Kötüyü düşünmenin insana iyi gelen hali: Savunmacı kötümserlik

“Dünya görüşü ve yaklaşımında düzeltilemeyecek kötü bir dünya portresi” olarak tanımlanan kötümserlik, kişinin hep kötü sonla biten bir senaryoyu düşünmesi anlamına geliyor. Günümüzde iyi yaşam, olumlu olma, evrene pozitif titreşimler yayma akımlarının yaygınlaşması sonucunda kötümserlik adeta bir veba gibi görülmeye başlamış durumda. Oysa kişiliğimizi oluşturan her huy bir dereceye kadar yararımıza çalışıyor. İyimserliğin bizi kör etmesine engel olan ve irkilme duygumuzu ayakta tutan “savunmacı kötümserlik” gibi.

Körü körüne bir iyimserlik hali kişiyi ani gelişen sorunlara karşı savunmasız bırakabiliyor.

Pozitif düşüncenin hayata etkisi elbette yadsınamaz. Dünyanın en gerçekçi insanı da olsanız, iyimserliğin iç huzurunuza etkisini inkar etmezsiniz. İnsanlara bir gülümsemeyle yaklaşmak, sorunları “hallederiz” düşüncesiyle ele almak her zaman işe yarar. Başarılarının sırrını pozitif olmalarına borçlu olduklarını söyleyen girişimcilerin sayısı da oldukça fazla.

Öte yandan, körü körüne bir iyimserlik hali kişiyi ani gelişen sorunlara karşı savunmasız bırakabiliyor. Bunu engellemek ve ruhsal olarak kendimizi korumak için, tüm canlılarda var olan irkilme duygusunun benzeri içimizde mevcut. Potansiyel duygusal tehditlere karşı savunmacı kötümserlik adı verilen savunma mekanizması bizi mümkün olan en kötü senaryoyu akla getirmeye zorluyor. Böylece kişi hem doğru planlama yapabiliyor, hem de kötü sonuçlara hazırlıklı olduğu için daha az endişeli ve stresli hissediyor. Geçmiş performansından ve başına gelen olumlu şeylerden bağımsız olarak beklentilerini düşük tuttuğu için, sonuçlarla ilgili hayal kırıklığına uğrama olasılığı da azalıyor.

Savunmacı kötümserlik adı verilen mekanizma bizi mümkün olan en kötü senaryoyu akla getirmeye zorluyor.

Amerikalı psikolog Nancy Cantor tarafından 1980’li yıllarda tanımlanmış olan savunmacı kötümserlik şöyle tanımlanmış: “Kişiler gerçekdışı olacak kadar düşük beklentilere girerek kendilerini potansiyel bir başarısızlığa hazırlıyor; sonra da bunu engellemek için daha çok çalışıyorlar” (Norem & Cantor, 1986). Konuyla ilgili olarak 2017’de yayınlanan başka bir makalede ise “başarılı bir geçmişi olan kişiler dahi, bir durumla ilgili beklentilerini düşük tutarak endişe seviyelerini kontrol altına alabiliyor, performans düşüklüğüne karşı yapabileceklerini planlamada etkili oluyorlar” deniyor (Ferradas et al., 2017).

Savunmacı kötümserlik ve olumlu sonuçları:
  • Daha hazırlıklı olursunuz: Körü körüne iyimser kişiler olası zorluk ve aksaklıklara karşı yeterli önlem alamayabilir. Oysa savunmacı kötümserler pek çok senaryoya karşı hazırlıklıdır.
  • Daha üretken olursunuz: Hazırlıklı olmak, planlama ve aksiyon aşamalarını beraberinde getirir. Savunmacı kötümserler kendilerini salıp işleri ertelemekten kaçınır, halihazırda akıllarına gelmiş olan bir gidişata karşı harekete geçmekten çekinmezler.
  • Daha özgüvenli olursunuz: İyimserlik olumlu bir özellik olmakla beraber, pazarlık, anlaşma süreçleri ve kalabalık içinde konuşma gibi konularda fazla olumlu olmak negatif etki yaratabiliyor. Çünkü kişi olası riskleri ve kendisini zora sokacak soruları önden hesaplayamadığı için, endişe ve panik seviyesi aniden artıyor. Oysa savunmacı kötümserlik, kişiyi daha özgüvenli ve her şeye hazır hale getiriyor.

İyimserlik, mutluluk ve iç huzuru için son derece önemli. Ancak kötü sonuçları da göz önüne alacak kadar temkinli olmak da gerekiyor. Yeter ki bu kötümserlik tüm hayatınızı etkileyen bir kara bulut halini almasın.

İlginizi çekebilir: Özgüven kazanmak için vazgeçmeniz gereken 6 alışkanlık

Kaynaklar:

Psych Central

Positive Psychology Program

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!