X

Kültür sanat programlarının en yeni sahnesi: A Corner in the World X bomontiada ALT

Her gün kendini yenileyen, gelişen ve hızla değişen dünyada sanatın da kendini yenilememesi ve değişmemesi elde değil. Artık sanatçıların kendini ifade etme yöntemlerinden çalışma tekniklerine, ulaştıkları kitlelerden performans alanlarına dair her şey kendini bu değişime ayak uydurarak yeniliyor. Bir nevi sanat, önündeki engelleri teker teker kaldırıyor. Günümüzde eski bir tren istasyonundan akıllı binalara kadar her yer, sanatçılar tarafından potansiyel sergi alanı olarak görülebiliyor. Var olan yerlerin yanı sıra yaratıcılığın ortaya çıkmasına destek olmayı amaçlayan “özgür ve sınırsız” mekanlarda bir hayli ön planda. Bunlardan biriyse İstanbul’un en yeni yaratıcı platformu Alt. 

Alt, genç yaratıcıların buluşabilecekleri, deneyimlerini paylaşabilecekleri ve diyalog geliştirebilecekleri bir mekana dönüşüyor. bomontiada ve çevresiyle bağlarını güçlendirmeye öncelik veren Alt’ın programına ise bu sezon, bağımsız sahne sanatları girişimi “A Corner in The World/Dünyada Bir Köşe” yön verecek. “A Corner in the World (Dünyada Bir Köşe)”, farklı kitle ve topluluklar arasında bağ kuran, araştırma ve yaratım süreçlerinde sanatçıların birlikte çalışabilecekleri, keşfedebilecekleri, deneyimleyebilecekleri alan yaratmayı amaçlayan bağımsız bir sahne sanatları festivali olarak ortaya çıkan bir oluşum. Ekip, Türkiye ve yakın coğrafyasından genç yaratıcılara, sanatçılara ve izleyicilere bağlanma imkanı tanıyan gerçek bir platform yaratmayı ve ilham vermeyi hedefliyor. 

A Corner in the World X bomontiada ALT Kasım ayı programı

A Corner in the World X bomontiada ALT Kasım ayında ev sahipliği yapacağı performanslar, müzik programları, film gösterimleri ve “Lounge Buluşmaları” ile sanatseverlere dolu bir program sunuyor.

bomontiada ALT’ın programında Fatih Gençkal’ın (Ellipsis) ve Proje Difüzyon’un Zinnure Türe yönetmenliğindeki Sarı Güzergah performansları Kasım ayında da devam ediyor. Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın Şatonun Altında performansı ve MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Anasanat Dalı öğrencilerinin çalışması Study for Eternal Return da sergilenecek performanslar arasında.

Alt, genç yaratıcıların buluşabilecekleri, deneyimlerini paylaşabilecekleri ve diyalog geliştirebilecekleri bir mekana dönüşüyor.

A Corner in the World X bomontiada ALT, 21. İstanbul Tiyatro Festivali ile bir işbirliği gerçekleştiriyor. İlki 2014 yılında gerçekleştirilen “Uluslararası Platform” kapsamında, 16-19 Kasım ve 23-26 Kasım tarihlerinde bomontiada ALT’ta gerçekleşecek performanslar, İstanbul Tiyatro Festivali ve A Corner in the World X bomontiada ALT işbirliğiyle yapılıyor. Buluşmalar, Fransa’dan ONDA Kurumu’nun desteği ile yerli tiyatro sahnesinin başarılı örneklerinin yurt dışında festivallerin ve kurumların programlarında yer almasını, tiyatro profesyonellerinin de aralarında bulunduğu geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla yapılıyor.

Ayrıca Misafir Sanatçı Programı ALT 001 programı kapsamında bomontiada ALT’ta üretilen Bir Evren Tasarlama Denemesi, ALT + programı çerçevesinde geliştirilen İKİ’de bomontiada ALT’ta sunuluyor.

bomontiada ALT’ın müzik kürasyonu bu ay Bir Baba İndie işbirliği ile yapılıyor. Müzik programı kapsamında Yok Öyle Kararlı Şeyler, Deniz Tekin, Can Kazaz, Dolu Kadehi Ters Tut sahne alıyor. Kamufle, Zafer Sernikli, C Fyah, Yunus Emre Gök ise DJ setinin başına geçiyor.

Film gösterimlerinde bu ay Başka Sinema işbirliği ile Çırak, Benim Varoş Mahallem, Suspiria, Ölümcül Oyun var. Lounge Buluşmaları’nda ise Leman Yıldız’ın konuk olacağı Tuğçe Tuna ile Türkiye’de Çağdaş Dans Konuşmaları No: II yapılıyor.

Program kapsamındaki performanslar

Bomonti’de bir audio-walk şeklinde tasarlanan Sarı Güzergah performansı ile katılımcılar semti tüm duyularıyla keşfedebilecekleri bir yolculuğa çıkıyor. Yönetmen Zinnure Türe’nin önderliğinde gerçekleşen performansta, mimarisi ve çok kültürlü yapısı sayesinde günümüze kadar çeşitli kültürel ve fiziksel “değişim/dönüşüm”ün odaklarından biri olan Bomonti’de bir yandan mahallenin sesi takip edilirken, gittikçe fluya düşen bir manzara eşliğinde yepyeni bir hikayenin ortaya çıkışına tanıklık ediyor. Performans 1-4 Kasım tarihleri arasında saat 17.00’da, 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında 18 Kasım Cumartesi günü saat 15.00’da, 25 Kasım Cumartesi günü saat 13.00’da bomontiada ALT önünden hareketle başlıyor.

A Corner in the World Festivali kurucu genel sanat yönetmeni Fatih Gençkal’ın yönettiği (Ellipsis), Antik Yunan tradegyası Troyalı Kadınlar’dan esinlenerek günümüzün yıkım görüntülerine doymuş zihinlerine bir yıkım hikayesi anlatıyor. Dünyanın ve bedenin evrenin merkezinde konumlandığı algısı ile tahayyülün sınırları, rastlantısallık ve rasyonelliğin iflasını yan yana koyup, sadece yenilenin değil tüm düzenin engellenemez çöküşünü resmetmeye yelteniyor. Bedenlerin ve mekanın muğlak bir hikaye çerçevesinde sahne-dışı etkenlerce manipüle edildiği koşullarda Tanrılar ve insanlar, yolculuklar ve felaketler, savaşlar ve kayıplar dünyasında bir anlam anarşisi yaratıyor. Performans bomontiada ALT’ta, 1-4 Kasım tarihlerinde arasında, 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında 17 Kasım Cuma günü saat 20.30’da, 18 Kasım ve 25 Kasım tarihlerinde saat 17.00’da gerçekleşiyor.

Misafir sanatçı programı Alt + kapsamında Semih Fırıncıoğlu’nun tasarladığı ve yönettiği Ekim ayı boyunca seyircilere açık provaları yapılan İKİ adlı dans tiyatrosu; öykü, tema ve bütünlük kaygılarından özgürleştirilmiş, doğrudan kendi gerçekliğine odaklı, özenle örülmüş bir deneme oluşturmayı hedefliyor. Özel olarak bomontiada ALT’ın en geniş mahzeni Stüdyo 2 için kurgulanan yapıt, görsel ve işitsel tasarımlar eşliğinde, beş dans/tiyatro sanatçısı tarafından gerçekleştiriliyor. 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamındaki performans, 8-11 Kasım tarihleri arasında 18 Kasım ve 25 Kasım tarihlerinde saat 20.30’da, 19 Kasım Pazar günü saat 17.00’da, 26 Kasım Pazar günü saat 13.00 ve 15.00 saatlerinde sanatseverlerle buluşuyor.

bomontiada ve çevresiyle bağlarını güçlendirmeye öncelik veren Alt’ın programına bu sezon, bağımsız sahne sanatları girişimi “A Corner in The World/Dünyada Bir Köşe” yön verecek.

Misafir sanatçı programı ALT 001’in ilk konuğu olan Nursev Irmak Demirbaş’ın proje tasarımını ve yürütülmesini yaptığı Bir Evren Tasarlama Denemesi bomontiada ALT’ta Stüdyo 1’de sanatseverlerle buluşuyor. Zaman, mekan, nesne ilişkilerinin analizi ve bu ilişkilerin çeşitlenmesi yeni zaman, mekan, nesne ilişki kurguları oluşturmak üzerine bir çalışma olan performans 16-17 Kasım tarihlerinde saat 19.00’da, 23-24 Kasım tarihlerinde saat 17.00’da gerçekleşecek.

Şatonun Altında”, Fiziksel Tiyatro Araştırmaları tarafından Jacques Lecoq ekolünde bir eğitimin sonunda, clown, fiziksel hikâye anlatıcılığı, maske oyunculuğu, bufon, grotesk oyunculuk gibi farklı stilleri harmanlayan bir deneme olarak ortaya çıktı. William Shakespeare’in Macbeth oyunundan yola çıkılarak uyarlanan metinin temel yapısını ise Lecoq pedagojisinin en özgün stillerinden biri olan Bufonlar oluşturuyor. Hiçbir şeye inanmamak ve her şeyle dalga geçmek için sahnede var olan, yeraltı dünyasına ait bu yaratıklar, Shaekspeare’in en güçlü tragedyalarından Macbeth‘le buluştuğunda ortaya absürd, trajik ve bol kanlı bir güldürü çıkıyor. 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında, bomontiada ALT’ta 19 Kasım Pazar günü saat 12.00 ve 15.00’da sahnelenecek oyun, seyirciyi kışkırtıcı, karanlık, rahatsız edici ve oldukça komik bir yolculuğa davet ediyor.

MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Anasanat Dalı işbirliği ve 0090 katkılarıyla gerçekleşen Study for Eternal Return’de Clément Layes, yaşamdaki farklı bireysel ve kolektif ritimleri sahnelemek için teatral aygıtı kullanıyor. Ritmik anlatıların yaratımı yoluyla kendi tekil ve kolektif kimliklerimizi nasıl kurduğumuzu, koruduğumuzu, bu anlatıların yaratılması sürecinde diğer bireylere, şeylere ve ritimlere bağımlı olduğumuzu keşfetmeyi amaçlıyor. 21. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamındaki performans 23-24 Kasım tarihlerinde saat 20.30’da bomontiada ALT’ta gerçekleşiyor.

Etkinliğin müzik kolunda neler var?

A Corner in the World x bomontiada ALT kapsamında müzik programının küratörlüğünü bu ay Bir Baba İndie üstleniyor.  Yok Öyle Kararlı Şeyler grubundan Erdem Topsakal (vokal, gitar) ve Çağrı Özer (klavye, gitar, vokal) 7 Kasım Salı günü saat 20.30’da bomontiada ALT Salon 1’de akustik bir performans sergiliyor. Katılımcıların konser esnasında resim yapmalarına imkan tanıyan bu konserin bitiminde lounge alanında izleyicilerin yaptığı resimlerden oluşan bir pop-up sergi oluşturulacak. Böylelikle Yok Öyle Kararlı Şeyler’in ilk iki albümünde kendi denetiminde gerçekleştirdiği bu geleneksel sergi konsepti bu defa seyirciyi üretime ortak olmaya davet eden interaktif bir yapıya bürünüyor. Konserin hemen ardından lounge alanında sergiyi gezen katılımcıları için yerli rap sahnesinin yükselen isimlerinden Kamufle DJ setin başına geçiyor.

Vokalde Uğurhan Özay ve gitarda Mürsel Oğulcan Ava’dan oluşan Dolu Kadehi Ters Tut 14 Kasım Salı günü saat 20.30’da interaktif canlı performansı ile fotoğrafı birleştiren bir konser deneyimi için bomontiada ALT’ta. Seyirciyi de konsepte dahil eden bu etkinlikte konser mekanında çekilen fotoğraflardan oluşturulan pop-up bir sergi konserin bitiminde lounge alanında dinleyicileri bekliyor. Katılımcılar kendi fotoğraflarından oluşan serginin tadını çıkartırken DJ setin başında Nihil Piraye’den de tanınan Zafer Sernikli bulunuyor.

Etkinlikler için biletler, Mobilet iOS ve Android uygulamaları ile mobilet.com üzerinden alınabiliyor.

Deniz Tekin‘e gitarda Gürhan Öğütücü‘nün eşlik edeceği akustik performans 21 Kasım Salı günü saat 20.30’da müzikseverlerle buluşuyor. Konser esnasında seyircilerin mekanda bulabilecekleri oyun hamurlarıyla konser yapacakları nesneler konser çıkışında lounge alanında oluşturulacak pop-up sergide görülebiliyor. Dinleyiciler sergiyi gezdikleri sırada ise çoğunlukla reggae setleriyle tanınan C Fyah DJ setinin başına geçiyor.

Müziğin prova sürecini gözlemleyerek, seyirciye müzik üretimine gözlemci olarak katılma şansı sunan Can Kazaz ile Açık Prova, 28 Kasım Salı günü saat 20.30’da gerçekleşiyor. Can Kazaz’a performans sırasında Efe Demiral (gitar), Can Dedeoğlu (bas) ve Mertcan Bilgin (davul) eşlik ediyor. Yarı sohbet yarı konser niteliği taşıyan açık provalar, dinleyiciye ekibin stüdyosuna konuk olmuş izlenimi yaratıyor. Sosyal medyada dinleyicileriyle iletişimi son derece güçlü bir şekilde sürdüren Can Kazaz, müziğinin üretim sürecini de dinleyicisiyle paylaşarak müzisyen-dinleyici arasındaki sınırları zorlamaya devam ediyor. Kasım etkinliklerinin son konseri niteliğini taşıyan Can Kazaz ile Açık Prova’nın hemen ardından radyo programlarıyla ve DJ setleriyle tanınan Yunus Emre Gök lounge alanında Bir Baba Indie etkinliklerinin kapanışını gerçekleştiriyor.

Biraz da patlamış mısır kokusu…

Başka Sinema işbirliğiyle Kasım ayında da film gösterimleri devam ediyor. Singapur filmi Çırak, 5 Kasım Pazar günü saat 15.00’da bomontiada ALT’ta gösterilecek. Film bölgenin en büyük hapishanesine atanmış, 28 yaşında Malezyalı bir ıslah Memuru Aiman’ın hapishanenin uzun zamandır baş infaz memuru Rahim’in dikkatini çekmesini konu alıyor.

Yönetmenliğini Yunus Ozan Korkut’un üstlendiği Benim Varoş Mahallem, 5 Kasım Pazar günü saat 17.30’da sinemaseverlerle buluşuyor. Filmin tamamı yönetmenin doğup büyüdüğü yer olan Ceyhan’da geçiyor ve mahallelilerin hikâyelerine tanıklık ediyor. Şiddetle karışık komedi unsurları da içeren ve kimi zaman adli vakaya dönüşen olaylarıyla, ülke çapında bir çeşit popüler kültür malzemesi haline gelen şehrin insanlarına daha geniş bir perspektiften bakıyor.

Tüm zamanların en iyi korku filmleri arasında sayılan Suspiria, 40. yılına özel 35mm negatifinden restore edilmiş sansürsüz görüntü ve ses kopyasıyla 12 Kasım Pazar günü saat 15.00’da bomontiada ALT’ta. Amerikalı bale öğrencisi Suzy Bannion, dünyaca ünlü ve saygın bir Alman yatılı dans akademisinde eğitim görmeye gelmesiyle başlayan film, Suzy’nin okulun geçmişte bir “cadılar meclisi” mekanı olduğunu ve cadı geleneğinin, ayinlerinin geçmişte kalmadığını öğrenmesini konu alır. Korku-gerilim türünün en önemli yönetmenlerinden Dario Argento’nun başyapıtı kabul edilen ve İtalyan progressive rock grubu Goblin’in müzikleriyle benzersiz bir görsel-işitsel deneyime dönüşen Suspiria, yıllara meydan okuyan, zamanının çok ötesinde bir film…

Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı dalında son dokuza seçilen ve yapımcılığını Ulrich Seidl’ın üstlendiği Ölümcül Oyun, 12 Kasım Pazar günü saat 17.30’da bomontiada ALT’ta seyirciyle bir araya geliyor. Film, 9 yaşındaki ikizler Lukas ve Elias’ın estetik bir operasyon geçirdikten sonra yüzü bandajlı bir şekilde eve dönen annelerinin gerçek anneleri olup olmadığından şüphelenmeye başlamasını konu alıyor.

Yoel Meranda, Can Eskinazi, Mustafa Uzuner, Ekrem Serdar, Eytan İpeker ve Deniz Tortum’un içinde bulunduğu organik bir sanatçı topluluğunu olan FOL’un video enstelasyonu Küçük Sinemalar, 13 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında bomontiada ALT’ta izlenebiliyor.

Sanata değinen Lounge Buluşmaları

Lounge Buluşmaları başlığı altında dans sanatçısı, akademisyen ve koreograf Tuğçe Tuna ile dokuz farklı bölümden oluşan konuşma serilerinin ikincisi Tuğçe Tuna ile Türkiye’de Çağdaş Dans Konuşmaları No: II,  22 Kasım Çarşamba günü saat 17.00’da gerçekleşiyor. Davet edilecek olan konuklar ile, Türkiye çağdaş dans sanatının yakın tarihini görünür kılmak, anlamak ve sürece tanıklık etmeyi amaçlayan konuşmalar kapsamında bu ay İKSV İstanbul Tiyatro Festivali direktörü, Sayın Yrd. Doç. Leman Yılmaz konuk oluyor. Konuşma Türkiye’deki çağdaş dans alanının ve tiyatro sanatıyla olan ilişkisi üzerine odaklanıyor.

Program kapsamındaki etkinlikleri daha yakından takip etmek istiyorsanız, Alt’ın Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Etkinlikler için biletler, Mobilet iOS ve Android uygulamaları ile mobilet.com üzerinden alınabiliyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale