bedenimize aktarma gücüne sahip. Peki, bu bağlantı aracılığıyla bedeninizdeki rahatsızlıkları düşünce gücüyle tedavi edebilmeniz mümkün mü? Bu sorunun yanıtını, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz, dünyanın en ünlü motivasyon konuşmacılarından ve yazarlarından biri olan Louise Hay, Düşünce Gücüyle Tedavi kitabında veriyor.

Yayınlandığından bu yana 30 ülkede üç milyon kopyası satılan Düşünce Gücüyle Tedavi, bütünsel şifa yaklaşımlarının ilk örneklerinden biri. Kitabın tüm dünyada bu kadar popüler olmasının en önemli nedenlerinden biri, Hay’ın travmalarla dolu yaşamını kendi geliştirdiği pratiklerle dönüştürmüş olması ve kanser hastalığı da dahil bedensel rahatsızlıklarını düşüncelerini değiştirerek iyileştirebilmiş olması. Louise Hay, insanların yaşadıkları hemen tüm hastalıkların psikolojik sorunlardan; geçmişte yaşananların bugüne taşınmasından; pişmanlık, nefret, öfke, öç alma, çocukluğa takılı kalma, kendine güvenmeme, korku, endişe, bastırılmış duygular, otoriteye karşı tepki, reddetme, kaçış gibi duyguların ortaya çıkmasından kaynaklı olduğunu söylüyor.

Louise Hay kimdir?

Beş yaşında bir komşuları tarafından tecavüze uğrayan Hay, bir lokantada garson olarak çalışmak üzere evden ve okuldan ayrıldığında 15 yaşındaydı ve bu yaşa kadar cinsel tacize uğramaya devam etti. Evden ayrıldıktan bir yıl sonra doğum yaptı, ancak çocuğunu evlat edindirmek zorunda kaldı ve bir daha hiç görmedi. New York’a taşınmadan ve modellik kariyerine başlamadan önce, birkaç yılını Chicago’da geçici işler yaparak geçirdi. Hay’ın hayatı tesadüfen katıldığı bir kilise toplantısında, Transandantal Meditasyon’la tanıştığı noktada değişmeye başladı. Hay, kendi danışmanlık merkezini kurarak kendini bedensel hastalıkların metafiziksel nedenlerini araştırmaya adadı ve ses getiren ilk kitabı olan Heal Your Body’yi yazdı. Kitabının yayınlanmasından kısa bir süre sonra kansere yakalandı ve hastalığını kendi yöntemleriyle, hiçbir ameliyat geçirmeden ya da kemoterapi almadan 6 ay içinde iyileştirmeyi başardı.

Düşünce gücüyle bedeni iyileştirmek

Düşünce Gücüyle Tedavi kitabı, mağduriyet duygusuyla kendi hayatının sorumluluğunu almaktan çekinen ve yaşadığı olumsuz deneyimler sonucunda kendini kurban gibi konumlandırmış kişilere rehber olmak amacıyla yazılmış. Louise Hay’ın düşünce gücüyle tedavi öğretisinin özünde, bireyin kendisini koşulsuz sevmesinin sadece zihni özgürleştirmekle kalmayıp, fiziksel olarak da sağlıklı olmasının anahtarı olabileceği düşüncesi yer alıyor. Psikolojik iyi oluşun beden sağlığı üzerindeki önemli rolü nedeniyle; benlik sevgisi kazanmak, suçluluk duygusunu ortadan kaldırarak kişinin daha sağlıklı bir bedene sahip olmasına aracı oluyor.

Olumlamalar yardımıyla sınırlayıcı düşüncelerden kurtulmak, korku duygusunu inançla değiştirmek, affetmek ve düşüncelerin değişmesinin davranışlarımızı, dolayısıyla deneyimlerimizi de değiştirdiğini fark etmek düşünce gücüyle kendi kendimizi tedavi etmenin temelini oluşturuyor. Kitabın büyük bir bölümünde ne tip düşünce ve deneyimlerin hangi fiziksel rahatsızlıklara yol açtığı ve olumsuz düşüncelerin yerine neler konulması gerektiği detaylı olarak listeleniyor.

Hastalık oluşumunda zihinsel süreçlerin rolü

Hay’a göre bedensel tüm hastalıklar, zihinsel süreçlerin bir ürünü ve tüm hastalıkların temelinde affedememe ve suçlama duyguları yer alıyor. İyileşme, ancak ve ancak sahip olduğumuz düşünce örüntülerini bozarak yerine yeni düşünceler inşa etmek yoluyla mümkün olabiliyor. Hay’a göre problem olarak adlandırılan hastalık semptomları, aslında zihnimizde yolunda gitmeyen bazı şeylerin dışa vurumu. Yani, gerçek problem aslında bedenimizde değil zihnimizde olduğu için, bedeni tedavi etmek değil zihni değiştirerek bedendeki semptomlarından kurtulabilmek önemli. Peki, Hay’a göre hangi duygu ya da düşünce hangi hastalıkla bağlantılı?

  • Adet düzeniyle ilgili rahatsızlıklar: Kadın kimliğini reddetme
  • Ağız ve diş problemleri: Yeni fikirlere kapalı olma, öfke ve intikam duyguları
  • Ağrılar: Sevilme ve desteklenme özlemi
  • Alkol bağımlılığı: Yetersizlik duygusu
  • Astım: Bunaltıcı ve boğucu sevgi
  • Bağırsak problemleri: Özümseme, eskiyi bırakamama, birikmiş duygulardan kurtulamama
  • Baş ağrıları: Kendini eleştirme ve korku
  • Baş dönmesi: Kararsızlık, dağınık düşünme
  • Bayılma: Başa çıkamama
  • Beyin tümörü: İnatçılık, eski düşünce kalıplarını değiştirmeyi reddetme
  • Bronşit: Huzursuz aile atmosferi
  • Depresyon: Bir şeylere sahip olamamaktan duyulan kızgınlık, umutsuzluk
  • Enfeksiyon hastalıkları: Sinirlenme, öfke, sıkıntı
  • Gastrit: Belirsizlik ve kaygı
  • Guatr: Kendini engellenmiş hissetmek ve kurban psikolojisi
  • Kanser: Derin bir incinme, uzun sureli kızgınlık, üzüntü
  • İdrar yolu enfeksiyonları: Karşı cinsten birine yada sevgiliye kızgınlık, suçlama
  • İshal: Korku, reddetme, kaçış
  • Kalp rahatsızlıkları: Sevinçten yoksunluk, kendini yalnız hissetme
  • Kalp krizi: Para ya da mevki uğruna sevinci ve coşkuyu tüketme
  • Kolesterol: Mutluluk kanallarının tıkanması
  • Mide rahatsızlıkları: Yeni fikir ve deneyimleri sindirememe, korku
  • Migren: Kusursuz olma isteği ile kendi üzerinde baski kurmak, cinsel korkular
  • Tırnak yeme: Düş kırıklığı ve anksiyete

Hay’a göre kendimizle ilgili sevmediğimiz yüzeysel şeyler, aslında derinlerde yatan ‘yeterince iyi olmadığımıza’ dair düşüncelerimizi ve inancımızı gizlemek üzere, zihin tarafından oluşturuluyor. Bu nedenle kendini gerçekten koşulsuzca sevebilmek, kendi kendimizi iyileştirebilmenin ilk adımı.

Olumlamaların kendi kendimizi iyileştirmedeki rolü

Hay’a göre olumlamalar, gerçek benliğimizi hatırlamak ve içimizdeki gücü etkili kılabilmek için kullanılabilecek en etkili araçlar. Bu nedenle olumlamaların gücüne inanarak isteklerinizi olumlamalar yoluyla dile getirebilmeniz oldukça önemli. Hay, olumlamaların mutlaka pozitif ve şimdiki ana dönük şeyler olmaları gerektiğinin altını çiziyor (‘Tamamen sağlıklıyım.’, ‘Harika iş teklifleri alıyorum’ gibi).

Problemlerinize odaklanmayın

Hay, ‘Odağınızı neye çevirirseniz onu artırırsınız. Bu yüzden zihninizin sürekli olarak ödemeniz gereken borçlarda, hastalığınızda ya da ilişkinizdeki problemlerde olması, bu durumları daha da zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.’ diyor. Hay’a göre istediklerimize ulaşmanın, bolluğun ve bereketin formülü sahip olduklarımız için şükretmek. Evrende sınırsız kaynak olduğunun farkında varın ve doğayı gözlemleyin. Sahip olduğunuz zenginliğin, daha rahat bir yaşam için sadece bir araç olduğunun, yaşamın kaynağı olmadığının farkına varın.

Güvende hissetmek için zihninizi dinginleştirin

Hay’a göre güvende olmak, düzenli bir gelirinizin olması, banka hesabınızdaki para, yatırımlarınız, eşinizin ya da ebeveynlerinizin sizi koruyup kollaması değil, her şeyi yaratan kozmik güçle bağlantı kurma yeteneğiniz. Bu nedenle de zihninizi dinginleştirebilme ve yalnız olmadığınızı fark ederek evrenle bütün hissetme beceriniz varsa, kendinizi asla güvensiz hissetmeyeceksiniz.

Kendinizi sevmeyi öğrenin

Hay’ın belki de en çok üzerinde durduğu konulardan biri, zihninizi kendinizi sevmek üzere eğitmeniz. Kendinizi yargılamak, eleştirmek ve küçümsemek yerine sevginizi kendinize yönelttiğinizde, bedeniniz de kendi kendini iyileştirecektir. Hay, ‘Öz sevgi, iyileşmenin özüdür.’ diyerek hepimizin mutlaka kendini sevmeyi öğrenmek için çaba sarf etmesi gerektiğini belirtiyor.

Louise Hay’ın yaklaşımı, kendi kendini iyileştirmenin özünde yer alan pratiklerle bedensel problemleri çözmeye değil, aksine kişinin zihnini o problemlerden mümkün olabildiğince uzak tutmasına odaklanıyor. İlk bakışta oldukça yüzeysel gibi görünen bu yaklaşım aslında temelinde hepimize şunları öğütlüyor: Sorunlarınız üzerinde ne kadar durursanız, o kadar içinden çıkılmaz hale getirirsiniz. Bu nedenle aynı sorunlar üstüne düşünüp durmaktansa, zihninizi umut ve motivasyon kaynağı olan diğer olasılıkları düşünerek dönüştürün.

İlginizi çekebilir: İlham veren bir yaşam öyküsü: Güzel kalpli muhteşem kadın Louise Hay anısına

Kaynak: Butler Bowdon

 

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale