X

Küllerinden yeniden doğmak isteyenlere: Hata yapabilme sanatı

“Hayatı boyunca hata yapmamış bir insan, asla yeni bir şey denememiş olandır.” -Albert Einstein

Hata yapmak, yanlış yapmak, doğru olanı “yapamamak”, o çok istediğimiz olmasını dilediğimiz şeyi bir türlü becerememiş olmak, yani herkesin beklentilerini karşılayamamış olmak… “Üzülme” diye karşılık almak, veya “olsun, o da iyi, ne olacak” gibi o muhteşem “hatamızın”, “kaybımızın”, “olduramadıklarımızın” yani “hayatta tezahürü olmayanların” veya “sahip olamadıklarımızın” karşılığı olarak diğerlerinin bizlere verdikleri “teselliler”…

Ben bu yazımda sizlerle soralım istiyorum, bizler o “hata yapma” durumundan neden bu derece korkarız? Neden yanılmış olmaktan kaçınırız? Neden “denedim olmadı” diyebilme cesareti bu kadar zordur? Neden başkasının ne diyeceği, “Pınar bu konuda yanıldı, başarısız oldu, işte bak denedi de ne oldu hata yaptı” demesi bu derece önemlidir bizler için?

Şimdi gelin biraz o muhteşem korkularımızdan bahsedelim. Bir kere hata yapmak gerçeğini hayatımızın bir olasılığı olduğu kadar, sıfır olasılığının da olduğunu yani hata ve doğru, hata ve yanılgı ikilisinin olasılık olarak %50 kadar yüksek bir oranda olduğunu kabul etmemek ile başlarız işe. Bunu belki “biliriz” ama kabul edemeyiz. Örneğin çokça karşılaştığım bir durum, genel olarak “evli misin” sorusu bana yöneltildiğinde “evlendim ayrıldım” diyorum kısaca. Bunun üzerine o kadar farklı yorumlar alıyorum ki bugüne kadar evlenmenin sonucu olarak devam etmek ve ayrılmak olasılığının (ölümü çıkartıyoruz) %50 kadar yüksek ve aynı oranda olası olduğunu paylaşabilen bir kişi ile bile karşılaşmadım. Genel görüş “olsun”… Şimdi bu “olsun” cevabı aslında işte bizim hata yapmak sanatına ne kadar uzak olduğumuzu da gösteriyor, sanki ayrılmak %10 olasılık ve %90 devam edilen bu müessesede ben hata yapmış oluyorum. “Olsun” tepkisinin genel açıklaması ise şöyle; “hata” yapmanın bu kadar zor olduğu bir alanda hata yapmışsın, ayrılmayı başarabilmişsin veya neyi paylaşamadınız gibi “olasılık dışı” olanı oldurtabilmiş olmanın verdiği hayret ve tabi ki “hata yapan” kişiye içten bir garipseme…

Peki hata yapabilmek olasılığımızı kabul ettiğimizde ikinci adım nereye geliyor? Özellikle yeniyi denemek cesaretimiz yani aslında “cesaret” edebilmeye, bir şeyi değiştirmek için, bir şeyi düzeltmek için, yeni bir şeye ulaşabilmek için… Örneğin kimsenin bizi tanımadığı bir ülkeye tek başımıza gidebilmek… Evet tehlikelerle doludur, evet hata yapmış olmak olasılığımız büyüktür, güvenecek kimsemiz yoktur, farklı bir dil konuşuyoruzdur, eğer başımıza bir şey gelirse ne olur diye korkarız… Peki bu durumda çok istediğimiz Norveç’i nasıl görebiliriz, yani bir bu “hata yapmak” korkumuzdan bir adım atamazsak, bir uçak bileti alamazsak ve o çok istediğimiz güzelliğe kavuşmayı “gerçeğe” dökemezsek evet hata yapmayız ama aslında hayatımızın en büyük hatası olan “hayallerimizden vazgeçmek” hatasını yapmaktayızdır. Hata yapmaktan kaçınmak bizi aslında hayat boyu belki “ya yapsaydım” diye yakınacağımız başka bir kocaman “hatanın” sarmalına dolayıverir…

Bu yüzden cesaret, hata yapmak sanatının en önemli unsurudur. Cesaretin diğer bir boyutu ise özellikle “bir kez” hata yapmış olarak tanımlayabileceğimiz alanlardır. Örneğin büyük miktar bir paramızı bir yatırımda kaybetmişsek, bir kez daha yatırım yaparken daha detaylı düşünürüz; fakat hata yapmak yönünde olan “korkumuz” katlanmıştır. Çünkü bir kez “kayıp” psikolojisi tecrübe etmişizdir. Fakat bu hayatın bir parçasıdır, bizler işte hata yapmak korkumuzun büyüdüğü bu alanda her şeyin “kaynağının” kendimizde olduğunu unutuveririz. Kaybedilen parayı kazanan biz olduğumuz, o paranın hayatımızda var olması sebebinin “kendimiz” olduğumuz veya biten bir ilişki ertesinde bu kişi ile paylaşacak zamanımızın dolduğu ve yeniye yer açmak üzere bir gidişi yani döngüyü yani hayatın sadece akıyor olmasına izin verebilmeyi unuturuz…

Örneğin biten evliliğim (ki bu hayatımda çoğu kişi tarafından büyük bir hata olarak yorumlanır) öğrendiklerim, tecrübelerim, keşiflerim, kendimi tanımam ve hayatta sorumluluk aldığım tüm alanlar için kocaman bir hata olarak görmekten çok muhteşem bir “fırsat” benim için. Bugün yeni bir ilişki konusunda evet cesaretim var belki korkularım çok daha büyük fakat yine de “denemiş” olmak, hata yaparak bu sanatı “yaşayarak” öğrenebilmiş olmak benim en büyük kazanımım… Nasıl ki araba kullanmayı pratik yapmadan öğrenemeyiz, hayatı da yaşamadan, hata yapmaktan korkarak yaşayamayız. Bu “hayat” olmaz, bu ancak “hayat gibi” diyebileceğimiz, o can-ım hata yapmak sanatını dışladığımız, cesareti bir yana koyduğumuz ve “ya düşersem” diye yürümekten korktuğumuz hayat olmayan bir hayat olabilir…

Yaşamak bir sanattır ve evet hata yapmak da bir sanattır. Yıllar geçtiğinde ve bizler dönüp bu yolu nasıl “yürüdüğümüze” baktığımızda, bir türlü atamadığımız adımlar, “ya yapsaydım, ya cesaret etseydim” diye yakınacaklarımız yerine “binlerce hata yaptım” ama hepsinde yeniden ve yeniden doğdum, yeniden öğrendim, yeniden yaşadım, yeniden öldüm, yeniden dirildim, yeniden aşık oldum, yeniden sevdim ve en önemlisi en sonunda muhteşem bir “ben” oldum diyebiliriz… Yani hayatı hak ettiğince ancak “hata yapmak sanatını” öğrendiğimizde ve kalbimizce sevdiğimizde gerçekleştirebiliriz…

“Hata yapmak” güzeldir. Peki siz bugün yeniyi denemeye ve yine, yeniden yeni bir hata yapmaya gönüllü müsünüz?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale