Yazımıza konu olan tarzdaki insanları mutlaka biliyorsunuzdur. Hani durmadan hayatın onlara haksız davrandığından söz eden, hiçbir zaman mutlu olmayacağına inanan, sürekli şikayet eden, kendini dünyanın en kadersiz, en şanssız insanı ilan etmiş, kurban rolü oynayan insanlardan bahsediyorum.
Bu tip insanlar ancak bu negatif düşüncelere, sözlere tutunarak yaşayabiliyorlar. Çünkü bu tip insanların çoğunun mutluluk korkusu var ve tüm hayatlarını kendilerini mutsuz etmek üzerine kuruyorlar. Peki bir insan kendine bunu niye yapar? Neden kendini kurban rolüne sokar? A- Bu kişi çocukluğunda anne ve / veya babasından onların sevgisini ancak kendini bastırdığında, kendini ortaya çıkarmadığında hak ettiğine dair yanlış bir mesaj almıştır. Bu yüzden de anne, babasının başarılarını geçmemek ve onların sevgisini kaybetmemek için, kendine gerçek potansiyelini gizlediği bir hayat yaşatıyordur. B- Bu insanın kurban rolünden elde ettiği bir takım çıkarlar vardır. Mesela kurban rolüne büründüğünde insanlar onunla daha çok ilgileniyor, bu da kurban rolünü oynayanın hoşuna gidiyor olabilir. Yine sorumluluktan kaçmak için kurban rolüne bürünüyor olabilir. C- Etraflarındaki insanları manipüle etmek, onlara istediklerini yaptırmak için kurban rolü oynuyor olabilir D- Tüm şıkların hepsi ve / veya daha fazlası.
Yani anlayacağınız bu insanların bazıları kurban rolü oynamaya devam ederek bir sürü şey elde etmektedirler. Genelde kurban rolü oynayan kişilerin çocukken duygusal ihtiyaçları yeterince karşılanmamıştır. Kurban rolü oynamak kişinin egosunu korumaya yönelik bir eylemdir. Örneğin kişi başarısız olduğu zamanlarda, buna neden olarak başkalarını göstererek kendi egosunu koruma altına almaktadır. Tabii ki kurban rolü oynayan insanlar bunu bilinçli bir şekilde yapmıyorlar. “Bireyler kendilerine acıdıklarını hissettiklerinde, kendi sorunlarına yoğun bir biçimde odaklanma ve diğerlerinin benzer sorunlar yaşadığını unutma eğiliminde olurlar. Onlar diğerleriyle bağlantıları görmezden gelir ve kendisini dünyada bu şekilde acı çeken tek insan gibi hisseder. Kendine acıma onu diğerlerinden ayıran benmerkezci duyguları ve kişisel acı çekmenin derecesini aşırı şekilde abartmayı vurgular. ” (Neff, 2008b)
Bu yüzden de kurban rolü oynamayı hayatlarının vazgeçilmez bir parçası haline getirmiş insanlara, bir sorunlarını çözmek için önerilerde bulunduğunuzda sizi dinlemeyeceklerine emin olabilirsiniz. Onlar sadece kendi acılarına odaklıdırlar ve onlar için hayat her zaman bir sıkıntılar yumağı olmak zorundadır. Aksi takdirde kendilerini boşlukta hissedeceklerdir. Kurban rolünü oynayanların en büyük özelliği mutsuzlukları için sürekli hayatı ve başkalarını suçlamalarıdır. Oysa mutlu hissetmemiz sadece ve sadece zihnimizle ilgili bir olaydır. Eğer etrafınızda sürekli kurban rolü oynayan insanlar varsa onları değiştirmeye çalışmayın. Bu tip insanlar ancak kendileri değişmek istediklerinde değişirler. Eğer siz kendinizin kurban rolü oynadığınızı düşünüyorsanız artık bu role veda edip kendi hayatınızın kahramanı olmaya ne dersiniz? Peki kurban rolünden çıkmak için neler yapabilirsiniz?
- Şikayet etmeyi bırakın.
- Sık sık şükredin.
- Problem değil çözüm odaklı olun.
- Olaylara en kötü tarafından bakma huyunuzdan vazgeçin.
- Olumlu düşünün.
- Günde beş, on dakikanızı hayatınızdaki ve etrafınızdaki pozitif olayları görmeye harcayın.
- Hayatınıza sahip çıkın. Hayat sizin başınıza gelen bir olaymış gibi davranmaktan vazgeçip, eyleme geçin.
- Kullandığınız kelimelere dikkat edin. “Benim başıma hep kötü işler gelir, ben çok şanssızım” gibi laflarınızı kullanımdan kaldırın.
- Hayat size pusu kurmuş her an size kötü bir şey yapmak için plan kuruyormuş gibi düşünmekten vazgeçin.
- Kendinizi hayatınızın kahramanı olarak görün. Kurban rolüne bürünmüş bir kişi sürekli olarak öfkeli bir şekilde hayatla kavga eder. Bir kahramansa hayatında olan bitenle öz güvenli bir şekilde başa çıkar.
- Hayatınızı değiştiremeyeceğinize dair olan inancınızdan vazgeçin.
- Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin. Hayat başkalarına çok cömertken sanki size karşı cimriymiş gibi düşünmeyin. Bu tip düşünceler sadece vaktinizi boşu boşuna harcamanıza yol açacaktır. Hayatta herkesin yolu farklı. Bunu kabullenmeye çalışın.
İyi haber şu; kurban rolü oynamak çocukluk yıllarında öğrenilmiş bir davranış olduğu için değiştirilebilir. Eğer kurban rolünden kendi başınıza çıkamayacağınızı düşünüyorsanız işinin ehli bir psikologu görmekten çekinmeyin.
Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Öz-şefkatla ilgili egzersizleri gzersizleri ise Instagram hesabımdan paylaşıyorum.
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
İlginizi çekebilir: İçindeki cevheri bul: Kendini gerçekleştirebildiğin kadar mutlusun
Kaynaklar:
Neff, K. D. (2003b). Self-compassion: An alternative conceptualization of a healthy attitude toward oneself. Self and Identity, 2, 85-102