dummy

LGBTİ Onur Ayı: “Nerdesin aşkım Londra’dayım aşkım!”

“What is straight? A line can be straight, or a street, but the human heart, oh, no, it’s curved like a road through mountains.” Tennessee Williams

dummydummy

Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel Onur Ayı (LGBT Pride Month), her yıl Haziran ayında Manhattan’daki 1969 Stonewall ayaklanmalarını onurlandırmak için kutlanıyor. Stonewall isyanları ABD’de özgürlük hareketi için bardağı taşıran son damlaydı.

New York Greenwich Village’daki Stonewall Inn isimli bara polis 28 Haziran 1969’da baskın yaptı ve durumun kontrolünü çabucak kaybetti. Uyguladığı şiddet ayaklanmayı teşvik ederek bir dizi protesto gösterisini ve hak arama mücadelesini başlattı. Geçmişte Haziran ayının son Pazar günü olarak kutlansa da, “gün” kısa bir süre sonra ABD’nin büyük şehirlerinde “ay” boyunca süren etkinlikler dizisine döndü.

Pride Month’ın (Onur Ayı) en önemli etkinlerinden biri de Pride Parade, yani Onur Yürüyüşü.

Yürüyüş, günümüzde farklılıkların kutlandığı karnaval benzeri bir yapıya dönüşmüş durumda. Adının Pride olmasının nedeni ise LGBT bireylere toplumun çeşitli şekillerde ve mecralarda uyguladığı baskıya karşı bir duruş, “utanç” değil, “gurur” oluşturmak için.

Türkiye’de ise Onur Yürüyüşü ilk kez 2013’te 30 kişilik bir grup tarafından düzenlendi. 2015’te ise İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı ve 3 senedir aynı yasak devam ediyor.

Bu sene Londra’ya taşınmamızla birlikte 7 Temmuz’da Parade’i medeni bir şekilde deneyimleme fırsatı bulduk.

Bir kere Pride’a özel bir uygulama yapılmış. App Store’dan indiriyorsunuz, hop bütün Pride etkinlik takvimi elinizin altında. App’e ciddi ciddi kafa yorulmuş bu arada, öyle yaptık oldu app’i değil. Parade yani yürüyüş hangi noktadan başlayıp hangi güzergahları takip edecek, o güzergahlar üzerinde hangi metro durakları var, nereden bu metro duraklarına gidersiniz, hangi metro hatları bakımda, nerelerde yoğunluk olacağı düşünülüyor gibi ulaşıma dair pek çok konuyu burada bulabildik.

Parade gününe özel 7 farklı noktada sahneler kuruldu ve bu 7 sahnenin temaları birbirinden farklıydı. App’te hangi sahnede hangi etkinlik var bunları görebiliyordunuz. Yürüyüş haricinde ay boyunca yapılacak tüm Pride etkinliklerini de (atölye çalışmaları, sempozyumlar, film gösterimleri vs) bu app’ten takip edebiliyordunuz.

Ayrıca Pride’ın çok ciddi sponsorları var. Barclays, Tesco, Amazon, Starbucks gibi dev markalar… Bu markalar Parade’de, kendilerine özel tasarlanmış araçlarla içlerinde/üstlerinde kalabalığı selamlayan, dans eden, müzik çalan bir sürü insanla geçiş yaptılar. Ayrıca yürüyüş gününe özel olarak pek çok markanın logosu dijital platformlarda gökkuşağı renklerine büründü. Hatta Google Haritalar’da gitmek istediğiniz yol çizgisi bile gökkuşağı renklerindeydi.

Kostümler yürüyüşün en renkli kısımlarından biri tabi. Birilerine kostümünü ne kadar yaratıcı, ya da ne kadar ilgi çekici bulduğunuzu söylediğinizde hemen yüzünde güller açıyor, iltifat etme sırası ona geçiyor hatta.

Bu kostüm konusu Parade’da sadece yürüyüş ekibi ya da LGBT bireyleri için önemli sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Parade’ı izlemeye gelen herkes ister saç, ister makyaj, ister kostüm olsun mutlaka bir hazırlık yapıyor. Bu sene Londra’daki Parade’ın ne kadar muhteşem olabileceğini öngöremeyip en sıradan halimizle gitsek de dersimizi aldık. Sağ olsun birileri kolumun bacağımın bir yerlerine üç beş gökkuşağı rengi basmış geçerken de, köyden indim şehre gibi kalmadım.

Bu arada Parade sadece drag queen’ler, ya da abartılı kostümlerini karnaval havasında sergilemeye gelmiş insanlardan ibaret değil. Hintli Müslüman LGBT topluluğu, Polonyalı Yahudi LGBT’ler gibi özü muhafazakar toplumların sıradan bireyleri de geçit törenine katıldılar ve çılgınca alkışlandılar. Müslümanların ve Müslümanlığın LGBT hareketine bakış açısına yönelik pankartlar da oldukça fazlaydı.

Pride’ın bu seneki ana teması “Pride Matters”tı. Bu tema altında LGBT topluluğuna onlar için gerçekten nelerin önemli olduğu soruldu ve sahnenin ünlü/ünsüz konukları bu başlık altında kendi bakış açılarını anlattılar. Biz Trafalgar Meydanı’ndaki sahne ve Leicester Square’daki Diva Womens Stage’e uğradık. Trafalgar Meydanı alan itibarıyla çok daha büyük olduğu için çok daha kalabalıktı tabii. Diva Womens Stage daha naif ve az kalabalık olsa da çimlere yayılıp, biramızı alıp, ne konuştuğumuzu duyarak müzik dinleyebilmek de güzeldi.

Kalabalık demişken, yok böyle bir kalabalık! Parade için insanlar resmen gözlerini açıp sokaklara dökülmüşler ve kendilerine yer tutmuşlar. Geçiş töreni/yürüyüş için önlerde yer bulmak adeta imkansız. Hele benim gibi 1.60 boyundaysanız sadece yer bulamamakla kalmayıp, üstüne ezilme tehlikesi de yaşıyorsunuz. Sabah erken gidip yer tutmak ya da fotoğraflardaki insanlar gibi çevik olup otobüs durağı, heykel tepesi gibi yerlere tırmanmak şart! Bu kalabalık olduğu yerde kuru kuru durmayıp, sıcağın da etkisiyle bol bol su, soğuk meşrubat ya da alkol tükettiği için akşamüstü olduğunda etkinliğin olduğu 5 millik alanda dev çöp yığınları oluşmuştu. Ama belediyeciliğin de hasını uyguladıkları için çöpler ekipler tarafından etkinlik devam ederken toplandı ve ertesi gün hiç bir şey olmamış gibiydi.

Bu kadar geniş bir alanda, bu kadar insanın katılacağı bir etkinliğin güvenlik önlemi nasıl alındı o da ayrı bir konu. Hayır çatılarda sniperlar falan yoktu! Tam tersine son derece az sayıda polis vardı ve sıcaktan ya da mevcut sağlık koşullarından kendini iyi hissetmeyen insanlara destek olmak için bisikletli sağlık görevlileri sokakları turladılar.

Üstelik tüm bunlar olurken, Dünya Kupası heyecanı da Londra’yı sarmıştı. Parade’e katılan futbolseverler saat 15.00 civarı barları doldurup, İngiltere- İsveç maçını izlediler. Maç bittikten ve İngiltere İsveç’i yendikten sonra pride coşkusu devam etti. Saat 20.00’de ise tüm etkinlikler sona erdi ve herkes sokaklardan pride after partylerine katılmak üzere başka yerlere doğru yol aldı.

Bu seneki Pride Parade’ın da bu şekilde sonuna geldik. Tennessee Williams girişteki dörtlüğü lezbiyen, gay, biseksüel ya da transeksüel olduğu için yazmamış. Ama zaten hangimizin kalbi dağların arasından geçen bir yol gibi kavisli değil ki?

 

İlginizi çekebilir: Türkiye’nin 90’lardaki hali: Selanik

Didem Tekin: 1985 Hatay doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler bölümünden mezunum. Türkiye’nin büyük global reklam ajanslarında yaklaşık 11 sene kadar müşteri ilişkileri departmanında farklı pozisyonlarda çalıştım. 2017 yılında, klasik anlamda reklamcılığı bırakmaya karar vererek, sene sonunda About Us isimli organizasyonu kurdum. Reklam geçmişimi kullanarak markalarla yetenekli insanları buluşturduğum ve iletişim çözümleri sunduğum bir iş yapıyorum. Yeme, içme ve seyahat kendimi bildim bileli en büyük tutkum. Seyahatlerimi planlarken, sıradan tavsiyeleri okuyup, farklı bir yolculuk yaratmaya çalışmayı hiçbir zaman sevmedim. Bu yüzden buradayım, gezdiğim yerlerin birilerine farklı bir bakış açısı sunmasını sağlamak istedim. Onlyforeaters isminde, yeme içmeye dair deneyimlerimi paylaştığım, mütevazı bir Instagram hesabım var. Yurt dışı seyahatlerimi planlarken “nereye gitsem?” yerine önce “ne yesem?”i düşünürüm. Bu yüzden daha çok yiyebilmek için spor yapıyorum.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp