Sorumlu olmadığınız şeyler yüzünden kendinizin yargıcı olup sonra da suçlama çarkının içine soktuğunuz anlardan herhangi birini gözünüzün önüne getirmek zor olmasa gerek. Sorumluluk bilincini aşılamak için suçluluk hissi belki ailenizin veya okul öğretmenlerinizin etkisinde ortaya çıkmış olabilir. Belki de farkında olmadan bilinçaltımıza tohumları atmış olabilirler. Ve biz de zaman içinde iş hayatımızda yaşadıklarımızla, ilişkilerimizdeki tepkilerimizle, medyanın algı ayarlarımızı etkilemesi ile geliştirip büyüttük. “Yemeğini yedin mi? Ödevlerini yaptın mı? Sınavına çalıştın mı? Neden A almadın? Neden ablan gibi uslu olamıyorsun? Etraftan duyuyorum, hep sen ortalığı karıştırıyorsun, bu yanlış, bu doğru, bu eksik, bu fazla, bir kez şunun gibi olamadın” gibi sözler benim gibi sizlerin de kulaklarınızda çınlamış olabilir.
Yargılamalar, kıyaslamalar, suçlamalar, karşılaştırmalar, affedememeler, geçmişe takılmalar… Sürekli eksiklik veya yetersizlik hislerinin tavan yapma halleri içinde ruh hallerimiz ise inişli, çıkışlı. Doktorlara göre depresyonun, anksiyetenin zeminini hazırlayan bu durumların içinden nasıl çıkabiliriz? Şimdikinden farklı bakış açıları ile yaşadıklarımıza bir göz atıyor olsak ruh hallerimiz o durumların içinde hissettiklerimizden farklı olur muydu? Farklı renkteki ve türdeki güneş gözlükleri ile baktığımız yer aynı bile olsa görüntüsünde değişiklikler olur. “Lensi değiştir, dünya değişsin” sözünden ilham alarak, rahatsızlık veren hislerinize şimdikinden farklı lenslerle bakmaya davet ediyorum sizi.
Tüm bu kaçındığımız ve rahatsız gelen hisler derinlerde bizim iyi biri olduğumuzun sinyali olabilir -çoğu zaman farkına varamasak da.
Geçmiş hatalardan kendinin farkında olmaya doğru
Geçmişteki hatalarınıza takılı kalıyorsanız; örtbas etmek, tek bir bakış açısından görmek ve o zaman için doğru olanı yapmış olduğunuza dair kendinizi onaylamak yerine, başkalarına nasıl hissettirdiğinizi dikkate alıyor olmanız, geçmişin üzerinden geçebilme cesaretiniz olduğunu gösteriyor olabilir.
Hatalarınızı silip süpürmek, üzerlerini örtmek yerine, onlara bakabiliyorsanız düşündüğünüzden daha güçlüsünüz.
Eksikliklerden bütün olmaya doğru
Bazı zamanlar kendinizi yeterince iyi hissetmediğinizde, yeterli bulmadığınızda, aslında zayıflıklarınızın ve eksikliklerinizin farkında olabilirsiniz.
Reddedilmekten veya beğenilmemekten özgünlüğe doğru
Empatiksiniz ve insanlarla ilişkilere, özgünlüğe değer veriyorsunuz. Utangaçlık hislerinin tavan yaptığı zamanlar, bir gruptan dışlanmış ve uzaklaşmış hissettiğinizde, aslında başka insanların hislerine önem veriyor olabilirsiniz. Kendinizi ikinci plana almak, kendi isteklerinizi geri planda tutmak, hayır demekte zorlanmak ve diğerleri acaba ne düşünür diye endişelenmek içinize kapanmanıza neden olmuş olabilir. Özgünlük kendimizi derinliklerimizde keşfedince ortaya çıkıyor.
Kendini affetmekte zorlanmaktan bütünlüğe doğru
Duygusal sağlığımız için kendini affetmek olmazsa olmazımız. Geçmiş hataları bırakmakta zorlanıyorsanız, onları yeniden yapmamak için emin olmak istiyorsunuz ve bu da büyümenin işareti.
Tekrar tekrar üzerlerinden geçmek, derinleştirmek ve kendini onlarla tanımlamak mükemmel olma ütopyasının da bir parçası. Bunun yerine hatalarının içinden bilgeliği keşfederek, yol göstermelerine izin vermek ve onlardan öğrenmek, bütünleyici yaklaşımdır.
Kendimizi kolaylıkla affettiğimizde hatalarımızdan almamız gereken dersi öğrenememiş olabiliriz.
Yanlışlıkla birini üzme kaygısından empatik olmaya doğru
Bilinçsizce birine zarar verme endişesi içindeyseniz, düşündüğünüzden daha fazla empatik biri olabilirsiniz. Bu, sizi kötü biri yapmaz. Tam tersine nazik ve başkalarını düşünen biri yapar. Aynı zamanda kendinizin insan olduğunun, herkes gibi hata yapabileceğinizin, bu hataların başkalarını da etkileyebileceğinin farkında olduğunuzu gösterir.
Sürekli kendinizle uğraşmaktan egosuzluğa doğru
Gelişmekte olduğunuzu gösterir. Birilerinin yaptığı yorumları dikkate alarak kendinizi geliştirdiğinizi, daha iyi olmayı istediğinizi ve hatalarınızı sahiplendiğinizi gösterir. Egonuzu kenara bırakarak kendinizin en iyi versiyonunu hayata geçirme arzunuzu gösterir. Aslında zaten en iyi haliniz şimdiki anda ise, belki de gelişmek zorlayıcı olmaz.
Başkalarının fikirlerini önemsemekten değer vermeye doğru
Yaşamınızı birilerinin kontrol etmesini istememenize rağmen, onların yorumlarına değer vermek kabul edilme arzunuzu gösteriyor. Aslında ilişkilere ve kurulan bağlara önem veriyorsunuz.
Kim olursa olsun başkalarının yorumlarını değersiz bulanlardansanız, insanları nasıl etkilediğinizin sizin için bir önemi yok, yani biraz da bencillik ön plana çıkıyor. Sevdiklerinizin gerçekte nasıl hissettiklerini önemsemek sizi özel kılan.
İlginizi çekebilir: Zihninizde hiç susmayan biri mi var: İçinizdeki negatif sesi dönüştürmek mümkün