Koskoca bir senenin sonuna geliyoruz yine. Peki ne var elimizde diye düşündüğünüz oluyor mu hiç? Her birimizin ne güzel hayalleri vardı oysa 2020 için. Ne umduk, ne bulduk 2020’den? Suç bu sayının mı peki, insanlığın mı, yoksa doğanın mı? Benim görüşüm; insanlığın katlettiği doğanın, ben artık isyan ediyorum dediği yılın…
Eylül ayının sonlarına hızlı adımlarla ilerlerken adeta 9 ay değil de, 3, bilemedin 4 ay yaşamış gibi hissettiriyor bu yıl birçoğumuza. Yine de bazen güzel yanları da olduğunu düşünüyorum, siz bana katılmıyor olsanız da.
Dün çok sevdiğim ve uzun süredir sohbet etme fırsatı bulamadığım bir arkadaşım ile beraberdim. Uzun uzun konuştuk tıpkı eski günlerdeki gibi. Onun da benimle aynı duyguları paylaşması hoşuma gitti doğrusu. Evet hepimiz olmadık şeyler söylüyoruz, sosyal medya hesaplarımızda türlü türlü paylaşımlar yapıyoruz bu yıl ile alakalı. Ancak benim gibi düşünen ve bu yılın bizlere kattıklarını görebilen birçok insan olduğuna da inanıyorum açıkçası. Bardağın yalnızca boş tarafına bakmaktansa, dolu tarafını da görebilmek yani demek istediğim.
Götürdükleri olduğu gibi, çok güzel getirileri de oldu bu yılın belki de birçok tanıdığım için. Mesela bekarların hayatlarının aşklarını bulmuş olmaları aklıma gelen bir örnek. Ya da doğaya olan sorumluluklarımızı görmemiz yine bir örnek olarak verilebilir. Hatta, hepimizin mutfakta harikalar yaratmış olması bile bir artı olabilir bu yıl için. Ama sanırım en büyük öğretisi, hepimizin sağlığın kıymetini ve en önemlisi sağlığın hayatımızdaki en büyük hazine olduğunu anlamamızı sağlamış olmasıydı. Belki de sizler de benim gibi bunun daha önce farkına varanlardan olduğunuzu söyleyebilirsiniz. Ancak inanın bu şekilde düşünmeyen, düşünemeyen birçok insan vardı yeryüzünde, ta ki Covid-19 hayatlarına girene kadar.
Bu yılın benim hayatıma kattığı şeylerin başında, yalnızlıktan korkmamayı öğrenmek geliyor sanırım. Geçirdiğim tüm karantina dönemi boyunca evde yalnız başıma o kadar keyifli vakit geçirdim, o kadar güzel uğraşlar, bilgiler edindim ki hayata dair… Bunun benim için çok büyük bir gelişme olduğunu söyleyebilirim. İnsan yalnız başına da çok keyifli ve de kaliteli zaman geçirebilirmiş, bunu en güzel şekilde deneyimledim.
Doğaya daha saygılı olmam gerektiğini öğrendim sonra. Eski bir yazımda daha detaylı bahsetmiştim aslında bunlardan. Doğa için biraz olsun çaba harcamak isterseniz o yazıma da bir göz atın derim. Elbette internetten araştırma yapıp çok daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz, ama bir nebze de olsa sizlere yol gösterici olursam ne mutlu bana…
Konumuza dönecek olursak 2020 çok şey öğretti bana, eminim birçoğunuza da aynı şekilde.
Ne dersiniz son üç buçuk ayı kalmışken, güzel anıları, bize kattıklarını, hayatımıza etkilerini düşünelim mi artık? Kötü zamanlar yaşatırsa da bundan sonra, üzülmek için inanın çok vaktiniz olacak, onun için boşverin şimdiden dertlenmeyi, tasalanmayı ve bardağın dolu tarafını görmeyi tercih edin siz bu vakitten sonra.
Belki kağıda dökmek istersiniz hayatınıza kattığınız güzellikleri, belki sevdiklerinizle paylaşmak, belki de yalnızca düşünmek yeterli olur sizin için. Elbette bunu yaparken sağlığınıza da her zamankinden fazla dikkat etmeyi ihmal etmeyin.
Sağlıklı ve güzelliklerle dolu günlere…
İlginizi çekebilir: Ve insan doğaya döner: Doğayı korumaya nereden başlayabiliriz?