X

Kurban rolüne veda edip hayatınızın kahramanı olun

Yazımıza konu olan tarzdaki insanları mutlaka biliyorsunuzdur. Hani durmadan hayatın onlara haksız davrandığından söz eden, hiçbir zaman mutlu olmayacağına inanan, sürekli şikayet eden, kendini dünyanın en kadersiz, en şanssız insanı ilan etmiş, kurban rolü oynayan insanlardan bahsediyorum.

Bu tip insanlar ancak bu negatif düşüncelere, sözlere tutunarak yaşayabiliyorlar. Çünkü bu tip insanların çoğunun mutluluk korkusu var ve tüm hayatlarını kendilerini mutsuz etmek üzerine kuruyorlar. Peki bir insan kendine bunu niye yapar? Neden kendini kurban rolüne sokar? A- Bu kişi çocukluğunda anne ve / veya babasından onların sevgisini ancak kendini bastırdığında, kendini ortaya çıkarmadığında hak ettiğine dair yanlış bir mesaj almıştır. Bu yüzden de anne, babasının başarılarını geçmemek ve onların sevgisini kaybetmemek için, kendine gerçek potansiyelini gizlediği bir hayat yaşatıyordur. B- Bu insanın kurban rolünden elde ettiği bir takım çıkarlar vardır. Mesela kurban rolüne büründüğünde insanlar onunla daha çok ilgileniyor, bu da kurban rolünü oynayanın hoşuna gidiyor olabilir. Yine sorumluluktan kaçmak için kurban rolüne bürünüyor olabilir. C- Etraflarındaki insanları manipüle etmek, onlara istediklerini yaptırmak için kurban rolü oynuyor olabilir D- Tüm şıkların hepsi ve / veya  daha fazlası.

Yani anlayacağınız bu insanların bazıları kurban rolü oynamaya devam ederek bir sürü şey elde etmektedirler. Genelde kurban rolü oynayan kişilerin çocukken duygusal ihtiyaçları yeterince karşılanmamıştır. Kurban rolü oynamak kişinin egosunu korumaya yönelik bir eylemdir. Örneğin kişi başarısız olduğu zamanlarda, buna neden olarak başkalarını göstererek kendi egosunu koruma altına almaktadır. Tabii ki kurban rolü oynayan insanlar bunu bilinçli bir şekilde yapmıyorlar. “Bireyler kendilerine acıdıklarını hissettiklerinde, kendi sorunlarına yoğun bir biçimde odaklanma ve diğerlerinin benzer sorunlar yaşadığını unutma eğiliminde olurlar. Onlar diğerleriyle bağlantıları görmezden gelir ve kendisini dünyada bu şekilde acı çeken tek insan gibi hisseder. Kendine acıma onu diğerlerinden ayıran benmerkezci duyguları ve kişisel acı çekmenin derecesini aşırı şekilde abartmayı vurgular. ” (Neff, 2008b)

Bu yüzden de kurban rolü oynamayı hayatlarının vazgeçilmez bir parçası haline getirmiş insanlara, bir sorunlarını çözmek için önerilerde bulunduğunuzda sizi dinlemeyeceklerine emin olabilirsiniz. Onlar sadece kendi acılarına odaklıdırlar ve onlar için hayat her zaman bir sıkıntılar yumağı olmak zorundadır. Aksi takdirde kendilerini boşlukta hissedeceklerdir. Kurban rolünü oynayanların en büyük özelliği mutsuzlukları için sürekli hayatı ve başkalarını suçlamalarıdır. Oysa mutlu hissetmemiz sadece ve sadece zihnimizle ilgili bir olaydır. Eğer etrafınızda sürekli kurban rolü oynayan insanlar varsa onları değiştirmeye çalışmayın. Bu tip insanlar ancak kendileri değişmek istediklerinde değişirler. Eğer siz kendinizin kurban rolü oynadığınızı düşünüyorsanız artık bu role veda edip kendi hayatınızın kahramanı olmaya ne dersiniz? Peki kurban rolünden çıkmak için neler yapabilirsiniz?

  • Şikayet etmeyi bırakın.
  • Sık sık şükredin.
  • Problem değil çözüm odaklı olun.
  • Olaylara en kötü tarafından bakma huyunuzdan vazgeçin.
  • Olumlu düşünün.
  • Günde beş, on dakikanızı hayatınızdaki ve etrafınızdaki pozitif olayları görmeye harcayın.
  • Hayatınıza sahip çıkın. Hayat sizin başınıza gelen bir olaymış gibi davranmaktan vazgeçip, eyleme geçin.
  • Kullandığınız kelimelere dikkat edin. “Benim başıma hep kötü işler gelir, ben çok şanssızım” gibi laflarınızı kullanımdan kaldırın.
  • Hayat size pusu kurmuş her an size kötü bir şey yapmak için plan kuruyormuş gibi düşünmekten vazgeçin.
  • Kendinizi hayatınızın kahramanı olarak görün. Kurban rolüne bürünmüş bir kişi sürekli olarak öfkeli bir şekilde hayatla kavga eder. Bir kahramansa hayatında olan bitenle öz güvenli bir şekilde başa çıkar.
  • Hayatınızı değiştiremeyeceğinize dair olan inancınızdan vazgeçin.
  • Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin. Hayat başkalarına çok cömertken sanki size karşı cimriymiş gibi düşünmeyin. Bu tip düşünceler sadece vaktinizi boşu boşuna harcamanıza yol açacaktır. Hayatta herkesin yolu farklı. Bunu kabullenmeye çalışın.

İyi haber şu; kurban rolü oynamak çocukluk yıllarında öğrenilmiş bir davranış olduğu için değiştirilebilir. Eğer kurban rolünden kendi başınıza çıkamayacağınızı düşünüyorsanız işinin ehli bir psikologu görmekten çekinmeyin.

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Öz-şefkatla ilgili egzersizleri gzersizleri ise Instagram hesabımdan paylaşıyorum. 

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: İçindeki cevheri bul: Kendini gerçekleştirebildiğin kadar mutlusun

Kaynaklar:
Neff, K. D. (2003b). Self-compassion: An alternative conceptualization of a healthy attitude toward oneself. Self and Identity, 2, 85-102

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale