X

Koşucular için doğru beslenme rehberi

Son zamanlarda düzenlenen maraton sayısının artmasıyla, koşuya olan ilgi bir hayli arttı. Dolayısıyla insanlar, birkaç kilometre ile kendini sınırlandırmayıp daha uzun mesafeler koşulan yarışlara yöneldiler. Bu sebeple yediklerine ve içtiklerine daha fazla önem vermeye başladılar.

Koşmanın, hem fiziksel hem de zihinsel olarak vücudumuza çok çeşitli faydaları vardır. Ancak koşmak için gerekli olan enerjiyi yine vücudumuz karşılar. Bu enerjinin sağlanabilmesinde beslenmenin rolü büyüktür. Her koşucunun enerji, protein, vitamin ihtiyacı farklı olsa da, bu yazımızda herkes için geçerli olabilecek genel bilgileri öğreneceğiz.

Koşu öncesi süreci

Koşacağınız mesafe 5K, 10K, maraton veya ultra maraton da olsa, vücudunuzun ilk olarak kullanacağı enerji kaynağı, glikojen depolarıdır. Yani tükettiğiniz karbonhidratlar. O yüzden koşmaya başlamadan önce, glikojen depolarını mutlaka doldurmanız gerekmektedir.       

Profesyonel bir koşucu değilseniz; koşacağınız mesafeye göre değişmekle birlikte hazırlandığınız yarıştan günler öncesinden karbonhidrat, protein, yağ ve sıvı alımınızı ayarlamanız gerekmektedir (örneğin 5K koşucuları için en az 1 hafta). Yarıştan birkaç gün önce yeterli karbonhidratı almaya başlamak, glikojen depolarını doldurmak için yeterli olmayacaktır. Aynı şey su tüketimi için de geçerlidir.

Dengeli bir beslenmenin yanında günde 1 adet sade maden suyu içerek, kramp girme riski minimuma indirilebilir.

Genel itibarıyla günlük alınması gereken karbonhidrat miktarı kilogram başına 4-8 gram arasındadır. Bu karbonhidratın büyük bir kısmı kompleks karbonhidratlardan karşılanmalıdır (tam tahıllı ekmek, makarna, kuru baklagil vs.). Günlük protein ihtiyacı ise; yine çeşitli faktörlere göre değişmekle birlikte kilogram başına 1,2-1,6 gram arasındadır.

Yetersiz sıvı ve mineral tüketimi sonucunda yarış esnasında kramplarla karşılaşılabilir. Dengeli bir beslenmenin yanında günde 1 adet sade maden suyu içerek, kramp girme riski minimuma indirilebilir.

Koşudan önceki gün 

Koşudan bir önceki günün akşamında; karbonhidrat, protein ve yeterli sıvının birlikte bulunduğu bir öğün tercih edilmelidir. Örneğin; makarna, pilav, çorba, tam tahıllı ekmek, patates püresi, çorba, ızgara veya haşlama veya fırında et ve taze sıkılmış meyve suyu, meyve, ayran ve yoğurt seçenekler arasındadır.

Yarış sabahı

Kahvaltı koşudan en az 2 saat önce kahvaltı yapılmalıdır ve mutlaka boş bir mideyle koşulmalıdır. Koşudan yarım saat kadar önce bir meyve tüketimi, kan şekerinin dengelenmesi açısından tercih edilebilir. Kahvaltıda; yüksek karbonhidrat içeren, az yağlı, az posalı, baharatsız, kokusuz besinler tercih edilmelidir. Mesela taze sıkılmış meyve suyu, tam tahıllı ekmek, fıstık ezmesi, çorba (baharatsız), yulaf, süt, bal, meyve, şekersiz kahve seçenekler arasındadır. Çiğ sebze tercih edilmemelidir. Ayrıca, kokusu yarış esnasında midenizi bulandırabileceği için yumurta tüketimine dikkat edilmelidir. Yarış öncesi su tüketimi abartılmamalıdır. Yoksa yarış öncesi sürekli tuvalete gitmenize neden olarak konsantrasyonunuzu dağıtır ve hatta yarış esnasında sizi zor durumda bırakabilir.

Kendi vücudunuzu en iyi yine siz tanıyacağınız için, yukarıdaki seçeneklerden sizi rahatsız etmeyecek olanları seçmelisiniz. Alışık olmadığınız besinleri yarış günü tüketmeyin.

Koşu esnası

Koşacağınız mesafe 10K’nın altında ise, glikojen depolarınızdaki enerji size yarış boyunca yeteceği için, yarış esnasında takviye karbonhidrat almanıza gerek yoktur. Sadece su ihtiyacınızı karşılamanız yeterli olacaktır. Ancak 10K ve üzerinde koşulacak mesafelerde mutlaka yarış esnasında karbonhidrat alınmalıdır. Aksi halde yarış bitmeden glikojen depoları boşalabilir ve “hit the wall” olarak da bilinen “duvara çarpma etkisi” görülebilir.

Antrenmanda denemediğiniz ürünleri yarış esnasında kesinlikle kullanmayınız. Vücudunuz bunlara alışık olmadığı için nasıl tepki vereceğini bilemezsiniz.

Koşu esnasında tüketilebilecek alternatifler; sporcu içeceği (enerji içecekleri hariç), karbonhidrat jelleri, meyve, su, hurma, meyve olarak da muz gibi kan şekerine hızlı etki edebilecek olan meyveler tercih edilmelidir. Kuru meyve tüketilmemelidir. Bağırsakları çalıştıracağı için yarış esnasında koşucuya rahatsızlık verebilir. Antrenmanda denemediğiniz ürünleri yarış esnasında kesinlikle kullanmayın. Vücudunuz bunlara alışık olmadığı için nasıl tepki vereceğini bilemezsiniz.

Bu besinlerden hangilerinin, yarışın kaçıncı dakikalarında tüketileceği, yarışın mesafesine göre değerlendirilip, önceden belirlenmelidir.

Koşu sonrası

Koşu esnasında vücutta meydana gelecek olan yıkım faaliyetleri sonucunda vücudunuzun toparlanması için yarış sonrası beslenme, en az yarış öncesi beslenme kadar önemlidir. Yarıştan hemen sonra herhangi bir meyve tüketilebilir veya süt içilebilir.

Boşalan glikojen depolarını doldurmak için en ideal zaman, yarıştan sonraki ilk 2 saattir. Bu süre içerisinde karbonhidrat ve proteini birlikte içeren bir öğün tercih edilmelidir(her 3 gram karbonhidrat için 1 gram protein tüketilmelidir). Terleme ile kaybedilen sıvı ve mineralleri yerine koymak için sade maden suyu tercih edilebilir. Kalsiyumun kas ağrılarını azaltma etkisinden faydalanmak için yarışın olduğu gün akşam süt veya yoğurt tüketilebilir. 

Terleme ile kaybedilen sıvı ve mineralleri yerine koymak için sade maden suyu tercih edilebilir.

Yukarıda yazan bilgiler, orta mesafe koşuları için geçerli olabilecek genel beslenme bilgileridir (maraton, ultra maraton gibi uzun mesafe koşularında koşucuların besin ihtiyaçları farklılık göstermektedir). Herkesin beslenme alışkanlıklarının ve ihtiyaçlarının birbirinden farklı olduğunu unutmayın.

Size özel bir beslenme programı için lütfen sporcu beslenmesi konusunda uzman bir diyetisyene danışın. İnternette gördüğünüz veya arkadaşınızın uyguladığı bir beslenme programını kendi üzerinizde denemeyin.

Sağlık için koşarken, yanlış beslenmeyle sağlığınızdan olmayın…   

İlginizi çekebilir: Spor öncesi ve sonrası nasıl beslenmeli?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Ali Yoylu: 2015 yılında İzmir Şifa Üniversitesi’nden mezun oldu. Türkiye Yelken Federasyonu, Türkiye Güreş Federasyonu’nda(serbest güreş milli takımında) sporcu diyetisyeni olarak staj yaptı. Bunların dışında çeşitli hastanelerde ve yemek fabrikalarında kurum stajı yaptı. Askerliğini Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde diyetisyen olarak yaptı. Aralarında sporcu beslenmesi, hastalıklarda diyet tedavisinin de bulunduğu birçok kurs ve sempozyuma katıldı. Şu anda Antalya’da Poseidon Spor Salonu’nda beslenme danışmanlığı yapmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale