Akciğerler, vücudun oksijen alıp karbondioksiti dışarı atmasını sağlayan hayati organlardır. Sağlıklı bir akciğer sistemi, günlük yaşam içindeki her aktivitede kritik rol oynar. Ancak, tütün kullanımı, hava kirliliği, genetik yatkınlık, kimyasallara maruziyet gibi sebepler akciğer sağlığını kötü etkileyebilir ve çeşitli solunum yolu hastalıklarına yol açabilir. Bu hastalık başında da KOAH olarak da bilinen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı gelir.
Koç Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, konuya ilişkin şunları anlatıyor:
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığıdır. Genellikle ileri yaşlarda görülür, ancak bazen genç bireyleri de etkileyebilir. Çalışmalara göre, dünyada her 10 yetişkinden biri KOAH hastasıdır.
Tütün ve tütün ürünleri KOAH’ın en sık nedenini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, yoğun şehirleşme ve petrol, kömür gibi fosil yakıtların aşırı kullanımı nedeniyle artan hava kirliliğine maruziyet, iç ve dış ortamda odun, kömür gibi yakıtlarla bitki sapları ve tezek gibi yakıtların dumanına maruz kalma da KOAH’a yol açabilmektedir.
Yetersiz beslenme, özellikle çocukluk çağında geçirilen akciğer enfeksiyonları, iç ve dış ortam kirleticilerine bağlı olarak akciğer gelişiminin geri kalması da gelecekte KOAH’ın ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır.
Bundan başka, artan orman yangınları, toz fırtınaları, aşırı sıcak ve soğuk gibi küresel iklim değişikliğine bağlı ortaya çıkan aşırı hava olaylarının da hastalığın seyrini olumsuz etkilediği, hastane başvurularını ve hatta hastalığa bağlı ölümleri artırdığı görülmekte, bu olumsuz hava olaylarının gelecekte hastalık sıklığını artıracağı da öngörülmektedir.
KOAH en sık öksürük, balgam, nefes darlığı ve yorgunluk gibi belirtilerle seyretmektedir. Hastalığın tanısı, sağlık kuruluşları ve hastanelerde yapılan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabilir.
- KOAH’ın önlenmesinde en önemli girişim, başta sigara olmak üzere, hava kirliliği gibi risk faktörleriyle mücadele edilmesidir. Hastaların özellikle dış ortamlardaki aktivitelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’nda paylaşılan hava kirliliği düzeylerine bakarak düzenlemeleri faydalı olacaktır. Hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde ve tozlu günlerde dış ortama çıkılacaksa, maske kullanılması yararlı olmaktadır. Bunun yanında, sağlıklı beslenme ve günlük egzersiz yapmak da önemlidir.
- KOAH’ta “inhaler” denilen ve solunum yoluyla alınan nefes açıcı ilaçlar tedavinin esasını oluşturmaktadır. Bu ilaçlar hava yollarındaki daralmayı azaltmakta, hastanın olabildiğince rahatlamasına ve hayat kalitesinin artmasına katkı sunmaktadır. Ancak, bu ilaçların doktorun önerdiği dozlarda, düzenli ve doğru bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
- Bundan başka, düzenli olarak yapılacak grip ve zatürre aşıları hastalığı kötüleştirecek alevlenmelerden ve zatürreden korumada son derece faydalı olmaktadır.
- Solunum yetmezliği gelişen hastalarda evde oksijen tedavisi ve/veya evde solunum cihazı kullanılması gibi tedaviler de faydalıdır.
- Akciğer rehabilitasyonu da hastaların günlük yaşam kalitesinin artması ve kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olmaktadır.
Akciğerlerimizi sağlıklı tutabilmek ve sağlıklı nefes alabilmek için;
- Sigara ve tütün ürünlerinden uzak duralım.
- Soluduğumuz ortam havasını temiz tutmaya özen gösterelim.
- Sağlıklı, düzenli ve dengeli beslenelim.
- Temiz havada ve düzenli egzersiz yapalım.
- Gerekli aşılarımızı ihmal etmeyelim.
- İklim değişimiyle mücadeleye destek olalım.
İlginizi çekebilir: Akciğer sağlığı ve nefes: Akciğer kapasitesini artırma ve ciğerleri temizleme önerileri