X

Koşucular için neden bisiklete binmek önemlidir?

Sevgili Uplifers okuyucuları, herkes beni koşucu olarak tanıyor. Yarışlarda bazen ismimi bilmeyenler gelip “Sen koşcorasın değil mi?” diye bana söylüyorlar:) Evet, koşucuyum ama son zamanlarda hayatıma yeni bir tutku girdi; bisiklet.

Beni takip ediyorsanız, Likya Yolu Ultra Maratonu’ndan sonra bir sakatlık geçirdiğimi ve kondisyonumu kaybetmemek için yüzmeye gittiğimi biliyorsunuzdur. Sakatlığım geçti ama yüzmeye devam ediyorum. Yüzmek, hem fiziksel hem mental olarak bana iyi geliyor. Branşı ne olursa olsun, her sporcu için yüzme şart. Yüzmenin önemini daha sonra uzun bir şekilde başka bir yazımda anlatacağım.

Yüzüyorum ve koşuyorum. Çoğu sporcu arkadaşımın ‘Madem yüzüyorsun triatlon yapmalısın Cora’ diye önerilerde bulunmasına karşın bildiğiniz gibi triatlon branşında sadece koşu ve yüzme değil, bisiklet de var.

Bisiklet ile aramızdaki bağ çok erken yaşlarda başladı. İsviçre’de 7 yaşındayken okula bisiklet ile gelip gidiyordum. Şimdi İsviçre’ye gittiğim zaman her fırsatta babam ile beraber bisiklete biniyoruz. Türkiye’de ise çok nadir binmeme karşın bisiklete her bindiğimde hem kendimi mutlu hissediyorum hem de yarışlarda güzel sonuçlar aldım. 2015 Kurabiye Yarışı’nda 3. oldum.  Mesela geçen ay Aydos Patika Koşusu’nu ve MTB Serisi’nın ilk ayağında kadın kategorisinde MTB yarışı kazandım (bu arada ikinci ayak 3 Nisan tarihinde yapılacak. Kayıtlar hala acık, yarışı kaçırmayın! aydos.teamkronos.com adresinden kayıt yaptırıp ister sadece koşabilir, ister sadece bisiklete binebilir ya da ikisini de yapabilirsiniz) Ayrıca haftada birkaç kez spor salonunda indoor bisikleti dersi veriyorum.

Accel Bisiklet’in bana sponsor olması doğum günümü unutulmaz kıldı.

Evet aslında bu mantıklıydı, daha sık bisiklete binmeliydim. Antrenman konusuna gelirsek, çapraz antrenman (daha sonra ne olduğunu anlatacağım) yapıyorum. Koşu dışında oryantiring, fitness, yüzme, kayak gibi farklı sporları da yapıyorum. Farklı sporlardan kazandığım kondisyonu Ultra Maratonları’na katılmak için kullanıyorum ama ek olarak bu sene farklı yeteneklerimi triatlon yarışlarına katılmak için de kullanacağım.

Sık sık bisiklete binmeye karar vermeme rağmen kendi bisikletim yoktu. Ocak ayında birkaç bisiklet markasına sponsorluk talebi gönderdim. Manisa’da bulunan Avrupa’nın en büyük bisiklet fabrikası Accell Bisiklet’ten olumlu cevap geldi ve bu durum Şubat’taki doğum günümü unutulmaz bir yaş gününe dönüştürdü. Dört gün sonra Manisa’ya gidip Accell Bisikleti’nin fabrikasında bana özel tasarlanmış Carraro bisikleti almaya gittim. 2016 yılı itibarıyla Hollandalı Accell Bisiklet beni destekleyeceğini açıkladı. Benim için yeni bir macera başlıyor. Heyecanlıyım ama her şeyden önce yeni şeyleri öğrenmek için hazırım ve bir kez daha konfor alanımdan çıkmak için sabırsızlanıyorum.

Evet, sevgili Uplifers okuyucuları bugün sizlere bisikletten ve özellikle koşucular için bisiklet binmenin neden faydalı olduğundan bahsetmek istiyorum.

Biraz önce de söylediğim gibi hem triatlon yarışlarına hem de koşu yarışlarına katılacağım. Koşu antrenmanını bisiklete binerken de yapacağım. Aşağıda göreceğiniz gibi koşucular için bisiklete binmenin pek çok faydası bulunmaktadır:

Koşucular için bisikletin faydaları nedir?

Çapraz antrenman için bisiklete binmek oldukça sağlıklı olup, sakatlık yaşadığınız dönemde olun veya olmayın çok iyi bir yöntemdir. Devam etmeden önce çapraz antrenmandan biraz bahsedelim. Bir sporcu kendi disiplini dışında başka spor yaptığında buna çapraz antrenman yapmak deniyor. Örneğin; yüzücü için koşu, bisikletçi için yüzme, kayakçı için bisiklete binmek…vs.

– Bisiklete bindiğinizde darbe almazsınız. Onun için sakatlık riski daha düşüktür. Bir de koşuya göre bisiklet yaptığınızda vücut kendini daha hızlı toparlar ve vücudunuz daha az yıpranacağından dolayı bir sonraki antrenmanı daha erken yapabilirsiniz.

– Bisiklet ile recovery antrenmanı yapabilirsiniz. Zor bir antrenmandan veya yarıştan sonra için düşük viteste recovery antrenmanı yapabilirsiniz. Bu antrenman sayesinde darbe almayacak ve kan dolaşımınıza katkı sağlayacaksınız.

– Bisiklet ile dayanıklılık kapasitesinizi geliştirebilirsiniz. Orta hızla uzun zaman pedal çevirdiğiniz zaman dayanıklılık artacaktır. Koşucular hep bisiklet ve koşu arasında eşdeğerlik etkenini merak ediyorlar. Aslında tek bir formül yok. Ama kolayca şöyle söyleyebiliriz ki, 2 saat bisiklet 1 saat koşuya eşittir. Ama elbette bu durum tempoya göre değişebilir. Eğer çok yavaş bisiklet sürerseniz o zaman 2:30-3 saat bisiklet 1 saat koşu eşit olabilir. Çok merak ediyorsanız internette daha komplike formülleri bulabilirsiniz.

– Bisiklet ile interval antrenman yapabilirsiniz. Koşu için sistem aynıdır. Mesela 1 dakika veya 2 dakika daha yüksek hız ile gidebilirsiniz ve sonra 2 – 5 dakika normal tempoya dönebilirsiniz.

Kuvvet geliştirmek isterseniz yüksek vites ile yokuşa çıkabilirsiniz. Üst bacağınızı, hamstrings ve quadriceps kasınızı, kalflerinizdeki gastrocnemius ve soleus kaslarınızı bu şekilde kuvvetlendirebilirsiniz.

Bir koşucu nasıl bisiklete binmeye başlayabilir?

– Spor salonunda bisiklet dersine gidebilirsiniz. Özellikle hayatınızda hiç bisiklete binmeseydiniz sabit bir bisiklete birkaç kez binmek faydalı ve alışmak için daha kolay olacaktır.

– Kendinize bir bisiklet almadan önce bisiklet mağazasından bir günlük bisiklet kiralayabilirsiniz. İlk denemeniz için şehir bisikleti veya dağ bisikleti tercih edebilirsiniz. Yol bisikleti daha fazla denge ve teknik istiyor.

Koşucular için Cora’nın antrenman örneği

Isınma amacı ve yavaş nabız artırmak için 15 dk. orta vites ile orta tempo düz yolda bisikleti sürün. Ondan sonra vites değiştirmeden (eğer vites boştaysa biraz artırabilirsiniz) 1 dakika hızlı çevirin (sprint gibi) ve sonra en az 2 en fazla 5 dakika normal tempo ile devam edin. İlk hafta 3 kez bunu yapıp ondan sonra artırabilirsiniz. Setleri bitirdikten sonra en az 15 dk. daha düşük tempo ile ve/veya düşük vites ile soğuma da yapın.

Bisiklet binerken bazı küçük önlemler almak güvenliğiniz açısından oldukça önemlidir.

Önemli tavsiyeler:

Kask takın. Evet her şeyden önce güvenlik önemlidir. Kaskı kafanıza iyice sabitlediğinizden ve kaskın fazla gevşek olmadığından emin olun.

Eldiven giyin. Eldivensiz uzun süre bisiklet sürmek ellerinizi acıtıyor. Eldiven ayrıca ellerinizi nasırdan koruyor.

– Mutlaka gözlük takın. Gözlük takmamak hızlı bir şekilde giderken küçük sinekler gözünüze kaçmasına sebep olabilir ve karşıdan gelen rüzgar gözlerinizi yaşartabilir. Bir de yol kötü ise gözlük, gözünüzü küçük taşlardan koruyor.

Pedli tayt giyin. Bisiklete binmeye alışık değilseniz ilk bindiğiniz zamana sele poponuzu acıtabilir. Pedli tayt hem bisiklete alışmanıza yardımcı olur hem de pedli tayt giydiğiniz zaman aradaki farkı rahatça göreceksiniz.

Vazelin sürün. Özellikle uzun süre binecekseniz (1 buçuk saatten fazla), kasıklarınıza vazelin sürmek sürtünmeden korunmanıza yardımcı olur.

– Yanınıza su almaya unutmayın ve sık sık su için.

– Trafik varsa kahraman olmaya çalışmayın. Arabalar hep sizden güçlü ve büyük olacak. Ego savaşı yapmayın, hep dikkatli olun.

Hepinize keyifli ve spor dolu ile bir hafta dilerim.

Coraline Chapatte: İsviçreliyim ama neredeyse 10 senedir Türkiye'de oturup çalışıyorum. Neuchatel'de 4 sene ekonomi okudum. İsviçre'de doğan her çocuk bütün sporları küçük yaşta öğrenir. Bu yüzden spor hayatım çok yönlüydü ve çok erken yaşta sporcu beslenmesi, dinlemesi ve yaşam felsefesi gibi konular, her çocuk gibi bana da öğretildi. Mezun olduktan sonra dalmaya başladım ve çok hoşuma gitti. İsviçre'de üst düzey bir yöneticiyken her şeyi bırakıp dalmaya gittiğim Kaş'tan çok etkilenip Kaş'a yerleştim ve deniz rehberliği ve sualtı fotoğrafçılığı yaptım. 2011'de İstanbul'a taşındım. 2013 ve 2015 arasında birçok uzun mesafe (50 km ve 80 km) koşu yarışlarına katıldım. Her koşudan yeni şeyler öğrendim. Uzun koşularda kaçış noktası ve erteleme şansı yoktur. Başlarsınız ve bitirirsiniz. Bu, benim için yaşam felsefesi oldu. Ekim 2015 de “Likya Yolu Ultra Maratonu”na katılıp 6 günde 250 km koştum. Bu yolda tek başınadır herkes. Bu yolculuk sadece fiziksel değildir. Vücut ile başlar ama zihinle biter. Mayıs 2016 ilk triatlon yarışına katıldım ve 3. oldum. Dört ay sonra Eylül ayında Kuşadaşı'nda Türkiye Triatlon Şampiyonası'nda 30+ yaş kategorisinde üçüncülüğü kazandım ve Ekim ayında Antalya'da Gloria Ironman 70.3 yarışında 5. oldum. O kadar kısa bir sürede böyle sonuçlara ulaşmak disiplin, azim, sağlıklı ve dengeli bir beslenme ve iyi bir planlama ister. O dönemde istediğim sağlıklı tatlıyı bulamadığım için kendi keklerimi yaratmaya ve pişirmeye başladım; glütensiz ve rafine şekersiz "Cora'nın Kekleri” macerası bu şekilde başladı. Beş dil (Fransızca, Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca) konuşuyorum. Çeşitli konularda motivasyon seminerleri veriyor, şirketler için ve bireysel spor koçluğu yapıyor, koscora.com blogunda (Avrupa'nın en iyi 3 koşu blogu arasına seçildi) ve Türkiye'de ve İsviçre'de spor ve sağlıklı yaşam konularında yazılar yazıyor, sosyal medya danışmanlığı yapıyor ve ayrıca çeşitli dillerde tercümanlık yapıyorum. Eylül 2016'den itibaren Marmara Üniversitesi'nde Spor Psikolojisi ve Spor Yöneticiliği yüksek lisans yapıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale