X

İyiliğe uzanan değişim için: Konfor alanından çıkmaya cesaretin var mı?

Konfor alanının dışına çıkmak… Söylemesi kolay, cümle içinde kolaylıkla kullandığımız; ama uygulaması bir o kadar zor olan bir eylem. Zaten adı üstünde, konforlu olmayan bir geçiş söz konusu olduğu için kolay olmasını bekleyen de çok yoktur herhalde.

Konfor alanı dediğimiz şey hem fiziksel hem psikolojik olarak varlığını gösteriyor. Bir yanda rutin olarak gerçekleştirdiğimiz eylemler, yaşadığımız ev ve çevre, hayatımızdaki kişiler, işimiz… Yıllar boyunca aynı yoldan aynı eve ve işe gitmek, aynı semtte yaşamak, aynı kişilerle görüşmek, aynı işi yapmak. Bunları ne kadar uzun süre yapıyorsak o kadar bağlanıyor ve kendimizi güvende hissediyoruz. Diğer yanda düşünce kalıplarımız… Aynı şeyleri düşündükçe aynı ruh hali içinde oluyoruz ve bu düşünceler zinciri beynimizdeki yolunu güçlendiriyor. Aynı yolla, aynı şeyleri düşünmeye, aynı ruh haline bürünmeye meylimiz artıyor. Ve ister fiziksel ister zihinsel olsun, ne zaman farklı bir durum yaşasak kendimizi hazırlıksız ve stres altında buluyoruz.

Ben de yakın zamanda, uzun bir süredir konfor alanımda yaşadığımı fark ettim. Aslında kendimi bildim bileli değişik kişilerle tanışmayı seven, farklı hobiler edinen, farklı şehirlerde, farklı evlerde yaşamış birisiyim. Ama pandemiden midir, öncesinden midir; bir süredir rutinde yaşıyor olmak bende rahatsızlık yaratmaya başladı. Ve bu rahatsızlık hissinden dolayı hayatımda olup bitenlerden yakınmaya başladığımı fark ettim. Normal Sibel’e baktığımda sözün gücüne inanan, şikayet etmek ya da dedikodu yapmaktansa değiştirmeye enerjisini harcayan bir kişiyken; tam tersi durumda olduğumu fark edince yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anladım. (Sözcüklerin yaşamınız üzerindeki yaratıcı gücü: Ağzınızdan çıkanlara dikkat!)

Albert Einstein’ın ünlü sözünde bahsettiği gibi aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek delilikti. O yüzden bir şeyleri değiştirmem gerektiğinin bilincine vardım. Bunun sonrasında hikayem; bir süre neyi değiştirmem gerektiğini anlamakla, onu değiştirmek için ne yapmam gerektiğini bulmakla ve sonrasında adım atarak somut değişiklikleri gerçekleştirmekle devam etti. Hala da devam ediyor…

Harekete kolaylıkla mı geçiliyor?

Hayır.

Konfor alanının dışında seni nelerin beklediğini her zaman biliyor musun?

Hayır.

Ama harekete geçmesem şikayet durumum kat kat artacak ve kurban psikolojisine girecektim, o yüzden kolay olmayan ama uzun vadede benim iyiliğime olacak değişim yolunu seçtim.

Diyeceğim o ki hayat bir şeylerden rahatsızken, sırf konfor alanınız diye, onu değiştirmeden yaşamak için çok kısa. Oturup şikayet etmek, durumdan yakınmak, bildiğiniz yoldan gitmek kolay olanı, evet. Ama yerinizden kalkıp konfor alanınızın dışına çıkmak için harekete geçmek; o çizginin dışında hayatı, yaşamayı, keyfi gerçek anlamda deneyimlemek de mümkün. Konfor alanı çizgisinin hangi tarafında kalacağınız tamamen sizin seçiminiz. Peki siz hangi tarafı seçiyorsunuz?

Soru ve yorumlarınızı Instagram hesabımdan iletebilirsiniz. Sevgilerimle.

 

İlginizi çekebilir: Doğadan ilhamla yeniye alan açmak için 4 öneri

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale