X

Liderliğin sırrı: Konfor alanından çıkıp risk alabilmek

“Yapmadığınız atışların yüzde yüzünü ıskalarsınız…”
Wayne Gretzky

Hepimizin hayatta belki de en çok çekindiğimiz noktalardan biriyle ilgili daha derinden düşünelim istiyorum bugün. Bugün risk almak ve riskler konusunda değerlendirme yapacağız. Risk nedir? Neden risk dediğimizde herkes bir adım geriye doğru gider? Ya “ben yaparım, ben denerim, ben gönüllüyüm” diyebilenlerimiz? Onlar riskten ne anlıyor? Risk dediğimizde bizde nasıl bir anlam akışı tetikleniyor da bizler “riskten” kaçıyoruz veya riskle kalıyoruz veya “riske” ancak uzaktan bakıyoruz?

Şimdi gelin hep birlikte birkaç örnekle inceleyelim… Risk aslında kavram olarak kendiyle birlikte bir bilinmezlik ifadesi getirmektedir. Risk dediğimizde çoklu olasılıklar önümüzde açılır. Sonuç veya etki istediğimiz gibi de olabilir veya her şey yolunda gitmezse hayat “yoldan çıkabilir”… Bazen o yoldan çıkma ihtimali bizi o kadar korkutur ki kaçarız, yani “denemeden”, yani yaşamadan önce “karar veririz”… Ne deriz böyle durumlarda? “Ben bu riski almıyorum!”

Peki şimdi gelelim almadığımız risklere… Almadığımız riskler hayatımızı nasıl bir yöne çevirir? Örneğin bir davet aldık ve yurt dışında bir iş sözleşmesi yapacağız. Bunun gerisinin nasıl geleceğini bilemedik kendi ülkemizden dışarıda nasıl yaşarız, bunu da bilemedik ve sonunda “Ben bu riski almıyorum” dedik… Peki ne oldu? Daha sonuçlarını görmeden bir konu hakkında bugün bulunduğumuz konforlu alandan bakarak karar verdik.

İşte bu nokta çok önemli; bugün bulunduğumuz bu konfor şartları (yani kendi ülkemizde yaşıyor olmamız, yabancı gibi hissetmediğimiz bir ortamda olmamız, yeni insanlar ile tanışmak durumunda kalmıyor olmamız, bir değişiklik yapmıyor olmamız gibi) ile karar verdik… Risk bize “değişim” olarak geldi, risk bize farklı bir ortama girerek burada “ya istediğim gibi olmazsa” “ya istediğim kadar başarılı olamazsam” “ya o ülkeye alışamazsam” sorularıyla geldi…

Şimdi soruları tersine çevireceğiz: Sizlerle “ya bu seçenek muhteşem bir yol açmaktaysa”, “ya o ülkede çok başarılı olursam”, “ya o ülkede çok güzel dostluklar kazanacak olursam”, “ya o ülkede olmak bana çok güzel tecrübeler kazandıracaksa”… Bu cümlelerde o kaçındığımız risk nerededir? Risk hangi açıdan önümüze çıkmaktadır? Risk hangi şekilde hayatımıza negatif etki edebilmekte ve kararlılığımızdan bizi caydırabilmektedir?

Bu yüzden liderlikte risk almak çok ama çok önemli bir zanaattir. Evet, her risk bir diğeri kadar “büyük” etki yaratmamaktadır, örneğin bir başka ülkede çalışmak konusunu düşündüğümüzde sonucu sadece bir veya birkaç kişiyi etkileyebilir fakat diğer yandan büyük bir şirket için karar verdiğimizde bu, yüzlerce kişinin işini ve onların ailelerini de düşünmemiz ve onlar için risk almak konusunda çok daha dikkatli değerlendirme yapmamızı gerektirir… Fakat her iki durumda da bakış açısının “özü” aynıdır…

Eğer risk ile “korkarak” yüzleşirsek, evet, sonuçta kaçınırız, o riski almaktan kaçınırız… Peki risk ile “korkmadan” cesaretle yüzleşirsek ne olur? Evet, o riski alırız, cesurca sonuçları her ne olursa olsun kalben doğru yolda olduğumuzu bilerek gideriz… O risk olmaktan çıkar hayatımızın akışına bürünür… Dönüp baktığımızda bizi de büyütür, kendimize olan güvenimizi de derinleştirir ve hayatımızda geldiğimiz yerleri de farklılaştırır…

Bugünün canım liderleri, bu hayatın risklerini almaya hazır mısınız?

İlginizi çekebilir: Hepimiz birer lideriz: Bazen düşebilir, geride kalabilir ve hatta yerle bir olabiliriz

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale