X

Koşullar ne olursa olsun ruh halinizi pozitif tutmanın yolları

Hemen hemen hepimiz olumlu düşünmenin gücünü biliyor ve yaşamımızda etkili örneklerle deneyimliyor olabiliriz. Ancak, iyisiyle kötüsüyle, zorluklarıyla, kolaylıklarıyla dolu hayatta her zaman pozitif kalmak bazen çok zorlayıcı bir hal alabiliyor. Yine de karşılaştığımız tüm güçlüklere, negatif düşüncelere, olumsuz duygulara, engellere rağmen modumuzu düşürmeden pozitif kalabilmek mümkün. İşin sırrı bakış açımızı biraz değiştirmek, güçlü bir inanç ve küçük değişikliklerle dolu dolu hayatı kucaklamakta. İşte koşullar ne olursa olsun ruh halinizi pozitif tutmanın yolları:

Daha çok gülümseyin

İster depresif, ister kızgın, isterseniz hayal kırıklığına uğramış hissedin; yani ne kadar keyifsiz olursanız olun tüm bu olumsuz duyguları kocaman bir gülümseme ile defedebileceğinizin farkına varın. Araştırmalara göre insan güldüğü zaman vücudun salgıladığı kimyasallar beyindeki negatif duyguları ve endişeyi önlüyor. O nedenle içinizden gelmediğini düşünseniz bile gülmeye gayret edin, gülümsemeye devam ettikçe kahkahalarınızın gerçeğe dönüştüğünü fark edeceksiniz.

Dış görünüşünüze özen gösterin

Kendinizi mutsuz ya da keyifsiz hissediyorsunuz diye en salaş pijamalarınızın ve dev sabahlıkların ardına saklanmanıza gerek yok, tabii modunuzu daha da düşürmek istemiyorsanız… İyi giyinmek bir anda ruh halinizi pozitife çevirebilir. “Nasılsa evde oturacağım neden giyineyim?” demeyin, hemen üzerinize renkli, şık bir şeyler giyin, saçlarınızı toplayın, hatta dilerseniz biraz makyaj yapın. Aynada kendinizi görür görmez enerjiniz yükselmeye başlayabilir.

Şükretmeyi ihmal etmeyin

Çoğumuz kendimizi kötü hissettiğimiz zamanlarda bardağın boş tarafına daha fazla odaklanma eğiliminde olabiliriz. Ancak bu durum mutsuzluğumuzu daha da tetikleyebilir. Sorunlarımıza ve sahip olmadıklarımıza takılıp kalmanın bizi iyi bir yere götürmesi neredeyse imkansız. Bunun yerine sahip olduklarımız için şükretmek, hayatımızdaki değerli şeylerin farkına varmak ve kendimize hatırlatmak modumuzu anında yükseltebilir.

Değer verdiğiniz insanlarla iletişimde kalın

En yakın arkadaşınızla bir kahve içmek için buluşmak ya da konuşmak için annenizi, kardeşinizi aramak modunuzu bir anda yükseltebilir. Derdinizi, sıkıntınızı güvendiğiniz, sevdiğiniz birileriyle paylaştığınızda hafiflediğinizi, o olumsuz düşüncelerden biraz olsun kurtulabildiğinizi hissedeceksiniz.

İlginizi çekebilir: Diğer insanlar neden önemlidir?

Sağlıklı beslenin

Fiziksel halinizin ruh hali üzerindeki güçlü etkisini asla yadsımayın. Örneğin, iyi hissetmediğiniz bir anda kendinizi abur cuburla beslerseniz mideniz ve tüm sindirim sisteminiz rahatsız olabilir. Bu durum da size iyi hissettirmek bir yana mutsuzluğunuzu daha da tetiklemekten başka bir işe yaramaz. Doğru beslenmeyi alışkanlık haline getirdiğinizde, sağlıklı yiyecekler yedikçe daha iyi hissettiğinizi fark edeceksiniz.

Anda kalın

Birçok farklı alanda karşımıza çıkan “mindfulness” kavramını hatırladınız mı? Geçmişte ya da gelecekte yaşayan bir zihnin mutlu olamayağına odaklanan mindfulness, kökenleri Budizm’e dayanan etkili bir yaşam becerisi. Dikkati, bilinçli bir şekilde şimdiki ana vermeyi öğütleyen bu kavram, mutluluğun aslında “anda” saklı olduğuna dikkat çekiyor. Anda kalma pratikleri yaparak korkularınızın, endişelerinizin sizi ele geçirmesine engel olabilir, olumsuz düşünce ve inançlardan arınarak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

Hareket edin

Evet, kabul ediyoruz; kendinizi kötü hissederken, kolunuzu kıpırdatacak haliniz yokken spor yapmak aklınızdaki son şey olabilir. Ancak, bilim bu fikre katılmıyor. Yapılan birçok araştırma, sporun ruh hali üzerindeki etkisine odaklanıyor ve egzersiz yapmanın mutluluk hormonu olarak bilinen serotonini artırdığını ortaya koyuyor. Açık havada kısa bir yürüyüş ya da hafif tempolu 15 dakikalık bir koşu modunuzu yükseltmenize yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Bir iyi hissetme aracı olarak egzersiz: Egzersiz yapmanın 7 pozitif etkisi

Bakış açınızı değiştirin

Pozitif kalabilmek, olayları nasıl gördüğünüze dair bakış açınızı değiştirmekle başlar. Bir şeyin olumsuz olduğuna inanıyorsanız, muhtemelen olumsuz olacaktır. Düşünce gücünü, çekim yasasını, bir döneme damga vurmuş Secret’ı hatırlayın. İyi düşünürseniz iyi olacaktır. Bakış açınızı her zaman olumlu tutmaya çalışın, böylece iyi, güzel olan, sizi mutlu eden her şeyi yaşamınıza çekebilirsiniz.

Tepkilerinizi kontrol altına alın

 “Öfkeyle kalkan zararla oturur.” ya da “Keskin sirke küpüne zarar…”  sözlerini mutlaka duymuşsunuzdur. Bir anlık öfke, kızgınlık uzun ömürlü olumsuz sonuçlar doğurabilir, sonradan pişman olacağınız duygular yaşatabilir. O nedenle öfke kontrolü çok önemlidir. İşler planladığınız gibi gitmediğinizde tepkilerinizi kontrol etmeyi öğrenin. Örneğin sizi bir anda demoralize eden şey üzerinde düşünürken “Neden ben?” gibi cümleler kurmak ya da bu yüzden bir şekilde kendinizi/başkalarını suçlamak yerine kendinizi mutlu etmek için neler yapabileceğinize odaklanın.

Tutkunuzun peşini bırakmayın

Günün en yoğun anında içtiğiniz sıcak bir kahve, sıkıntılı ruh halindeyken karaladığınız bir resim ya da negatif düşüncelerle boğuşurken bile yüzünüzü güldürmeyi başaran bir dost… Keyif aldığınız, kendinizi iyi hissettiğiniz ne varsa ona daha çok zaman ayırmaya gayret edin. Tutkularınızı keşfedin, hobilerinize zaman ayırın, sevdiklerinizle daha fazla geçirin…

Müziğin gücünü keşfedin

Müzik, hayatınıza daha fazla pozitiflik getirmenin en harika yolu olabilir. Birçok bilimsel araştırma, müzik dinlemenin beyindeki iyi hissettiren kimyasal olan dopamini serbest bırakarak mod yükseltici etki gösterdiğini ortaya çıkarıyor. Sizi dans ettirecek, bağıra çağıra eşlik ettirecek, neye üzüldüğünüzü bile unutturacak, kısaca kendinizi bir anda iyi hissettirecek binlerce şarkı ve çalma listesi varken neden modunuz düşük kalsın ki!

Mükemmelliyetçiliği bir kenara bırakın

“Mükemmel, iyinin düşmanıdır.” sözünü hatırlıyor olabilirsiniz. Bir şeyleri sürekli en mükemmel şekilde yapmaya çalışmak, yaptığınız şey ne kadar iyi olursa olsun sırf mükemmel değil diye sizi hüsrana uğratabilir; bu da pozitif kalmanızı engelleyebilir. Tek seferde mükemmel işler yapmayı beklemek yerine kademeli olarak daha iyi işler yaparak gelişmenize odaklanabiliriz. Böylece daha iyiye gittiğinizi fark ettiğiniz her an kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Her şeyi kusursuz yapma baskısı: Mükemmeliyetçilik

Destek alın

Zor zamanları yalnız atlatmak süreci daha yıpratıcı hale getirebilir. Duygularınızı paylaşabileceğiniz bir destek grubuna sahip olmak, pozitif kalma konusunda size yardımcı olabilir. Bir uzmanla konuşmak, olumsuz duygularınızı paylaşmak ve profesyonel yardım almak da negatif durumlarla başa çıkma konusunda yeni teknikler öğrenmenizi destekleyebilir.

Bonus: Uplifers Mutluluk Kartları

Eğer modunuzu yüksek tutmak, pozitif kalmak için küçük hatırlatmalara ihtiyaç duyuyorsanız Uplifers Mutluluk Kartları size yardımcı olabilir. Dilerseniz buraya tıklayarak kartları inceleyebilir, kendinize ve sevdiklerinize “mutluluk” hediye edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Mutluluğu yakalamak elinizde: Mutlu olmak için 7 öneri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale