Kötü bir ilişkiyi geride bırakabilecek cesarete ve özgüvene sahip misiniz?
Genelde zayıflıkla özdeşleştirilen vazgeçme davranışı, aslında ne kadar güçlü olduğunuzun bir göstergesidir. Geçmişte yaşadığınız kötü anılardan kurtulmanız gerektiğini ve daha iyisine layık olduğunuzu fark ettiğinizde; geçmişteki kötü anılarınızdan, alışkanlıklarınızdan, seçimlerinizden ve size zarar veren insanlardan uzaklaşmak, kendi ruh ve beden sağlığınız için atabileceğiniz en mantıklı adımdır.
Hayatınızda kimlerle mutlu olduğunuz ve kimlerin ilginizi çektiği tamamen sizin inançlarınızla ve düşünce yapınızla şekillenir. Eğer yaşadığınız ilişki size acı veriyorsa, öz saygınızı azaltıyorsa ve sizi geri çekiyorsa; bu konuyla ilgili harekete geçme zamanınız gelmiş demektir. Biraz yalnız kalıp iç sesinize odaklandığınızda, kendinize olan saygınızı tekrar kazanmaya başlarsınız.
Hayatınızda var olan ilişkinin amacı size kendinizi kırılmış, üzülmüş ya da stresli hissettirmek olmamalıdır. Eğer hissettiriyorsa hiç bir şey için enerji bulamaz, kendinize olan güveninizi yitirir ve hayata karşı edindiğiniz pozitif bakış açısını kaybedersiniz. Eğer size zarar veren bir ilişkideyseniz, daha fazla zarar görmemek için bir an önce beyaz bayrağı göstermeli ve bu çatışmaya bir dur demelisiniz.
Ne kadar kötü olursa olsun, hiç bir ilişkiye bir gün bitirilmek üzere başlanmaz.Birisinden hoşlandığınızda ve bir ilişkiye başlamak istediğinizde, bu ilişkinin sizi kıracağını ve size zarar vereceğini bile bile böyle bir adım atmaya cesaret edebilir miydiniz? Kendinize güvenmeyi ve saygı duymayı bildiğiniz sürece, çevrenizde size zarar vermeye çalışacak olan kişilerin azaldığını ve daha sağlıklı ilişkiler yaşayabileceğiniz bireylerle beraber olmaya başladığınızı göreceksiniz.
Değişim, olgunlaşma, farklılaşma gibi sizi bilmediğiniz yolculuklara çıkaracak olan, bilinçli verilmiş kararlar her zaman korkutucudur. Fakat hali hazırda var olan kararlarınız artık size fayda sağlamıyorsa ve yarardan çok zarar getiriyorsa, bu kararları değiştirme riskini göze almalısınız.
Hayatta yaşadığımız hiç bir şey, karşımıza çıkacak olan hiç kimse ‘mükemmel’ değildir. Bu nedenle konfor alanınızın dışına çıkmayı ve risk almayı öğrenmelisiniz. Sonuçlarını ön görebileceğiniz, güvenli ve kolay kararlar almaktan vazgeçin. Eğer bu şekilde devam etmek istiyorsanız hayatınızda bir değişiklik olmamasını ve yıllarca aynı çizgide devam etmek zorunda olduğunuzu baştan kabullenmişsiniz demektir.
Hayatın hiç bir aşaması hiç kimse için kolay değildir. Bazı yeni alışkanlıklar ve davranışlar kazanır, kazandıklarınızla birlikte bazı alışkanlıklarınızı ve davranışlarınızı da kaybedersiniz. Kalbiniz dolar, boşalır, kırılır, heyecanlanır… Birey yaşamı boyunca sürekli bir değişim, öğrenme ve olgunlaşma döngüsü içindedir. Hayatın zorlukları ve engelleri size bu olgunlaşma ve öğrenme aşamasında aldığınız kararların sağlıklı olması ve ne istediğiniz konusunda daha net olmanız avantajlarını sağlar.
Sonuç olarak, hayattan alacağınız zevkin ve mutluluğun derecesini belirlemek tamamen sizin seçimlerinizle alakalıdır. Sizi bekleyen güzel bir gelecek olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, ancak bu hayatın size ait olduğunu özümsemeden mutlu olabilmeniz sandığınız kadar kolay olmayacaktır.
Hayat size zarar veren kişilerde ve geçmişinizde takılıp kalmak için çok kısa. Eğer geçmişi hatırlamak size acı veriyorsa ve çevrenizde size zarar veren kişiler olduğunu düşünüyorsanız, kendinize olan saygınızı kaybetmemek için durmanız gereken yeri bilmeli ve bu kişileri ya da olayları geride bırakabilmelisiniz.