Konya İç Anadolu Bölgesi’nin en önemli kentlerinden bir tanesi ve ülkenin her tarafından kolayca erişilebilir bir konumda olmasından ve bunun yanında tarihi ve kültürel güzellikleri bakımından zengin olmasından dolayı son senelerde çok sayıda kişi tarafından daha fazla rağbet görüyor. Dolayısıyla bu kentin zengin kültürüne bir bakış atmak ve tarih içerisinde kaybolmak istiyorsanız kesinlikle göz atmanız gerekiyor.
Karayolu ile kolayca ulaşılabilecek bir noktada olmasından dolayı otobüs veya özel aracınızla, yahut hızlı tren seferleri ile şehre ulaşabilirsiniz. Ayrıca belli şehirlerden havayolu ile ulaşım sağlamak üzere çok sayıda sefer de düzenleniyor. Bu nedenle erişim konusunda bir sıkıntı yaşamanız olası değil.
Konya’nın büyük bir şehir olmasından dolayı her bütçeye uygun konaklama imkanları sunduğunu da belirtmek gerekiyor. Pansiyonlar, küçük veya büyük oteller bakımından çok zengin olan şehirde, günlük konaklama yapabileceğiniz kiralık daireler bulmak da mümkün.
Konya’da görülmesi gereken yerler
Mevlana Müzesi
Mevlana hem ülkemizde hem de dünyada en çok saygı gören isimlerden bir tanesi ve Mevlana Müzesi aynı zamanda bir türbe çünkü Mevlana’nın mezarı da burada bulunuyor. Mevlevi dergahına ait pek çok el yazmasına, eşyaya ve o dönemi yansıtan nesneye sahip olan müze, tamamen ücretsiz olmasıyla da kentin ilk görülmesi gereken yerleri arasında yer alıyor.
Karatay Medresesi
Ülkemizde ayakta kalmayı başarmış az sayıdaki medreseden bir tanesi olan Karatay Medresesi, 1200’lü yıllara dayanan geçmişi ile tarihe ışık tutuyor denilebilir. Oldukça güzel bir şekilde korunmuş olması ve hem Selçuklu hem de Osmanlı Dönemi’nin izlerini taşıması nedeniyle mimari anlamda değerli. Günümüzde bir müze olarak kullanılıyor ancak tarihi dönemlerde dini eğitim amacıyla çok uzun süreler boyunca kullanılmış. Dönemin işçiliğine hayran kalacağınız söylenebilir ve ruhani atmosferi de çok rahat bir şekilde hissedebiliyorsunuz.
Alaeddin Tepesi
Esasında bir höyük olması nedeniyle tepenin altında binlerce yıllık bir tarih yatıyor denilebilir ancak günümüzde bu bölgenin bir mesire alanı olarak kullanıldığı da kesin. Fakat tarihi bir değere sahip olması ve bölgede bulunan tarihi caminin varlığı nedeniyle binlerce yıl öncesinden bizi günümüze bağlamayı da başarıyor.
Tuz Gölü
Tuz gölü her ne kadar günümüzde eskisi kadar sulak bir alan olmasa da, hala görülmeye değer denilebilir. Türkiye’nin tuz ihtiyacının büyük kısmının karşılandığı Tuz gölü, aynı zamanda pek çok yaban hayatına da ev sahipliği yapıyor ve bu nedenle doğal güzelliklerin peşinde olanlar için görülmesi gereken noktalar arasında. Sadece bölgeye has pek çok canlının olması nedeniyle endemik yaşam bakımından da zengin olduğu söylenebilir. Günümüzde maalesef gölün su seviyesinin çok düşmesi ve hatta yazları tamamen kuruması nedeniyle bu yaşam da tehlike altında.
Ak Manastır
Dünyanın en eski Hıristiyan manastırlarından bir tanesi olan Ak Manastır, şehre on beş kilometre mesafede bulunuyor ancak bulunduğu bölgede aynı zamanda Sille Köyü de bulunuyor ve esasen bir Rum yerleşkesi olması nedeniyle eski dönemlerin tarihine ışık tutmayı başarıyor. Bölgede binlerce yıldır yaşam bulunuyor ve bu nedenle pek çok alan sit alanı olarak kabul edilmiş durumda. Dolayısıyla adım attığınız her yerde geçmiş yaşamlardan kalıntılar bulacaksınız.
Çatalhöyük
Her ne kadar il merkezine biraz uzak mesafede olsa da Konya’ya gelmişken Çatalhöyük’ün kesinlikle görülmesi gerekiyor. Bir höyük olması nedeniyle üst üste pek çok eski kentin kalıntılarından oluşuyor ve en eski dönemlerde milattan önce yedi binli yıllara kadar yaşam izleri görülüyor. Onlarca yıldır aktif olarak kazı çalışmaları sürdürülüyor ve bu nedenle her geçen gün yeni eserler ile karşılaşmak mümkün. Buradan çıkarılan pek çok nesne, Konya Arkeoloji Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi içerisinde sergileniyor. Dolayısıyla sadece höyüğü değil, aynı zamanda zaman bulursanız Konya Arkeoloji Müzesi’ni de ziyaret etmeyi unutmayın.
Lystra ve Kilistra
Özellikle erken dönem Hristiyanlığın yayıldığı merkezlerden bir tanesi olan Lystra ve Kilistra antik kentleri, Anadolu’nun kültürel zenginliğine de ışık tutmayı başarıyorlar. Her ne kadar il merkezine elli kilometre kadar uzak olsalar da tarihe meraklı olanların burayı da planlarına eklemeleri uygun olacaktır.
Şems-i Tebrisi Türbesi
Mevlana’nın en yakın dostu olarak bilinen ve kısaca Şems olarak tanınan önemli şahsiyetin türbesi de elbette Konya’da bulunuyor. Türbenin inşa zamanı bilinmiyor ancak Osmanlı’nın ilk dönemlerine tarihleniyor. Ayrıca şehrin en popüler noktalarından birisi olmasından dolayı bulmakta da sorun yaşamayacaksınız. Özellikle Mevlevi kültürüne ilgi duyanların es geçmemeleri gereken noktalar arasında.
İlginizi çekebilir:
- Karadeniz’in gizli cenneti: Giresun gezi rehberiKaradeniz’
- Denizli’de mutlaka görmeniz gereken birbirinden güzel yerlerDenizli’
- Parlak plajlardan antik tapınaklara: Didim gezi rehberi
Daha fazla gezi rehberi için tıklayın.