X

Küba’ya gitmek için 11 ikna edici neden

Küba gezisi hayallerinizden biriyse, yalnız değilsiniz. Birçok tur şirketi, sizi Havana’ya götürmek için can atıyor. Birçok gezginin de görülecek yerler listesinde Küba var.

Biz, 5 sene önce, kendi Küba turumuzu kendimiz planladık: Havana, Vinales, Trinidad, Varadero ve Havana rotalarında. Yolculuk dahil 12 gün sürmüştü; ayrıntılı bilgiler blogumda.

Küba’ya gitmek için çok neden var. En önemlileri geliyor!

Küba tatilini kendiniz planlarsanız oldukça ekonomik.

1. Amerikalılar da artık Küba’ya gidebiliyorlar. Önceleri Amerikan vatandaşlarının, Amerikan pasaportu ile Küba’ya girmeleri imkansızken, şimdi direk uçuşlar ve feribot seferleri dahi var. Bu demek oluyor ki, Küba çok yakında eski Küba olmayacak. Hemen gidin!

2. Küba tatilini kendiniz planlarsanız oldukça ekonomik. CUC, yani Convertible pesos, turistlerin Küba’da kullandığı para birimi. Yerli halk Cuban peso (moneda nacionel) kullanıyor. 1 CUC = 25 Cuban peso. Halkın ortalama aylık kazancı 15 CUC; o nedenle turistler ve halk aynı ürüne farklı ücret ödüyorlar. Yerli halk gibi yemek-içmek isterseniz, onların gittiği yerlere giderseniz oldukça ekonomik bir tatil olacağı kesin.

Casa Particular deneyimi yaşayın.

3. Casa Particular deneyimi yaşayın. Casa, Kübalılar’ın evlerinde kiraladıkları özel odalara verilen isim. Kübalılar ile tanışmak, kaynaşmak ve kültürlerini öğrenmek için harika yerler. Oda fiyatları yerine göre değişmekle birlikte günlük 20-35 CUC arasında.

Kübalılar hala içten, doğal ve sıcak kanlı.

4. Çok güvenli bir ülke. Tek başına gezen bir çok kadın turist gördük. Kübalılar hala içten, doğal ve sıcak kanlı. Yanımızdan geçen herkes “Hola!” diyerek bizi selamlıyordu. Empedrado’da elinde yarım purosuyla yanımıza gelip sarılan yaşlı kadınla muhabbet ettik, bir bankı bizimle paylaşan ve dinlerin doğuşuyla ilgili kitap okuyan kadının Anadolu hakkındaki sorularını yanıtladık, dağda bizi at arabasına davet eden köylüyle tanıştık. Bazen de yanımıza yaklaşanlar tokalaşıp tanışıyor, sorular soruyor; sonra da çocuğum var birşey al, sigara var gel satayım, salsa festivali var gel götüreyim diyordu. Küba’da bu tür şeyler genelde Havana’da yaygındı. Kötü bir amaçları yoktu; para istemek dışında. Zaten suç işlemenin cezası çok ağır. Özellikle de söz konusu turist ise…

Hakkınızın turist de olsanız korunduğu bir ülke.

5. Sıraya girmek Küba’da çok önemli. Sokak kavgalarının hemen hemen tümü sıra kavgası yüzündenmiş. Hakkınızın turist de olsanız korunduğu bir ülke.

6. Casa Particular’da ev sahibi yemek yapıyorsa ne mutlu! Yörenin harika yemeklerini evde, tertemiz yeme imkanımız oldu. Diğer opsiyon da Paladares, casa particular gibi aile işletmesi 3-5 masa bulunan lokantalar. Her yiyecek her zaman bulunmuyor, mutfakta malzeme kalmayınca da kalanlardan ne varsa, onu yiyorsunuz. O nedenle çok taze ve lezzetli yemekler. Aynı zamanda da ekonomik. Devletin işlettiği yerlerde, otellerde kötü yemeklere daha çok para verip saatlerce bekletilebilirsiniz.

Rom ve puro satın almak ise kimisi için başlıca bir gezi nedeni.

7. Rom ve puro satın almak ise kimisi için başlıca bir gezi nedeni. Küba’nın meşhur romu, genelde Cuba Libre, Pina Colada, Mojito türü kokteyl yapımında kullanılıyor.

Purolarda Küba Hükümeti’nin damgası olması gerekiyor. Sokakta satılanlar sahte veya çalıntı; mutlaka fabrikadan veya havaalanından alın. Çeşitli uzunlukta, kalınlıkta, kalitede ve fiyatta puro mevcut. Belirli bir nem seviyesi gerekmekte puroları kurutmadan saklamak için. Cohiba en meşhur marka, Fidel de ondan içermiş. Montecristo, Romeo y Julieta (Avrupalılar için üretilmiş, içimi kolay ve diğerlerine göre hafif olduğu söyleniyor) ve Partagas fabrikasının kendi markaları oldukça iyi.

Küba’nın şeker renklerindeki Plymouth arabalarından birine binmek.

8. Küba’nın şeker renklerindeki Plymouth arabalarından birine binmek. 1960’lara dek Küba, Amerikan arabalarının en büyük alıcısıymış. Zamanında geniş, ağır, aile arabalarını tercih etmişler hep ithal ederken. Amerikan ambargosundan sonra, ancak Rus, Lada marka arabaları satın alabilir olmuşlar. Bu nedenle Lada araç sayısı çok fazla. Hatta Lada taksilerin limuzin olmuş halini görürseniz şaşırmayın.

Plajlar ve tarih, hepsi birden aynı adada.

9. Plajlar ve tarih, hepsi birden aynı adada. Küba’nın güney sahillerindeki en iyi kum ve plaj Playa Ancon’da. Trinidad’a araba ile 15 dakika uzaklıkta. Kuzeydeki Varadero ise Karayipler’ın en güzel plajı olarak geçiyor tatil rehberlerinde.

Kuzeydeki Varadero ise Karayipler’ın en güzel plajı olarak geçiyor tatil rehberlerinde.

10. Birbirinden güzel kokteylleri denemek. Taze naneyle hazırlanan Mojito’yu bilmeyen yoktur sanırım. Evinde kaldığımız bir Kübalı bana nasıl yapacağımı öğretti. Cuba Libre; kola ve rom. Daiquiri; rom, yeşil limon suyu, şeker veya tatlandırıcı. Pina colada; rom, ananas suyu ve hindistan cevizi kreması. Bacardi; rom, yeşil limon suyu ve tatlandırıcı, Daiquiri gibi. Bumbo (Bombo); rom, su, şeker ve nutmeg (Nutmeg, küçük hindistan cevizi gibi birşey, baharat tadı veriyor) veya tarçın. Flaming volcano; rom, brandy, ananas ve portakal suyu ile badem şurubu eklenerek yapılıyor. Ayrıca adını hatırlayamadığım domates suyu ve rom, süt ve rom içeren daha birçok kokteyl çeşidi var Küba’da.

Aralık ve Ocak aylarında dahi denize girilebilecek bir hava var Küba’da.

11. Her daim güneşli. Aralık ve Ocak aylarında dahi denize girilebilecek bir hava var Küba’da. Zaten o nedenle çoğu mekanda ve araçta cam yok!

Gezgin Anne: İzmir, İstanbul ve Londra ardından şimdi İsviçre'de yaşayan, İzmir'li bir Çevre Mühendisi. Hobi olarak seyahat yazarlığı yapmış ve 3 sene önce oğlu doğunca www.gezginanne.com adlı bloğu sahiplenmiş bir anne. Tren setleri ve legolar bazen zumba, su altı dalışı, kayak, sörf gibi meraklarının önünde engel; ama seyahatler ve yazarlık 2 çocuğa rağmen devam ediyor!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale