X

Korkularımızla ne yapabiliriz: Bir korku havuzu mu oluşturmak istersin, çiçek bahçesi mi?

Korku! Dönemimizin sessiz hırsızı.
Bazen kapıdan, bazen hiç beklenmedik yerlerden, bazen bir hediye paketinden çıkıp önümüze geliveren!
Tanıyor muyuz korkularımızı? Nelerden korkuyoruz?

Bu dönem “şu meşhur dönem”; hepimiz bir şekilde yüzleşiyoruz korkularımızla.
Bazılarımız şu anda korku diye adlandırdığım hissi “can sıkıntısı” olarak tanımlıyor. Bazılarımız “bir şey yapmadan durmaya alışmamışım”, bazılarımız “bu durum geçince … hazırlıklı olmak lazım” diye geçiriyor.

Çoğumuz, geleceğimizin güvende olmayışından, durursak yıllardır dinlemediğimiz iç sesimiz ile karşılaşacağımızdan ve beklediği kişi olmama ihtimalinden, zamanı kaçırıyor olmaktan dolayı korkular yaşayıp bunları normalize etmiş durumda.
Korku, bilmeyi ve garantilemeyi çok istediğimiz durum ve hallerde öngörü sahibi olamadığımız anlar için geçerlidir. Korku, bilinmezliğe giden yolun kapısının ardına kadar açık olma halidir. Ve ancak oraya adım atınca geçersiz hale gelir, çünkü artık belirsiz olana dair bir fikriniz vardır. Bilmediğimiz durumların karanlık dumansı şövalyesidir o!

Her değişim eşiğinde bir anda sarar etrafı incecik tül gibi dumanıyla, önünü göremez olursun. Kalbin bir başka atar, belki elin, ayağın, hatta aklın tutulur. Ve zihnin… çalışmaya başlar, hiç olmadığı kadar yüksek sesle, inanılmaz bir hız ve yaratıcılıkla.
Olabilecek tüm olası senaryolar oluşur kafanda, gerçek korkuların, arayıp da bulamadıkların, mezarlarından hortlayan hayaletler gibi çıkar karşına;
Yalnızlık korkun,
Başarısızlık korkun,
Ölüm korkun,
Parasız kalma, hayatını sürdürememe korkun,
Aileni kaybetme korkun,
Sevilmeme, onaylanmama korkun…

Tüm bu hortlaklar kol kola girip baş rolü paylaşırlar zihninde ve sen, küçük, aciz, öfkeli ve yaralısındır.
Bedenin taş kesilir, gözlerinden ateş çıkar, kalbin sınırsız atar ve en önemlisi ince, ince gitgide yükselen düşük bir frekans yayarsın. Öyle tiz bir sestir ki bu çok uzaklardan, mekansız diyarlardan duyulur.

Seninle beraber aynı sesi çıkaran diğer insanların frekansları ile birleşerek dev dalgalar oluşturur. Bu dalgalar dünyalar üzerinde tsunami etkisi yaratacak kadar güçlüdürler çünkü herkesin bir korkusu, öfkesi vardır. O anda korkmayan insanlara da çarpar bu dalga ve içinde saklanmış bir korku hortlağı var ise onu da uyandırıp alır içine ve böylelikle büyüdükçe büyür, genişledikçe genişler. Sonunda karanlıklar barajını doldurur. Artık bu frekansın bir dönüştürücüsü vardır, ondan elektrik enerjisi, atom enerjisi üretebilir!

Ancak bu barajın kullanım yetkisi sende değildir. Yetkili olanlar bu enerjiyi istedikleri yerde kullanabilirler ve bunlardan hangisini istediğini veya istemediğini sana sormazlar ama sen, barajın doluşuna katkıda bulunan olarak dolaylı gibi görünse de direkt olarak yapılanlardan sorumlusundur. Çoğunlukla bunlar hiç istemeyeceğin şeyler olurlar çünkü karanlıklar şövalyesi sadece karanlıkta yaşayabilir.

Bir tarafta da, içindeki korku hayaletlerinin her biri ile tanışmış olan insanlar vardır. Bu korku-öfke frekansı yayıldığında, onların hortlakları oldukları yerden kafalarını kaldırsalar da, tüm bedeni harekete geçirip yeni karanlık enerji üretemezler. Dolayısı ile bu insanlar baraja katkıda bulunmazlar. Onların katkıda bulundukları bir baraj gölü değildir. Açılan bir çiçektir. Bu çiçek içinde dinginliği ve huzuru barındırır, zihinden zihine bağlanarak bir ağ oluşturur ve bu ağ, arasına aldığı karanlık bölgeyi de huzura ve dinginliğe doğru evriltir yani dönüştürür.

İkisinin çalışma prensibi birbirinden farklıdır. Çiçek birikmeden bir örümcek ağı gibi genişler. Karanlık Şövalye birikip kanalize olur. Dalga boyları, sesleri farklıdır.

Birinde biat vardır, diğerinde özgürlük.
Birinde acı vardır, diğerinde huzur.
Birinde bir diğerinin gücüne muhtaçlık ve yalnızlık vardır, diğerinde bütünlük ve teklik
Birinde hükmetme vardır, diğerinde hakimiyet.
Birinde korku ve güvensizlik vardır, diğerinde güven ve sevgi.
Birinde esaret vardır, diğerinde özgür irade

Frekansımız, yolumuzun yönünü belirler.
Frekansı yükseltmek, kendini, zihnini tanımaktan geçer.

Peki sizce, barajı mı dolduruyoruz, çiçek mi açıyoruz?
Seçim her zaman bizim!

İlginizi çekebilir: Bugün biraz ders çalışalım: Kendimizi nasıl ayıklarız, nereden başlarız?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale