X

Kültür sanat programlarının en yeni sahnesi: A Corner in the World X bomontiada ALT

Her gün kendini yenileyen, gelişen ve hızla değişen dünyada sanatın da kendini yenilememesi ve değişmemesi elde değil. Artık sanatçıların kendini ifade etme yöntemlerinden çalışma tekniklerine, ulaştıkları kitlelerden performans alanlarına dair her şey kendini bu değişime ayak uydurarak yeniliyor. Bir nevi sanat, önündeki engelleri teker teker kaldırıyor. Günümüzde eski bir tren istasyonundan akıllı binalara kadar her yer, sanatçılar tarafından potansiyel sergi alanı olarak görülebiliyor. Var olan yerlerin yanı sıra yaratıcılığın ortaya çıkmasına destek olmayı amaçlayan “özgür ve sınırsız” mekanlarda bir hayli ön planda. Bunlardan biriyse İstanbul’un en yeni yaratıcı platformu Alt. 

Alt, genç yaratıcıların buluşabilecekleri, deneyimlerini paylaşabilecekleri ve diyalog geliştirebilecekleri bir mekana dönüşüyor. bomontiada ve çevresiyle bağlarını güçlendirmeye öncelik veren Alt’ın programına ise bu sezon, bağımsız sahne sanatları girişimi “A Corner in The World/Dünyada Bir Köşe” yön verecek. “A Corner in the World (Dünyada Bir Köşe)”, farklı kitle ve topluluklar arasında bağ kuran, araştırma ve yaratım süreçlerinde sanatçıların birlikte çalışabilecekleri, keşfedebilecekleri, deneyimleyebilecekleri alan yaratmayı amaçlayan bağımsız bir sahne sanatları festivali olarak ortaya çıkan bir oluşum. Ekip, Türkiye ve yakın coğrafyasından genç yaratıcılara, sanatçılara ve izleyicilere bağlanma imkanı tanıyan gerçek bir platform yaratmayı ve ilham vermeyi hedefliyor. 

A Corner in the World X bomontiada ALT Kasım ayı programı

A Corner in the World X bomontiada ALT Kasım ayında ev sahipliği yapacağı performanslar, müzik programları, film gösterimleri ve “Lounge Buluşmaları” ile sanatseverlere dolu bir program sunuyor.

bomontiada ALT’ın programında Fatih Gençkal’ın (Ellipsis) ve Proje Difüzyon’un Zinnure Türe yönetmenliğindeki Sarı Güzergah performansları Kasım ayında da devam ediyor. Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın Şatonun Altında performansı ve MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Anasanat Dalı öğrencilerinin çalışması Study for Eternal Return da sergilenecek performanslar arasında.

Alt, genç yaratıcıların buluşabilecekleri, deneyimlerini paylaşabilecekleri ve diyalog geliştirebilecekleri bir mekana dönüşüyor.

A Corner in the World X bomontiada ALT, 21. İstanbul Tiyatro Festivali ile bir işbirliği gerçekleştiriyor. İlki 2014 yılında gerçekleştirilen “Uluslararası Platform” kapsamında, 16-19 Kasım ve 23-26 Kasım tarihlerinde bomontiada ALT’ta gerçekleşecek performanslar, İstanbul Tiyatro Festivali ve A Corner in the World X bomontiada ALT işbirliğiyle yapılıyor. Buluşmalar, Fransa’dan ONDA Kurumu’nun desteği ile yerli tiyatro sahnesinin başarılı örneklerinin yurt dışında festivallerin ve kurumların programlarında yer almasını, tiyatro profesyonellerinin de aralarında bulunduğu geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla yapılıyor.

Ayrıca Misafir Sanatçı Programı ALT 001 programı kapsamında bomontiada ALT’ta üretilen Bir Evren Tasarlama Denemesi, ALT + programı çerçevesinde geliştirilen İKİ’de bomontiada ALT’ta sunuluyor.

bomontiada ALT’ın müzik kürasyonu bu ay Bir Baba İndie işbirliği ile yapılıyor. Müzik programı kapsamında Yok Öyle Kararlı Şeyler, Deniz Tekin, Can Kazaz, Dolu Kadehi Ters Tut sahne alıyor. Kamufle, Zafer Sernikli, C Fyah, Yunus Emre Gök ise DJ setinin başına geçiyor.

Film gösterimlerinde bu ay Başka Sinema işbirliği ile Çırak, Benim Varoş Mahallem, Suspiria, Ölümcül Oyun var. Lounge Buluşmaları’nda ise Leman Yıldız’ın konuk olacağı Tuğçe Tuna ile Türkiye’de Çağdaş Dans Konuşmaları No: II yapılıyor.

Program kapsamındaki performanslar

Bomonti’de bir audio-walk şeklinde tasarlanan Sarı Güzergah performansı ile katılımcılar semti tüm duyularıyla keşfedebilecekleri bir yolculuğa çıkıyor. Yönetmen Zinnure Türe’nin önderliğinde gerçekleşen performansta, mimarisi ve çok kültürlü yapısı sayesinde günümüze kadar çeşitli kültürel ve fiziksel “değişim/dönüşüm”ün odaklarından biri olan Bomonti’de bir yandan mahallenin sesi takip edilirken, gittikçe fluya düşen bir manzara eşliğinde yepyeni bir hikayenin ortaya çıkışına tanıklık ediyor. Performans 1-4 Kasım tarihleri arasında saat 17.00’da, 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında 18 Kasım Cumartesi günü saat 15.00’da, 25 Kasım Cumartesi günü saat 13.00’da bomontiada ALT önünden hareketle başlıyor.

A Corner in the World Festivali kurucu genel sanat yönetmeni Fatih Gençkal’ın yönettiği (Ellipsis), Antik Yunan tradegyası Troyalı Kadınlar’dan esinlenerek günümüzün yıkım görüntülerine doymuş zihinlerine bir yıkım hikayesi anlatıyor. Dünyanın ve bedenin evrenin merkezinde konumlandığı algısı ile tahayyülün sınırları, rastlantısallık ve rasyonelliğin iflasını yan yana koyup, sadece yenilenin değil tüm düzenin engellenemez çöküşünü resmetmeye yelteniyor. Bedenlerin ve mekanın muğlak bir hikaye çerçevesinde sahne-dışı etkenlerce manipüle edildiği koşullarda Tanrılar ve insanlar, yolculuklar ve felaketler, savaşlar ve kayıplar dünyasında bir anlam anarşisi yaratıyor. Performans bomontiada ALT’ta, 1-4 Kasım tarihlerinde arasında, 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında 17 Kasım Cuma günü saat 20.30’da, 18 Kasım ve 25 Kasım tarihlerinde saat 17.00’da gerçekleşiyor.

Misafir sanatçı programı Alt + kapsamında Semih Fırıncıoğlu’nun tasarladığı ve yönettiği Ekim ayı boyunca seyircilere açık provaları yapılan İKİ adlı dans tiyatrosu; öykü, tema ve bütünlük kaygılarından özgürleştirilmiş, doğrudan kendi gerçekliğine odaklı, özenle örülmüş bir deneme oluşturmayı hedefliyor. Özel olarak bomontiada ALT’ın en geniş mahzeni Stüdyo 2 için kurgulanan yapıt, görsel ve işitsel tasarımlar eşliğinde, beş dans/tiyatro sanatçısı tarafından gerçekleştiriliyor. 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamındaki performans, 8-11 Kasım tarihleri arasında 18 Kasım ve 25 Kasım tarihlerinde saat 20.30’da, 19 Kasım Pazar günü saat 17.00’da, 26 Kasım Pazar günü saat 13.00 ve 15.00 saatlerinde sanatseverlerle buluşuyor.

bomontiada ve çevresiyle bağlarını güçlendirmeye öncelik veren Alt’ın programına bu sezon, bağımsız sahne sanatları girişimi “A Corner in The World/Dünyada Bir Köşe” yön verecek.

Misafir sanatçı programı ALT 001’in ilk konuğu olan Nursev Irmak Demirbaş’ın proje tasarımını ve yürütülmesini yaptığı Bir Evren Tasarlama Denemesi bomontiada ALT’ta Stüdyo 1’de sanatseverlerle buluşuyor. Zaman, mekan, nesne ilişkilerinin analizi ve bu ilişkilerin çeşitlenmesi yeni zaman, mekan, nesne ilişki kurguları oluşturmak üzerine bir çalışma olan performans 16-17 Kasım tarihlerinde saat 19.00’da, 23-24 Kasım tarihlerinde saat 17.00’da gerçekleşecek.

Şatonun Altında”, Fiziksel Tiyatro Araştırmaları tarafından Jacques Lecoq ekolünde bir eğitimin sonunda, clown, fiziksel hikâye anlatıcılığı, maske oyunculuğu, bufon, grotesk oyunculuk gibi farklı stilleri harmanlayan bir deneme olarak ortaya çıktı. William Shakespeare’in Macbeth oyunundan yola çıkılarak uyarlanan metinin temel yapısını ise Lecoq pedagojisinin en özgün stillerinden biri olan Bufonlar oluşturuyor. Hiçbir şeye inanmamak ve her şeyle dalga geçmek için sahnede var olan, yeraltı dünyasına ait bu yaratıklar, Shaekspeare’in en güçlü tragedyalarından Macbeth‘le buluştuğunda ortaya absürd, trajik ve bol kanlı bir güldürü çıkıyor. 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında, bomontiada ALT’ta 19 Kasım Pazar günü saat 12.00 ve 15.00’da sahnelenecek oyun, seyirciyi kışkırtıcı, karanlık, rahatsız edici ve oldukça komik bir yolculuğa davet ediyor.

MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Anasanat Dalı işbirliği ve 0090 katkılarıyla gerçekleşen Study for Eternal Return’de Clément Layes, yaşamdaki farklı bireysel ve kolektif ritimleri sahnelemek için teatral aygıtı kullanıyor. Ritmik anlatıların yaratımı yoluyla kendi tekil ve kolektif kimliklerimizi nasıl kurduğumuzu, koruduğumuzu, bu anlatıların yaratılması sürecinde diğer bireylere, şeylere ve ritimlere bağımlı olduğumuzu keşfetmeyi amaçlıyor. 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamındaki performans 23-24 Kasım tarihlerinde saat 20.30’da bomontiada ALT’ta gerçekleşiyor.

Etkinliğin müzik kolunda neler var?

A Corner in the World x bomontiada ALT kapsamında müzik programının küratörlüğünü bu ay Bir Baba İndie üstleniyor.  Yok Öyle Kararlı Şeyler grubundan Erdem Topsakal (vokal, gitar) ve Çağrı Özer (klavye, gitar, vokal) 7 Kasım Salı günü saat 20.30’da bomontiada ALT Salon 1’de akustik bir performans sergiliyor. Katılımcıların konser esnasında resim yapmalarına imkan tanıyan bu konserin bitiminde lounge alanında izleyicilerin yaptığı resimlerden oluşan bir pop-up sergi oluşturulacak. Böylelikle Yok Öyle Kararlı Şeyler’in ilk iki albümünde kendi denetiminde gerçekleştirdiği bu geleneksel sergi konsepti bu defa seyirciyi üretime ortak olmaya davet eden interaktif bir yapıya bürünüyor. Konserin hemen ardından lounge alanında sergiyi gezen katılımcıları için yerli rap sahnesinin yükselen isimlerinden Kamufle DJ setin başına geçiyor.

Vokalde Uğurhan Özay ve gitarda Mürsel Oğulcan Ava’dan oluşan Dolu Kadehi Ters Tut 14 Kasım Salı günü saat 20.30’da interaktif canlı performansı ile fotoğrafı birleştiren bir konser deneyimi için bomontiada ALT’ta. Seyirciyi de konsepte dahil eden bu etkinlikte konser mekanında çekilen fotoğraflardan oluşturulan pop-up bir sergi konserin bitiminde lounge alanında dinleyicileri bekliyor. Katılımcılar kendi fotoğraflarından oluşan serginin tadını çıkartırken DJ setin başında Nihil Piraye’den de tanınan Zafer Sernikli bulunuyor.

Etkinlikler için biletler, Mobilet iOS ve Android uygulamaları ile mobilet.com üzerinden alınabiliyor.

Deniz Tekin‘e gitarda Gürhan Öğütücü‘nün eşlik edeceği akustik performans 21 Kasım Salı günü saat 20.30’da müzikseverlerle buluşuyor. Konser esnasında seyircilerin mekanda bulabilecekleri oyun hamurlarıyla konser yapacakları nesneler konser çıkışında lounge alanında oluşturulacak pop-up sergide görülebiliyor. Dinleyiciler sergiyi gezdikleri sırada ise çoğunlukla reggae setleriyle tanınan C Fyah DJ setinin başına geçiyor.

Müziğin prova sürecini gözlemleyerek, seyirciye müzik üretimine gözlemci olarak katılma şansı sunan Can Kazaz ile Açık Prova, 28 Kasım Salı günü saat 20.30’da gerçekleşiyor. Can Kazaz’a performans sırasında Efe Demiral (gitar), Can Dedeoğlu (bas) ve Mertcan Bilgin (davul) eşlik ediyor. Yarı sohbet yarı konser niteliği taşıyan açık provalar, dinleyiciye ekibin stüdyosuna konuk olmuş izlenimi yaratıyor. Sosyal medyada dinleyicileriyle iletişimi son derece güçlü bir şekilde sürdüren Can Kazaz, müziğinin üretim sürecini de dinleyicisiyle paylaşarak müzisyen-dinleyici arasındaki sınırları zorlamaya devam ediyor. Kasım etkinliklerinin son konseri niteliğini taşıyan Can Kazaz ile Açık Prova’nın hemen ardından radyo programlarıyla ve DJ setleriyle tanınan Yunus Emre Gök lounge alanında Bir Baba Indie etkinliklerinin kapanışını gerçekleştiriyor.

Biraz da patlamış mısır kokusu…

Başka Sinema işbirliğiyle Kasım ayında da film gösterimleri devam ediyor. Singapur filmi Çırak, 5 Kasım Pazar günü saat 15.00’da bomontiada ALT’ta gösterilecek. Film bölgenin en büyük hapishanesine atanmış, 28 yaşında Malezyalı bir ıslah Memuru Aiman’ın hapishanenin uzun zamandır baş infaz memuru Rahim’in dikkatini çekmesini konu alıyor.

Yönetmenliğini Yunus Ozan Korkut’un üstlendiği Benim Varoş Mahallem, 5 Kasım Pazar günü saat 17.30’da sinemaseverlerle buluşuyor. Filmin tamamı yönetmenin doğup büyüdüğü yer olan Ceyhan’da geçiyor ve mahallelilerin hikâyelerine tanıklık ediyor. Şiddetle karışık komedi unsurları da içeren ve kimi zaman adli vakaya dönüşen olaylarıyla, ülke çapında bir çeşit popüler kültür malzemesi haline gelen şehrin insanlarına daha geniş bir perspektiften bakıyor.

Tüm zamanların en iyi korku filmleri arasında sayılan Suspiria, 40. yılına özel 35mm negatifinden restore edilmiş sansürsüz görüntü ve ses kopyasıyla 12 Kasım Pazar günü saat 15.00’da bomontiada ALT’ta. Amerikalı bale öğrencisi Suzy Bannion, dünyaca ünlü ve saygın bir Alman yatılı dans akademisinde eğitim görmeye gelmesiyle başlayan film, Suzy’nin okulun geçmişte bir “cadılar meclisi” mekanı olduğunu ve cadı geleneğinin, ayinlerinin geçmişte kalmadığını öğrenmesini konu alır. Korku-gerilim türünün en önemli yönetmenlerinden Dario Argento’nun başyapıtı kabul edilen ve İtalyan progressive rock grubu Goblin’in müzikleriyle benzersiz bir görsel-işitsel deneyime dönüşen Suspiria, yıllara meydan okuyan, zamanının çok ötesinde bir film…

Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı dalında son dokuza seçilen ve yapımcılığını Ulrich Seidl’ın üstlendiği Ölümcül Oyun, 12 Kasım Pazar günü saat 17.30’da bomontiada ALT’ta seyirciyle bir araya geliyor. Film, 9 yaşındaki ikizler Lukas ve Elias’ın estetik bir operasyon geçirdikten sonra yüzü bandajlı bir şekilde eve dönen annelerinin gerçek anneleri olup olmadığından şüphelenmeye başlamasını konu alıyor.

Yoel Meranda, Can Eskinazi, Mustafa Uzuner, Ekrem Serdar, Eytan İpeker ve Deniz Tortum’un içinde bulunduğu organik bir sanatçı topluluğunu olan FOL’un video enstelasyonu Küçük Sinemalar, 13 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında bomontiada ALT’ta izlenebiliyor.

Sanata değinen Lounge Buluşmaları

Lounge Buluşmaları başlığı altında dans sanatçısı, akademisyen ve koreograf Tuğçe Tuna ile dokuz farklı bölümden oluşan konuşma serilerinin ikincisi Tuğçe Tuna ile Türkiye’de Çağdaş Dans Konuşmaları No: II,  22 Kasım Çarşamba günü saat 17.00’da gerçekleşiyor. Davet edilecek olan konuklar ile, Türkiye çağdaş dans sanatının yakın tarihini görünür kılmak, anlamak ve sürece tanıklık etmeyi amaçlayan konuşmalar kapsamında bu ay İKSV İstanbul Tiyatro Festivali direktörü, Sayın Yrd. Doç. Leman Yılmaz konuk oluyor. Konuşma Türkiye’deki çağdaş dans alanının ve tiyatro sanatıyla olan ilişkisi üzerine odaklanıyor.

Program kapsamındaki etkinlikleri daha yakından takip etmek istiyorsanız, Alt’ın Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Etkinlikler için biletler, Mobilet iOS ve Android uygulamaları ile mobilet.com üzerinden alınabiliyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale