Kusursuz modernist tasarımların en şık hali: Céline Pre-Fall 2018
10 yıl boyunca Céline’in kreatif direktörlük görevini yürüten Phoebe Philo, Amerikan Vogue’a verdiği röportajda “Bence en şık şey, Google’da hakkında hiçbir bilgi bulunmayan biri olmaktır. O kişi olmayı çok isterdim!” açıklamasını yaptığında, yıl 2013’tü. Minimal görünümleri yeniden inşa ederek Céline’i devraldığı noktadan çok başka bir konuma taşıyan tasarımcının bu hayali, üstün yeteneği sayesinde asla gerçekleşmeyecek. Çünkü o; sadeliği imzası haline getirmiş ve ürünlerini Fransız resmiyeti çerçevesinde sergileyen bir markanın, defilelerinin heyecanla beklenmesini sağlayan kişi. Yalın silüetlerin evrimine imza atacak kadar zamansız; sezonun en “it” parçalarından bazılarını tasarlayacak kadar yenilikçi bir deha onunki.
İşte bu ikonik yaratım süreci, Philo’nun kendine ve ailesine daha fazla zaman ayırmak istemesiyle sona erdi. Onun kreatif direktörlüğündeki son Céline koleksiyonu, geçtiğimiz Mart ayında Paris Moda Haftası kapsamında sergilendi. Defilede yer alan tasarımlar 2018-2019 Sonbahar-Kış sezonuna ait görünümler olduğu için henüz mağazalarda yer almadığı gibi, kampanya çekimleri dahi yayınlanmadı. Ancak; yakın zamanda satışa çıkacak Pre-Fall 2018 koleksiyonundan görseller paylaşıldı. Philo’nun tasarım vizyonuyla sunulan parçaları sıcağı sıcağına inceledik.
1. Feminist duruş
Çekimde yer alan modeller, Céline’in her daim öz güvenli kadınlarından birkaçı niteliğinde. Gerek makyajsız görünümleri, gerek androjen saçları ve ifadeleri, gerekse umursamaz tavırlarıyla onlar; güçlü ve ne istediklerini bilen kadınlar.
2. “Power Suit”
Kendinden emin duruşun simgesi takımlar, Céline koleksiyonlarının olmazsa olmazı. Markanın sonbahara geçiş serisinde onları “bootcut” ya da pilili pantolonlarla; içlerine sweatshirt giydirilmiş olarak görüyoruz. Altlarındaki topuklu bot ya da “ugly sneaker”la, Céline minimalizmi hiçbir zaman sıkıcı değil.
3. Zengin materyaller
Deri, rugan, kaşmir, kaz tüyü, file, kürk ve koton. Mevsim geçişindeki kararsız havalara karşı, koleksiyondaki pek çok görünümde materyal kokteyli var.
4. “Minimalism Overdose”
Düz renkte parçaları geniş formlarda kullanmak, bu seride de Céline’in maskülen duruşunun anahtarlarından biri. Kumaş kalitesi ise, birçok karede karşımıza çıkan “kütlelerin” etkileyicilik dozunu artırıyor.
5. Geometrik dilimler
Philo hiçbir zaman yoğun olarak desen çalışan bir tasarımcı olmadı. Pre-Fall 2018 Koleksiyonu’nda da makro ya da orta ölçekte yer verilmiş, geometrik dilimler oluşturan renk ikilileriyle karşılaşıyoruz. Özellikle deri parçalarda kullanılan bu teknik, minimal duruşun her zamankinden daha genç ve asi bir tavra sahip olmasını sağlıyor.
6. Konuşan aksesuarlar
Marka, Fransız lüksünün dayandığı temeline her zaman bağlı kaldı. Ancak bu; onun gereğinden fazla gösterişli parçalara yer verdiği anlamına gelmiyor. Alçak sesle konuşan ama çok şey anlatan aksesuarlar; görünümlere bazen mizah, bazense feminenlik katıyor.
Maksi-minimalist Céline, Pre-Fall 2018 Koleksiyonu’nda da çağdaş, genç ve öz güvenli. Philo’nun yarattığı son parçaları hayranlıkla izlerken; halefi Hedi Slimane’ın yapacaklarını heyecanla bekliyoruz. Saint Laurent’in isminden Yves’i atan, sanatla ve özellikle müzikle iç içe bir modernizmi benimseyen Slimane; sizce Céline’i nereye götürecek?
Kaynak:
vogue.com
standard.co.uk