Korkulara cesaretle bakabilmek: Korkmaktan çekinmediğimizde ne olur?
Her insanın hayatında farklı alanlarda başına gelmesinden korktuğu ve kaçındığı olaylar vardır. Kimimiz ihanete uğramaktan korkarız, kimimiz hasta olmaktan… İşin aslı korku, insanın yedi temel duygusundan (diğerleri üzüntü, öfke, tiksinti, utanç, neşe ve şaşkınlık) biri ve korku duygusu temelinde insanın en temel içgüdüsüne, yani hayatta kalmaya hizmet etmek için var. İnsan bir tehlikeyle karşılaştığında kaçmak, doğal olarak kendini korumak ve tehlikeden uzak kalmak ister. Bu nedenle korkuya yakından baktığımızda aslında tehlike mesajıyla iç içe olduğunu görürüz.
İnsanlık var olduğunda, ilkel zamanlarda, dünya şimdi olduğundan çok daha tehlikeli bir yerdi. Mücadele edilmesi gereken vahşi hayvanlar, ormanlar, bilinmeyen bir doğa vardı karşısında. Hayatta kalmak günümüze göre çok daha zorluydu. Modern dünyada tehlike uyarısı veren sinyaller çok daha farklı olmasına rağmen bizlerde yine benzer korkular uyandırıyor. İşin kötüsü bazen korktuğumuz zaman, korkumuzu fark ettiğimiz için başımıza gelmesinden daha çok korkar hale geliyoruz, yani bir kısır döngünün içinde sıkışıyoruz.
Peki tüm bu korkular ne zaman ayağımıza dolanır?
Aslında sorun korkmakta değil, korktuktan sonra düşüncelerimizin bizi nereye götürdüğünde, nasıl davrandığımızdadır. Tam bu noktada korkuların gerçeklere nasıl dönüştüğünü de görürüz. Hepimizin bildiği bir mit vardır: Korktuğun şey başına gelir. Bu mitin nedeni korktuğumuz zaman bilinçsizce aslında korkumuzu yaşatacak şekilde davranmamızdır. Yok sayarak, inkar ederek, kaçarak, bazen tepkisiz kalarak korktuğumuz durumlara otomatikleşen tepkiler veririz. Böylelikle kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi miti doğrularız.
Yapmamız gereken şey neyden korktuğumuza cesaretle bakabilmektir. Bize tehlike hissi veren şeyi gün yüzüne çıkarıp onu sorgulamamız gerekir. Bu tıpkı karanlıktan korkan bir çocuğun odasında lambasını yakması gibidir. Odada canavarlar olmadığını görmenin yolu ışığı yakmak ve odayı aydınlatmaktır. Her neyden korkuyorsanız önce korkunuzu yazarak başlayın. Daha sonra ne zamandan beri korktuğunuzu, neden bu kadar korktuğunuzu, korkmasaydınız davranışlarınızın nasıl değişebileceğini sorgulayın.
Elbette ki bazı korkulara tek başınıza bakmak zorlayıcı olabilir, bu durumda destek almayı ihmal etmemek önemlidir. Korkumuzu anlayabildiğimizde artık başka bir duyguya dönüşür. Cesaret ışığını yakıp korkularınızın nasıl dönüştüğünü görebilmeniz dileğiyle…
İlginizi çekebilir: Belirsizliğe tahammül edemiyor musunuz: Kaygınızın altında yatan 4 neden