X

Koşmak istediğiniz bir yol varsa koşun

Sevgili Okur,

Sen bu yazıyı okuduğunda ben Hindistan’da Isha Yoga Center’da aşramda olacağım! Biraz sana bu kararı nasıl aldığımdan, ne beklediğimden ve neden gittiğimden bahsetmek istiyorum.

İstanbul’da yoga eğitmenliği yapıyorum, bir yoga stüdyom var ve yoga, hayatıma girdiğimden beri birçok yerde okuduğunuz gibi beni de dönüştürüp durmaya devam etti.

Batı’daki yoga kavramı ve Hindistan’ın geleneksel kültürünün bakış açısı o kadar farklı ki anlatamam! Çok uzun süre Hindistan kültürünü çok sert buldum, o yüzden hep uzak durdum! Oysa onların tek yaptığının enerji-beden üzerinde çalışmak olduğunu son bir senedir idrak ediyorum. Batı’nın yaptığı yaklaşım (biliyorum, bu da ayrı bir yazı konusu aslında ne demek istediğimi anlatmak ama burada anlattığım hiza, dil) her ne kadar biz şehir insanları için doğru olsa da aslında geleneksel kadim yoga yaklaşımından uzaklaşmaya başlıyoruz, çok üzgünüm arkadaşlar!

Benim ailem çok kuralcı olduğu için hayatımın çok uzun zamanında bana kurallarla gelen hiçbir şeyi istemedim. Hindistan’ın yaklaşımı da bana bundan çok sert geliyordu ama kendimi anlama yolculuğunda adım attıkça her adımda başka bir kabuğumu soydum, soyuyorum.

İki sene önce Sadhguru’nun online Inner Engineering programına katıldım. O programı iki kere aldım. Sadhguru’nun tasarladığı içsel mühendislik programı. Online olarak kendi adımınıza göre alabiliyorsunuz. Programın sonunda size yaşam boyu önerilen bir pratik öğreniyorsunuz. Bu sizin aslında sadhananız.

Sadhana, aydınlanma yolunda düzenli yapılan pratik demek. Pratik 40 dakika sürüyor ve aç karnına olması gerekiyor, ilk öğrendiğinizde sabah- akşam olmak üzere iki kere yapmanız bekleniyor. 40 günlük mandalayı bitirene kadar çok söylendim. Çok sorguladım ama devam ettim.

İstanbul’da Isha Yoga’nın açtığı yoga programına katıldım ve orada bizim yogadaki bakış açışımızla geleneksel bakış açısının neden bu kadar farklı olduğunu anladım. Son Mayıs ayında bir online program sırasında yeniden sadhanama döndüm. Çünkü çok ara vermiştim.

Sadhguru, ne olursa olsun, hayat ne yaşatırsa yaşatsın sadhanana otur diyor. Ve ben yeniden başladığım sadhanamın 15. gününde ben Aşram’a gidiyorum dedim! O karar nasıl çıktı, bilmiyorum. Çünkü o zamana kadar kendi kendime iki sene sonra giderim diyordum. Karar o kadar net belirdi ki karşı duramadım. Ve iki ileri seviye programa katılmak ve onay almak için cidden çok uğraştım. Ve gidiyorum!

Her şeyim hazır. Katılacağım programların kurallarını okusanız kaçarsanız. O kural sevmeyen kızın geldiği nokta o kadar şaşırtıyor ki beni ve aslında onunla çok gurur duyuyorum!

Sadhanamın 103. gününde hayatın tüm kaosuna, gözyaşlarına rağmen devam eden, bozulmayan pratiğin bizi nasıl köklediğini deneyimliyorum. Dürüst olmak gerekirse başıma ne geleceğini bilmediğim birkaç hafta yaşayacağım. Herkes orayla ilgili bir sürü soru soruyor bana ve diyorum ki bilmiyorum. Her şeyi bilmek isteyen zihnim için ne büyük adım.. Ben teslim olmaya gidiyorum ve bunları yazarken bile kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor.

Ah, evet bir yanım çok korkuyor ama aşkım o kadar büyük ki çoktan her şeye rağmen deli gibi koşuyor içimde… Diyeceğim o ki koşmak istediğiniz bir yol varsa koşun.

Birkaç hafta sonra deneyimlerimi paylaşmak üzere burada olacağım,

kalbimden

sevgimle…

İlginizi çekebilir: Neden kendimin en iyisi olabilecekken başkasının ikincisi olayım?

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale