X

Koşu üzerinden ilişki analizi

Koşu üzerinden ilişki analizi

-Ay yeter ya, koşmayacağım ben…

-N’oldu aşkım, dizin mi ağrıyor yine?

-Ay hayır, koşmak istemiyorum sadece. 

-Ama bak pace’imizi kaybediyoruz.

-Sen yakında beni kaybedeceksin, farkında değilsin.

-(Saatiyle ilgilendiği için net duyamadı) Efendim?

-Yok bişey, bırakıyorum. 

-Ama koşuyorduk ne güzel…

-Ama ben koşmak istemiyorum. Bıktım ya, anlasana. Sen seviyorsun diye ben de sevmek zorunda mıyım? Ne kadar anlayışsızsın. Tembellik yapmak istiyorum biraz, anlasana; ayaklarımı uzatmak, pizza yemek, gazlı içeceklerden içmek istiyorum. (Reklama girmesin diye marka yazmadım; anladınız siz onu. Bu arada yanlış anlaşılmasın; kız istiyor, tembellik yapıp pizza yemeyi.)

-İyi de kilo alırsan.

-Alırım, alırım… Kilolu olucam belki ben artık.

 -Haydi, gel devam edelim, az kaldı.

-İstemiyorum ya, is-te-mi-yo-rum.

-Tamam, arabanın anahtarını vereyim, ben gelirim taksiyle.

-Yok, yok gelme. Koşmaya devam et sen, sonsuza kadar koş, hiç durma.

-2 km kaldı sadece, onu tamamlayayım, gelirim. Görüşürüz.

-Artık görüşmesek daha iyi.

Son cümleyi erkek duymadı elbette koşmaya başladığı için.

Bu konuşmaya tanık olan ben, şaşkınlıkla dinledim haliyle.  Antrenmanımı bitirmiş, oturuyordum Caddebostan’da deniz kenarında ve birden hararetli bir konuşma başladı yanı başımda. Sonrasında neler olmuştur diye düşündüm onlar gidince. Oğlan eve gitti mi, gittiyse kapıda mı kaldı yoksa asık suratlı sevgilisine sarılıp gönlünü mü aldı?

Bunları bilmiyorum ama ortak bir şeyler yapalım  derken karşımızdakini kendimiz gibi olmaya zorladığımızı biliyorum. Daha önce de demişolduğum gibi herkes her şeyi sevmek zorunda değil. Sürekli hareket halinde olan biriyle, miskinlik yapmaktan hoşlanan biri de pek ala birliktelik yaşayabilir.

Karşımızdakinin davranışlarını sorgulamak yerine, önce kendimizi sorgulasak ya; ‘ben bu kişiyle yapabilir miyim’ diye? Sonra sinir yapmayalım kendimize değişmediği için. Neden değişsin ki?

Bir de tanık olunan olaydaki gibi ‘elindekini’ kaybetmemek için ‘mış’ gibi yapanlar var ki sonunda fena patlıyorlar. Normal zamanda o kıza pizza deseniz “Ay yok yaa, yaz geliyor, dikkat etmem lazım biraz.” diye cevap verecekken, sırf sağlıklı yaşam takıntısı olan sevgilisini gıcık etmek için pizza fanatiği kesiliverdi bir anda.

Bu konuda kendi adıma benimsediğim en önemli motto şu: ‘Bir olunmadan, iki olunmuyor.’ Sevgili bulmadan evvel kendimizi bulmayı başarmışsak şayet, mutlu, mesut gidiyor hayat. Kimse kimseyi zorlamıyor, hatta zaman içinde aynı noktalarda buluşulup, ortak zevkler bile geliştirilebiliyor. Tutkumuzu bulmalı, onun peşinden koşmayı bilmeliyiz. Tek tutkumuz karşımızdaki kişi olunca olmuyor.

Birazdan seyredeceğiniz videoda olanları 40 küsür yaşında biri yaptığında siz de onunla birlikte çığlık atmaya hazır mısınız, yoksa beklerken ya da çığlığı duyduğunuz anda koşarak uzaklaşmak mı isteyeceksiniz? Hangisi sizsiniz?

httpv://www.youtube.com/mD_yjW64buU

Bir gün koşu muhabbetinden ta buralara geleceğim aklıma gelmezdi ama geliniyormuş demek ki…

Bir şeyler daha:

-Siz yine de sevgilinizi koşmaya ikna etmeye çalışın, her şeyi göze alıp. Partnerinizle koşmak bir başka oluyor gerçekten de 🙂 Keyfiniz bol olsun.

-Olay kahramanlarının da tek tek ne düşündüğünü merak ediyorum. Umarım okurlar bu yazıyı.

-Diğer okuyuculardan da, sevgilisi çılgınlar gibi spor yaparken kendisinin nelerle meşgul olduğunu, ilişki dinamiğini nasıl kurduklarını anlatmak isteyenler varsa adresi biliyorsunuz: kivergu@gmail.com

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale