X

Londra’da yaz: Küresel ısınmaya sevgiler!

Londra’da birisiyle en kısa yoldan tanışmak ya da muhabbet başlatmak için tek bir kelime yeterli: Yaz!

Güneşi batmayan imparatorluğun güneşe bu kadar aç olduğunu buraya taşınmadan önce bilmezdim. Kasiyerinden, yöneticisine, yaşlısından gencine her İngiliz’in ortak tavsiyesi “güneşin tadını çıkarın.” Bu tavsiye için herhangi bir şey yapıyor olmanıza da gerek yok. Alışveriş yaptığım yerde kasadayken de, sıcaktan kavrulup bir banka oturduğumda da, iş için yaptığım telefon görüşmesinde de bu cümleyi duymadığım bir gün henüz geçmedi. Neredeyse 1 aydır her gün! Allah’tan dün akşam yağmur yağdı da, bugün duymam belki…

Son 26 senenin en sıcak yazını yaşayan İngiltere’de yaz ayları tam bir etkinlik cenneti. Haftalardır doğru düzgün yağmayan yağmur, dev parkları hafiften sarartmaya başlasa da yazın yapılabilecek en basit ve en ucuz aktivite parka gitmek. Haritayı açıp evinizin en yakınındaki parka bakıp, yakınındaki marketten sandviç, soğuk içecek, salata ya da alkol alabilirsiniz. Ya da evden yiyecek, içecek de hazırlayıp götürebilirsiniz. Hatta belki pikniğe minik misafirleriniz de olur.

Hyde Park, Regents Park, Finsbury Park, Hampstead Heath gibi çok büyük parklar çok daha keyifli tabi. Parklarda yürüme, koşu, bisiklet sürme ya da gölde gezinti gibi aktiviteler için ayrı alanlar var, sadece yatıp yuvarlanmak zorunda değilsiniz. Hatta Hyde Park ve Hampstead Heath’in kendi içinde yüzülebilecek doğal alanları da var.

Örneğin Hyde Park’ta Serpentine’de 5 pound ödeyerek saat 18.00’e kadar güneşlenebilir, kazlarla yüzebilirsiniz. Su ilk başta soğuk, kabul. Ama alışılmıyor mu, alışılıyor. Kazlar durumu zaten kabullenmiş, siz yüzerken ailecek yanınızdan gelip geçiyorlar. Sadece arada suda yaprak, yosun ya da kaz dışkısı görebilirsiniz. Güzide İngilizler bu soruna bone, deniz gözlüğü takarak çözüm bulsalar da, yüzülen alanın küçüklüğü nedeniyle komik oluyor.

Eğer kazlar sizi gerecekse, yine Hyde Park içinde daha güvenli bir serinleme yöntemi de var. Kraliçe’nin 2004’te Diana’nın anısına yaptırdığı “Diana, Princess of Wales Memorial Fountain”de yüzlerce çocukla birlikte serinleyebilirsiniz. Çocukların su savaşı ve çığlık sesleri de buranın zorluğu.

Parklar sadece serinleme, yan gelip yatma yeri değil. Kültür sanatla ilgili pek çok aktivite de oluyor. Örneğin Regents Park’ta 3 ay boyunca “Frieze Sculptere” isimli, 25 farklı sanatçısının eserlerinin sergilendiği ücretsiz bir açık hava sergisi var. Hatta app’ini indirip sesli bir tur da yapabilirsiniz. Parklar bu şekilde adeta bir sanat galerisine dönüşüyor.

Özetle parkların oldukça fonksiyonu var, yeşil sadece oksijen sağladığı için kıymetli değil. Google Maps’te Londra’da ne kadar çok yeşil alan olduğunu gördüğünüzde şaşırıyorsunuz ama öğle arasında yemeğini yemek için bile parka uğrayan insanlarla yaşayınca bu durum daha anlaşılır hale geliyor.

Bu arada Time Out London’ın her yerde bulabileceğiniz haftalık dergisinde, ücretli ücretsiz pek çok aktiviteyi takip edip haftasonununuzu dolu dolu geçirebiliyorsunuz. İhtiyacınız olan tek şey Oyster Card’ınızı doldurmak!

Ha bir de dondurma almak!

 

İlginizi çekebilir: Alfred Hitchcock’un evinde film gecesi: Leytonstone

Didem Tekin: 1985 Hatay doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler bölümünden mezunum. Türkiye’nin büyük global reklam ajanslarında yaklaşık 11 sene kadar müşteri ilişkileri departmanında farklı pozisyonlarda çalıştım. 2017 yılında, klasik anlamda reklamcılığı bırakmaya karar vererek, sene sonunda About Us isimli organizasyonu kurdum. Reklam geçmişimi kullanarak markalarla yetenekli insanları buluşturduğum ve iletişim çözümleri sunduğum bir iş yapıyorum. Yeme, içme ve seyahat kendimi bildim bileli en büyük tutkum. Seyahatlerimi planlarken, sıradan tavsiyeleri okuyup, farklı bir yolculuk yaratmaya çalışmayı hiçbir zaman sevmedim. Bu yüzden buradayım, gezdiğim yerlerin birilerine farklı bir bakış açısı sunmasını sağlamak istedim. Onlyforeaters isminde, yeme içmeye dair deneyimlerimi paylaştığım, mütevazı bir Instagram hesabım var. Yurt dışı seyahatlerimi planlarken “nereye gitsem?” yerine önce “ne yesem?”i düşünürüm. Bu yüzden daha çok yiyebilmek için spor yapıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale